Çorum Belediyespor, 2015-2016 Futbol Sezonunda, tarihinde profesyonel ligdeki dördüncü sezonunu geçirecek. İlk sezonunu düşme hattının üzerinde bitiren, ikinci sezonunda play-off’u son maçta kaçıran, üçüncü, yani geçtiğimiz sezon ise play-off finalinde yenilerek 2.ligin kapısından dönen Çorum Belediyespor’un yeni sezonda 2.lige yükselmesi dileği ile ilkyazımı yazıyorum. Geçen sezon bittikten sonra yazı yazmadım. Bu yüzden, gelişmelerle ilgili düşüncelerimi kısa kısa dile getirmek istiyorum.
Öncelikle şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Çorum Belediyespor artık “Çorum’un takımı” oldu. Bu, geçen sezon Eskişehir’deki play-off finalinde tescillendi. Ama Çorumspor olma yolunda da hızla ilerliyor. Umarım birileri bir an önce frene basar ve akıbeti Çorumspor gibi olmaz.
İlkyazımda kimsenin içini karartmak ve kimseye umutsuzluk aşılamak istemiyorum. Yapılan iyi işler kadar elbette yanlışlar da var. Yanlışlardan dönüleceği umuduyla ilkyazımda bu yanlışlardan bahsetmek istemiyorum. Ancak şu soruyu da sormadan geçmek istemiyorum: Çorum Belediyespor geçen sezon başarılı oldu mu, olmadı mı? Olduysa, final oynayan bir takıma 9, bir de gelecek 10 takviye yapmanın mantığı nedir? Başarılı değilse, yapılan takviyeler yeterli görülüyor mu? Dikkat, yönetimle ilgili boyuta girmiyorum.
Öncelikle teknik heyet değişimine değinelim. Geçen sezon öncesinde Yavuz İncedal’la 2 yıllık sözleşme imzalanırken, “3.ligin en iyi hocasını aldık” diye açıklama yapıldı. Ancak sezon biter bitmez yollar ayrıldı. Bu, öyle sıradan bir ayrılık değil, biraz sancılı oldu. Kim haklıdır, kim haksızdır diye bu saten sonra tartışmanın anlamı yok.
Yavuz Hoca’nın yerine, Anadolu Üsküdar 1908 Spor’u 2.lige çıkartan Fahrettin Sayhan’la anlaşıldı. Şampiyon takımın hocasını transfer etmek, Çorum Belediyespor açısından iyi bir tercih sayılır.
Fahrettin Hoca ile ilgili çok az bir bilgiye ve kanaate sahibim. Ama işini iyi yaptığını söyleyebilirim. Futbolcular da genel olarak memnunlar. Geçen sezonki oyun planını tamamen değiştirip “toplu hücum, toplu savunma” anlayışında bir sistem kurmanın çabasında.
Bugüne kadar 9 futbolcu transfer edildi. Bu futbolculardan beşinin geçen sezon Fahrettin Sayhan’ın çalıştırdığı Anadolu Üsküdar 1908 Spor’la aynı grupta mücadele eden takımlardan olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Yani, genelde bilindik futbolcular. Genel olarak transferlerin isabetli olduğunu söyleyebilirim. Çünkü biz de araştırıyoruz. Alınan futbolcular içerisinde “kötü” ya da “yaramaz” denen kimse yok.
Çorumspor da dahil, Belediyespor ilk kez sezon öncesi kampını tam kadro ile yaptı. Bu çok önemli. Bugün, Süper Lig’de de dahil olmak üzere, bir çok takım halen kadrosunu tam olarak oluşturamadı ve oyuncu arıyor. Bu saatten sonra yapılacak her transfer bir risktir. Kadro ne kadar erken oluşturulursa uyum sorunu o kadar çabuk atlatılır. Bu açıdan Belediyespor’un yeni sezonda fazla sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Diğer sezonlara göre lige daha hazır gireceğini umut ediyorum.
Kuralar ilk çekildiğinde, Belediyespor’un tam dişine göre bir gruba düştüğünü düşünüyordum. Ama zamanla, grubun hiç de yabana atılacak kadar kolay olmadığını gördüm. Fahrettin Hoca’nın de dediği gibi, şampiyonluğa oynayacak takım sayısı bir hayli fazla. En az hata yapan takım ipi göğüsleyecek. Play-Off yarışı da yine son haftaya kadar devam edecek gibi. Son 4 takımın düşecek olması da ayrı bir heyecan olacak.
Belediyespor açısından, yönetimdeki sorunlar (Sakın kimse yönetimde bir sorun yok demesin) şampiyonluk yolunda belirleyici etkenlerden biri olacaktır. Bu yüzden, sezonun başlamasına çok az bir sürenin kaldığı bugünlerde, herkes eteğindeki taşları döksün ve sezon bitene kadar eline ve diline sahip olsun. Yönetimiyle, teknik heyetiyle, futbolcu kadrosuyla, kulüp personeliyle, taraftarıyla, basınıyla birlik olma vaktidir. Kalıcı başarılar ancak birliktelikle elde edilebilir. Onun dışında kazanılan başarılar günü birlik olmaktan öteye geçmez.
Yeni sezonun tüm takımlara hayırlı ve uğurlu olması dileğiyle, Çorum Belediyespor’a ŞAMPİYONLUK yolunda başarılar diliyorum.