Hükümet sünnetçilik mesleğini sildi. Sünneti artık doktorlar yapacak.
Ateş düştüğü yeri yakar. Meslek sahiplerinin ellerindeki işin birden bire kaybolması, ailelerini geçim sıkıntısına düşürebilir. Bu konuda hükümetin uygulayacağı bir düzenleme olmalıdır.
Bizim asıl konumuz sünnet olayı olacak…
Doğumdan 2 yaşa kadar olan zamanla 7 yaştan 12 yaşa kadar olan zamanı tıp camiası daha uygun buluyor.
2 ile 7 yaş arasına, çocuğun gelişiminde ruhsal sıkıntı yaratabileceğinden, o yaşların tercih edilmemesi gerektiği görüşündeler.
En iyi zamanın da 7 günlükten başlayıp 28 güne kadar uzayan( Buna yenidoğan sünneti deniyor)zaman olduğu yine tıp camiasının yazışmalarından anlaşılıyor.
Bu arada internetten İslami bir bilgi sunayım;
Peygamber efendimiz (SAV) torunları Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin’i 7 günlükken sünnet ettirmiş. (Doğruluk derecesi meçhul. Kaynak belirtilmemiş.)
Yenidoğan sünnetinin avantajlarını da şöyle sıralıyorlar:
• En büyük avantajı anestezi şeklidir. Genel anestezi ya da enjeksiyonla yapılan anestezinin yerine kremle sağlanan lokal anestezi kullanılır.
• Yenidoğan döneminde yara iyileşmesi hızlıdır.
• Enfeksiyon riski düşüktür.
• Kanama riski çok daha düşüktür.
• En önemlisi erkek çocuk sünnet derisinden ne kadar çabuk kurtulursa idrar yolu enfeksiyonu geçirme riski o denli azalır.
• O dönemde çocuğun ruhsal travma geçirme gibi bir riski zaten yoktur.
Şimdi ben, bu çok güzel, bundan sonra böyle yapılsın diyeceğim ama, “Çocuğumuzun MÜRÜVVETİNİ göremeyecek miyiz?” diye soranlar olacaktır.
Çocuk sancılar içinde kıvranırken, vur patlasın, çal oynasından mürüvvet olmaz! Onu geçelim…
Aslında bu konu ciddiyeti, toplumsal sayısının yaygınlığı düşünülürse; beni çok aşar. Profesörlerin, öğretmenlerin hatta imamların üzerinde duracağı, topluma yol göstereceği konudur.
En basit şekli ile ilgili doktorlarla söyleşiler yapılır, kendilerinin meslek hayatı boyunca muayene ettikleri hastalar içinde sünnet olma korkusundan ömür boyu sıkıntı çekenlerle ilgili inceleme yapılsa, işin vahametini anlatmaya, doktorların vereceği sayı ve bilgi yeterli olacaktır.
Ülkemizde berberlerin diş çektiği, hacamat yaptığı (kan aldırma) devirler yaşanalı çok zaman geçmedi.
Biz bunlara tanık olduk. Berber, bağırta bağırta diş çeker, bir de, “Şimdi git; bir sade kahve iç de pişirsin!” derdi. Sıcak kahve pişirmez kanamayı azdırır.
Sünnet konusu ehliyetli sünnetçiler elinde idi ama sonuçta; hassas bir yerde ameliyat, doktor şartı getirilmesi iyi olmuştur.
Doktor şartı olunca; iş kendiliğinden yenidoğan sünnetine doğru gidecektir, olası problemler yaşanmayacaktır.
En güzel günler sizlerin olsun.