Bayram izni, ardından yıllık izin derken, yaklaşık 1 aydır sizlerden uzak kaldım. Ve nihayet izin bitti, yeniden işbaşı yaptık. Ben izindeyken, Çorum FK’da önemli gelişmeler oldu. Transferde, kadroya yeni isimler dahil edildi. Son transferler Çorum FK’yı şampiyonluğun en güçlü adayı yaptı.

Başkan Fatih Özcan’ın “rota kupa” sloganıyla açıkladığı şampiyonluk hedefi doğrultusunda, ilk etapta yapılan transferler ses getirse de, şampiyonluk için yeterli olmadığı yönünde genel bir kanı vardı. Sonrasında, Berkay Can Değirmencioğlu, Murat Yıldırım, Burak Çalık ve Muhsin Yıldırım bombalarıyla Çorum FK bir kez daha dikkatleri üzerine çekerken, şampiyonluğun da en güçlü adayı haline geldi.

Ancak, uzun ve zorlu lig maratonunda, direkt oynayabilecek seviyede bir stopere daha ihtiyaç olduğu kanaatindeydim ve bu endişemi Başkan’la da paylaştım. Emre Öztürk transferiyle bu endişe de ortadan kaldırıldı.

Kâğıt üzerinde, Çorum FK grubun en iyi kadrosuna sahip takımı ve şampiyonluğun en güçlü adayı olarak ön plana çıkıyor. Dikkat ettiyseniz, tüm bunlar, Başkan Fatih Özcan ve Sportif Direktör Oğuzhan Yalçın’ın transferdeki başarıları neticesinde gelinen noktanın ürünü. Şampiyonluk hedefi doğrultusunda kurulan kadroya paralel olarak şehirdeki hava ise “Üzerine ölü toprağı serpilmiş” deyiminin vuku bulmuş hali.

İnanılır gibi değil, ligin başlamasına 20 günden az bir süre kaldı ama şehirde şampiyonluk belirtisi yok denecek kadar az. Bu vesile ile, bayrak kampanyasını başlatan Belediye Başkanı Sayın Halil İbrahim Aşgın’a ve bayrak asan esnafa teşekkür etmek lazım.

Hadi, şampiyonluk emareleri için saha sonuçları etken olacak diyelim. Ya ekonomik destek için neyi bekliyor koca şehir? Kombine diyorsunuz, elinizde kalıyor, loca diyorsunuz yüzüne bakan yok. Peki nasıl olacak bu iş? Bu sezon da değilse, ne zaman destek olacak bu şehir takımına? Ondan sonra da çıkıyor birileri, “Bu takım Fatih Özcan’ın takımı” diyor. Böyle bir sığ düşünce olabilir mi? Yazık!

Belki de, Çorum tarihinde ilk kez bir başkan kimseden karşılıksız para istemiyor. “Sponsor olun, bilet alın, loca alın, forma alın” diyor. Tüm bunları, kulübe destek için istiyor. Ama birkaç kişi hariç, kimsenin kılı kıpırdamıyor. Merak ediyorum, yarın bu takım şampiyon olduğunda ki, olacak, bundan zerre kadar şüphem yok, şimdi kafasını kuma gömenler o zaman hangi yüzle ortaya çıkıp kendine pay biçecek.

Ha, bir de, hiçbir şeyden memnun olmayan, sürekli muhalefet eden bir kesim var. Öyle ki, dudak payı boşluğundan bakıp bardağın dolu tarafını görmezden gelerek yorum yapıyorlar. Adamın kadrodan haberi yok, “bu takım bu sene de şampiyon olamaz” diyor. Transferleri sayıyorsun, “Bak Süper Lig’den bile oyuncu aldık, ligin en iyi kadrosu kuruldu” diyorsun, “İki maç kaybetsin o zaman görüşürüz” diye cevap veriyor. Vay arkadaş! İnsanın kanı donuyor. Bu neyin kini, neyin öfkesi, neyin düşmanlığı! İnanın insanın devreleri yanıyor.

Çorum, 1967 yılından beri profesyonel liglerde temsil ediliyor. Ama, ne yazık ki, geride kalan 54 yılda bırakın Süper Lig’i, 1.Lig’i bile göremedi bu şehir! Dile kolay, tam 54 yıl! Az bir zaman değil. Yarım asırdan fazla olan bu zaman diliminde demek ki bir şeyler yanlış yapılmış. Ya da kimse o medeni cesareti gösterememiş. Bugün, genç bir Başkan çıkmış ve “Ben bu takımı 1.Lig’e çıkartacağım, bu yola baş koydum” diyor. Ama bakıyorsunuz, arkasında kimse yok. Sanırım, bizler, sahip olduğumuz değerlerin kıymetini hiç bilmedik, bu gidişle bilmeyeceğiz de.

Çorum FK 1.Lig’e, çıktığında, alt liglerde geçen 54 yılın Çorum kocaman bir kayıp olduğunu o zaman herkes anlayacak. Esnafı anlayacak, sanayicisi anlayacak, işadamı anlayacak, taraftarı anlayacak, bizler anlayacağız. O yüzdendir ki, gelin, elbirliği ile bu kulübe, bu başkana, bu takıma sahip çıkalım ve 54 yıllık hasrete birlikte son verelim.