Koronavirüs salgını bir türlü kontrol altına alınamıyor.

Ülkenin ekonomik sıkıntıları artarak devam ediyor.

Akdeniz’de sular ısınıyor.

Tarikat şeyhi diye geçinen birinin iğrenç “çocuk istismarı” mide bulandırıyor.

Sel, yangın felaketleri… Ayak sesleri duyulan yıkıcı deprem felaketinin bilinç altımıza yerleştirdiği büyük endişe…

Daha ne kâbus senaryoları, kaygılar, korkular…

Bütün bu yoğun sis tabakasının altında, iyilikleri, güzellikleri, mutlulukları yakalama çabasıyla yorulan insanlar…

*

Tam bu noktada, Şenay’ın o güzel, anlamlı şarkısı geliyor insanın aklına:

Şu dünyadaki en mutlu kişi mutluluk verendir/ Şu dünyadaki sevilen kişi sevmeyi bilendir/ Şu dünyadaki en güçlü kişi güçlükten gelendir/ Şu dünyadaki en bilgin kişi kendini bilendir.

Bütün dünya buna inansa/Bir inansa, hayat bayram olsa/İnsanlar el ele tutuşsa/Birlik olsa/Uzansak sonsuza.

Şu dünyadaki en olgun kişi acıya gülendir/Şu dünyadaki en soylu kişi insafa gelendir/Şu dünyadaki en zengin kişi gönül fethedendir/ Şu dünyadaki en üstün kişi insanı sevendir.

*

Yöneticimiz Mehmet Yolyapar, her ayın ilk Çarşamba günü, meslektaşımız, arkadaşımız Meltem Danışman Çınar’la birlikte Umut Radyo’da “Çorum Güncesi” programını yapıyor.

Geride kalan bir ayın gelişen olaylarını, güncel konuları, samimi, yapıcı ve sıcak bir sohbet ortamında değerlendiriyorlar.

Kırıcı olmadan da doğruları söylemenin, çok bilmişlik taslamadan da bilgilendirmenin, en karamsar ortamda bile umudu korumanın mümkün olduğunu göstererek…

Aynen Şenay’ın şarkısında olduğu gibi…

*

Her zaman söylemeye çalıştığımız bu: Hepimiz, her konuda farklı düşünebiliriz, olayları farklı yorumlayabiliriz, farklı çözümler önerebiliriz. Ama bu görüşlerimizi, karşımızdakini incitmeden, aşağılamadan, saygımızı koruyarak, onun görüşlerine de saygı duyduğumuzu, ama doğrusunun böyle olması gerektiğini vurgulayarak savunmamız da pekâlâ mümkündür.

O takdirde, görüşlerimizin birbirine yaklaştığı noktayı bulabiliriz, belki ortak bir paydada buluşabiliriz. En azından, karşıt görüşlere katılmasak da, hoşgörülü olabiliriz.

Demokrasi de budur zaten.

*

1700’lerde yaşamış Voltair’e mal edilen bir söz var:

“Fikirlerinize katılmıyorum, ama o fikirlerinizi ifade edebilmeniz için canımı bile verebilirim.”

Fikir özgürlüğünü ve düşünceye saygıyı öyle güzel ifade ediyor ki…

Fikirlere katılmak zorunda değilsiniz, ama saygı göstermek zorundasınız!

*

ÇORUM HABER mensupları olarak hepimizin yapmaya çalıştığımız da bu.

Barış, sevgi ve kardeşlik duyguları içinde, her görüşe saygılı ve hoşgörülü olarak insanca yaşamak, üretmek ve Büyük Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak…

Çorum’un ekmeğini yiyen, suyunu içen bu toprakların insanları olarak da, her türlü önyargıyı bir kenara bırakıp, Çorum’un iyiliği için, gelişmesi, kalkınması, daha yaşanır bir kent haline gelmesi için çaba harcamak…

Vatanseverlik de budur.