Geçen hafta Meclis Başkanımızı seçtik. Hayırlı olsun. Şimdi de Meclis Başkanlık Divanı’na takıldık uğraşıyoruz. Seçimden sonra, aklım erdi ereli yumurtlanan yumurtaların benzerleri gene yumurtlandı.
Baş yumurta, “seçmen koalisyon istiyormuş” ama anlaşılamıyormuş.
Seçmenin yüzde 70’nin koalisyon istemesi gibi bir olay yok. Olamaz da çünkü insanlarımız koalisyondan milletçe gördüğümüz zararı; 50 yıldır yaşayarak öğrendi. Meclis başkanlık divanı seçimini bile çıkmaza sokan yaklaşımlarla koalisyon işletme şansı çok zordur. Ama bu zoru yenmeyi öğrenmemiz gerekiyor.
Seçmen AK Parti’ye haddini bildirmek isterken ölçüyü kaçırmış 18 milletvekili eksik çıkartmasına sebep olmuştur. Şu anda görünen şaşkın çabanın sebebi budur.
Muhalefette bulunan ve birlikte AK Parti’yi iktidardan düşürmeyi başarmış partilerin; olay gerçekleştirdikten sonra meclis başkanlığı seçimini bile ayarlayamayışlarından, devlet yönetmeye hazırlıklı olmadıkları açıkça görülüyor.
AK Parti’nin de oyunun düşmesinde başrol oynayan yolsuzluğun örneği gösterilen dört bakanı, balkon konuşmasında vitrine koyması bile; aklının başına gelmediğini gösteriyor. AK Parti’nin yolsuzluk iddialarını görmezden gelmesi hem kendisine hem de ülkemize zarar vermektedir. Ayrıca koalisyon ihtimallerini de zorlaştırmaktadır.
Biz sağduyu dileklerimizle yeni meclis başkanımıza; başkanlığının ülkemize ve kendisine hayırlı olmasını dileyip, başlık konumuz olan saat olayına geçelim…
****
Milli gelirimiz fert başına on bin doları geçtikten sonra, orada kalıp, patinaj yapmaya başlayalı yedi sene oldu.
Bu durumda olan ülkenin sanayi bakanı, üstelik kendisi de sanayici ise 700 bin liralık kol saatinin, elde edilişi anasının ak sütü gibi helal olsa dahi o saati takarsa; ben bütün gücümle kınarım. Süper zengin olmuş İsviçre’yi daha zengin edecek kimse kalmadı da bizim bakanımız mı daha zengin edecek.
Zafer Çağlayan bakan olduğu zaman ben çok memnun oldum. Çünkü kendisi sanayici, Ankara Sanayi Odası başkanlığında başarılı görülen geçmişi vardı. Böyle bir insanın şahsi reklama ihtiyacı olamaz. Bu tür pahalı saat, pahalı mücevherleri reklama ihtiyacı olan sanatçı gibi insanlar takmak isterlerse; diyeceğim olamaz.
Para ile elde edilemeyecek, bakanlık gibi bir makama gelmiş insanların bu tür davranışları, kendilerini hatta milli imajımızı gülünç düşürür. Bunun adı israftır. O makamlara gelmiş insanlar o çeşit israfların içinde olmamalıdır.
Komşu Yunanistan bizim Suriye’den gelenler için harcadığımız paranın yüzde otuzundan daha az borcunu IMF’ye ödeyemiyor. İflas durumuna gelmiş. Bankalar kapalı. Para çekme minimum seviyede. Halbuki; on sene önceden geriye doğru, onların AB’nin içinde olmalarına; aldıkları yardımlara imreniyorduk. Neden oldu?..
İsraftan oldu!..
Üretmemekten oldu!..
Türkiye’nin özel girişimcilerinin desteğiyle gelişen üretim gücünün ayrıcalığı ve önemi, birbiri ile boğuşan, kan revan içindeki İslam aleminden de anlaşılıyor.
****
Kurulacak koalisyonun AK Parti’siz olamayacağı aydınlanmış durumda. Üç seçenek görünüyor. Bunlardan CHP-MHP-HDP hangisi olursa olsun; yolsuzlukları ve dört bakanı kesinlikle yargıya taşıyacaklarını dile getiriyorlar.
Ben de yolsuzluk olmasa bile saat meselesinin hem gülünç hem de ayıplı olduğunu hatırlatayım da bunu koalisyon protokolünün bir tarafına sıkıştırsınlar veya koalisyonlar kurulamaz da seçim tekrarına gidilirse AK Parti dikkate alsın diye yazdım.
En güzel günler sizlerin olsun.