“Çorum nereye gidiyor?” diye sorduk.

İktidar mensupları dışında “iyiye gidiyor” diyen çıkmadı.

Çorum’un ekonomik, sosyal, kültürel yönden durakladığı, hatta geriye gittiği

 

görüşünde neredeyse “mutabakat” sağlandı.

Ama şimdi bakıyoruz;

Vali hata yapmamış.

Milletvekilleri hata yapmamış.

Belediye Başkanı hata yapmamış.

Belediye Meclisi hata yapmamış.

Ticaret ve Sanayi Odası hata yapmamış.

Diğer meslek kuruluşları hata yapmamış.

İş dünyası hata yapmamış.

Basın hata yapmamış.

Sokaktaki vatandaş hata yapmamış.

*

Kabak yine “şeytan”ın başına patladı desenize.

Seni gidi kör şeytan !

*

Çorum’un nereye gittiğine ilişkin görüş ve değerlendirmelerin ardından, “Çorum için ne yapmalı?” diye yeni bir başlık açacaktık.

Ama, sanırız gerek kalmayacak buna.

Hata olmadığına göre, düzeltilmesi gereken bir şey de yok demektir.

Bütün yönetenlerimizle ve halkımızla aynen yola devam…

Sadece, şeytana lânet okumaya devam edelim.

Karanlıklar aydınlığa çıkacak evvelallah…

Ve de Çorum abat olacak tez zamanda.

Şeytanın elini-dilini bağlayabilirsek…

*

“Çorum, 65 milyon dolarlık bir yatırımı elden kaçırdı” diyoruz.

“Buğday Pazarı’nın yerini 33 milyon liraya sattık ya” diyorlar.

Biz de, o satışı sağlayanın da, söz konusu yatırıma öncülük eden işadamı olduğunu hatırlatmakta fayda görüyoruz.

AVM yatırımı Çorum yerine Kapadokya’ya yapıldı, hizmete açıldı, ama Buğday Pazarı’nın yerini satın alan yabancı sermayeli şirket, “mezarlık manzaralı” alışveriş ve yaşam merkezi projesinden kısa sürede vazgeçti.

Hatta duyumlarımıza göre, müşteri bulabilirse satmayı bile düşünüyor.

Yani bin pişman.

Özetle, biz yine aynı görüşteyiz:

Çimento Fabrikası’nın altına, tüm çevrenin de cazibe merkezi olacak bir “alışveriş ve yaşam merkezi” yakışırdı.

Çünkü, Samsun güzergâhı Çorum’un, kültür, sanat, spor, sağlık, eğlenme ve dinlenme bölgesi…

Sıradan sayalım: Pirbaba Çamlığı, Devlet Tiyatrosu, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Parkı, Dr. Turhan Kılıçcıoğlu Stadı, Atatürk Spor Salonu, Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu, diğer spor tesisleri, Fuar Merkezi ve Kültürpark, Çimento Fabrikası Sosyal Tesisleri, kentin çıkışında Penez Otel, canlı müzik yapılan, bahçeli Ata, Büyük Vadi, Güleryüz restoranlar, Sıklık piknik alanları, Hasanzahir, Hancılar…

Bize göre bu güzergâha, özgün mimarisiyle alışveriş ve yaşam merkezi de, bir ara adından bahsedilen Acıbadem Hastanesi de yakışırdı.

Samsun güzergâhının işleviyle asıl bağdaşmayan ise, Müftülük, Şehitlik ve İtfaiye ne yazık ki…

Evet, ne yazık ki…