İzmir’in kordonunu andıran sahil şeridinde görülecek yerlerin başında Lefkos Pyrgos geliyor. Karşı kıyıdan bakıldığında kenti denizle buluşturan derin kıvrımlı körfez, kentin imgesi olarak belirtiliyor. Deniz dolgusu olmadığından İzmir Kordon kadar geniş değil tabi

Beyaz Kule de bu kordon üzerinde yer alıyor.

Kıyı boyunca sıralanan birbirinden çağcıl ve çağdaş kafeler ve restoranlar yer almış. Burası farklı ülkelerden gelmiş turistlerin de uğrak yeri. Buradaki barlardan birine oturup içeceğini yudumlarken güneşin batışını izlemenin farklı güzelliğinin olduğunu söylüyorlar. Burası Yunan gençliğinin de buluşma, vakit geçirme merkezi. Sahilde yürüyüş yapılabilecek bisiklet yolu da bulunmakta.

Beyaz Kule,

Selanik’in simgesi Beyaz Kule,. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan’a yaptırılmış eşsiz bir yapıdı. Osmanlı’ya önce kale, sonra garnizon ve en son da zindan olarak hizmet vermiş. Kalenin verdiği hizmete göre de halk arasındaki ismi zaman zaman değişmiştir. 16. yüzyılda ”Aslan Kulesi” olarak anılan yapıya, daha sonra Yeniçeri Kulesi denilmiştir. Kule, zindan olarak kullanılırken 1826’da Sultan II. Mahmut’un buyruğu ile kuledeki tutukluların hepsi kılıçtan geçirilince adı, “Kan Kulesi” olarak değiştirilmiş. Bu tarihi kule günümüzde hem kule hem de müze olarak kullanılmakta. Kentin deniz kıyısında yer alır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bu yapının içinde 3 sarnıç, 40 ev ve buğday ambarlarının bulunduğunu belirterek; kulenin yüksekliğinin 38 metre, duvarlarınınsa 3 metre kalınlığında olduğunu yazmıştır.

Akşam yemek sonrası.

Balkan Savaşı’nda Yunanistan’ın eline geçince, kule beyaz bir renge boyanmıştır ve adını da buradan almaktadır. Günümüzde eski rengine dönüşmüştür.

Kilkis

Kilkis’in merkezinde olan “Evridiki Hotel” gece konaklayacağımız otelimizdi. Rehberimiz bizi otobüsle saat 21.00’da almak üzere, saat 16.00’da otelimize getirdi. Gece yolculuğundaki uykusuzluğumuzu 21.00’e kadar olan 5 saatlik sürede telafi edecektik. Evridiki Hotel klimalı, üç yıldızlı odaları, banyosundaki sıcak suyuyla, ücretsiz kablosuz internetiyle ve şık bir restoranıyla konuklarına hizmet vermekteydi.

Akşam yemeğini Yunanlı üç sanatçının sunduğu taverna müziği eşliğinde Kilkis’te bir lokanta da yedik. Yemek listesi oldukça zengindi. Coşkulu, eğlenceli kimi zaman Türk müziğinin de öne çıktığı neşeli bir akşamdı.

Gece 0:30’da otelimize döndük.

7 Mayıs 2017 Pazar günü sabahı oteldeki kahvaltımızın ardından saat 9:00’da otobüsümüz de yerimizi alıp Kavala’ya hareket ettik.

Kilkis’te kaldığımız Evridiki Otel’in lobisi.

KAVALA

Batı Trakya‘nın en önemli merkezlerinden biri olan Kavala tarihi Milattan Önce 600’lü yıllara kadar dayanıyor. Taşoz’dan göçen göçmenler tarafından Neapolis (Yeni Şehir) adıyla kurulan Kavala 1387’den 1912 yılına kadar 525 yıl Osmanlı egemenliği altında kalmıştır. Bugün kentin nüfusunun büyük bir kısmını Yunanlılar oluşturuyor. Özellikle 1923 yılında gerçekleşen nüfus mübadelesi sırasında Kapadokya’da yaşayan Rumlar buraya yerleştirilmiş. Bugün yaklaşık 60 binlik nüfusu ile Batı Trakya’nın en büyük merkezlerinden birsidir.

Selanik’te Mimar Sinan’ın yaptığı Beyaz Kule.

(SÜRECEK)