Yarın, çoğul anlamda yarınlar, gelecek ileriki zaman anlamına geliyor. O halde bugünü yaşarken yarının sorumluluğunu duyuyoruz. İçinde yaşadığımız medeniyet, uygarlık ve icatlar hepsi yarınını düşünenlerin eseridir.

Dünyamız yarınını düşünen insanların omuzunda ileri doğru gidiyor. O özveriyle bugünlere geldi. Hazır bulduğumuz her değer, dünkülerin özveri ile ürettikleridir. Bu akış bize de yarınlarımız için bir sorumluluk yüklemektedir. Yarınını düşünmek sorumlu insanın doğasının bir gereği olmaktadır. Yarın çocuklarımız, torunlarımız ve geleceğimizdir.

Cumhuriyet Halk Partisi Bülent ECEVİT’in genel başkan olduğu 1977 seçimlerinde tarihinin en yüksek oyunu yüzde 42 ile almıştı. O dönemin coşkuyu yaratan seçim şarkısı sanatçı A. Rıza BİNBOĞA’nın “Yarınlar” adlı şarkısıydı. “Özgürlük ve barış/Tüm insanların özlemi olacak yarınlarda /Anam bacım kardeşim/Eşim dostum yandaşım/Daha da mutluyuz yarınlarda” diyordu.

Faraday, Ohm, Kirşof, Arşimet ve daha sayısız bilim adamı, içinde yaşadığımız modern teknolojinin yaratılmasında büyük katkıları olmuştur. Ne var ki ne bizim, nede bizden sonra gelecekler kadar kendileri bu teknolojinin sefasını sürememişlerdir. İnsanlığa bilime katkılarını yarını düşünerek yapmışlardır.

Bu ekonomik, felsefi, sosyal ve toplumsal her alanda böyledir. Galileo; “Dünya dönüyor” dediği için ölüm cezasına çarptırılırken, kuşkusuz bir bilimsel doğrunun yanında yarınları düşünüyordu. Sokrates; Doğruları söyleme, inandığını yarınlara anlatma yolunda, ölümü hiçe sayıyordu. “Düşüncelerinden vazgeç ölüm cezasını geri alalım dendiğinde” ret ediyor. Yarınlara yalan söylenemeyeceğini düşünüyordu. Eşinin “Eşimi suçsuz yere ölüm cezasına çarptırdılar” sözüne karşılıkta. İnsanlığın belleğine kazınan şu ünlü sözünü söylüyordu.

-Hanım; “Suçlu olarak cezalandırılsam daha mı iyi olacaktı?” diyordu.

Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşları ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatırken, o günün yarını olan bizleri ve yarınlarımızı düşünüyorlardı. Cumhuriyet “Ebediyen Payidar Kalacaktır” derken yarınlara sesleniyordu.

Bu kadar yarınlarını düşünen kültürel gelenekten sonra, bizim yarınlarımızı düşün-mememiz vefasızlık olmaz mı? Yarınlarda güçlü olmak istiyorsak, bugünden sağlam bir temel atma zorunluluğumuz vardır.

Yarına tüm sorunlarını yenmiş, özgür, demokratik, barış ve kardeşliğin büyüdüğü bir ülkenin mutlu bireyleri olarak uyanalım diliyorum.