Siz hiç, çocuğunun ölüsünü torbada taşıyan bir baba gördünüz mü?
Siz hiç, çocuğunun ölüsünü torbada taşıyan bir babanın duygularını anlayabildiniz mi?
Siz hiç, 9 ay 10 gün bedeninde taşıyan ve bir torba içinde ölüsünü gören bir annenin duygularını hissedebildiniz mi?
İşte, Van'ın Gürpınar ilçesinin Yalınca köyünün Çeli mezrasında yaşanan, Şubat'ın ilk günlerinde gazetelerde yer alan resim bu idi...
Ve siz sayın bakanlar, varlık içinde yüzen çocuklarınız yolsuzluk iddiasıyla içeri alındığında, bir baba olarak yüzünüzdeki acı ifadeyi biz gördük.
Ya siz, 3 yaşındaki çocuğunun ölüsünü sırtında taşıyan bir babanın içindeki acıyı ve isyanı görebildiniz mi?
Ve bir kediyi işkence yaparak öldüren üniversite öğrencisine haklı olarak tepki gösterenler, köpek katliamını haklı olarak yüksek seslerle protesto edenler, siz duydunuz mu 3 yaşındaki Muharrem'in babasının, anasının içindeki acıyı ve isyanı?
Ne olurdu, bir helikopter gelse idi.
Ne olurdu, helikopter çocuğu alsa idi.
Ne olurdu, hastaneye varsa idi.
Ve ne olurdu, Muharrem yaşasa idi,
* * *
Babalığı kalmadı ama yine de halkın diliyle ifade edelim.
Ve ey Devlet Baba!
Kız olmayı bilemeden kadın olan, çocuk olmayı yaşamadan anne olan, insan olduğunu anlamadan ölü bulunan Kader'i de kaderine terk eden Devlet Baba!
Sen bilmez misin ki, doğuda kış çetindir.
Sen bilmez misin ki, köylerin, mezraların yolları kapanınca aylarca açılmaz.
Sen bilmez misin ki, oralarda doğum yapacak kadın, hastalanan çocuk ölüme mahkûmdur.
Ve sen bilmez misin ki, o çetin doğa koşullarında görev yapan sağlık personelinin, istese de oraya ulaşamayacağını.
* * *
Diyor ki Sağlık Bakam Mehmet Müezzinoğlu, "İdari aksamalar var mıdır, olabilir, anında soruşturma açtırdık."
Ve devam ediyor meclisteki eleştirilere cevap olarak:
"Ülkemizin sağlık hizmetlerinde ve özellikle acil sağlık hizmetlerinde geldiği başarılı fotoğrafa gölge düşürecek bir fotoğrafla karşı karşıya kaldık. Ama bunun bir fırsat gibi, bir medyatik olay gibi sunularak ve bunu ceberrut devlet mantığıyla burada ifade edilmesini de açıkça doğru bulmuyorum."
Peki, ne denilmeliydi Sayın Bakan? Olur böyle şeyler mi denilmeliydi?
Elbette kış çetindir oralarda. Mezralara kadar yolların sık sık açılması da zordur oralarda.
Oysaki çözüm kolaydı Sayın Bakan. Hiç olmazsa kış mevsiminde, il ve ilçe merkezlerindeki acil sağlık kurumlarının emrinde bir helikopter bu sorunu çözerdi.
İletişim kurulamadı, ulaşım sağlanamadı, çok üzüntülüyüm sözü bir özür bile olamadı Sayın Bakan.
Yazımızı, Diyar News yazarlarından Mehmet Rumet Soylu'nun "Muharrem Bebek" yazısından bir alıntıyla bitirelim.
"Ve sırtta taşınıyorsa,
Ve babaysa bu ölümün hamalı,
Bazı ülkeler,
Vicdan ve haysiyetlerini
Baba sırtında taşınan
Ölü bir çocuğun torbasıyla yitirir."
Evet, ağır bir söz... Ama bu görüntülerle, bu ülkenin ve bu toplumun vicdan ve haysiyetini hırpalamaya da hakkımız olmasa gerek.