15 Temmuz Perşembe günü, Fetöcü hain darbe girişiminin 5. yıldönümü nedeniyle demokrasi şehitlerimizi saygıyla, minnetle, rahmetle andık, demokrasiye yönelik suikastın kahramanca püskürtülmesini ise coşkuyla kutladık.

“Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nde, milli birliğin, beraberliğin, kardeşliğin, daha ötesi demokrasinin önemini bir kez daha idrak ettik.

20 Temmuz Salı günü ise, manevi duygularımızın coşkunluğunda mübarek Kurban Bayramı’nı kutlayacağız.

Milli iradenin üzerinde hiçbir güç olamayacağı gerçeğinin üzerine, bir de en içten “birlik-beraberlik” havasını teneffüs edeceğiz.

*

“Demokrasi ve Milli Birlik Günü” de, “Kurban Bayramı” da, ÇORUM HABER olarak bizim dilimizden düşmeyen toplumsal barış, kardeşlik, karşılıklı anlayış ve hoşgörü, demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı gibi tezlerimizi güçlendiren müstesna günler.

15 Temmuz 2016’da yaşadığımız kâbusun, demokratik hakların ve dindarlık adına alınan tavizlerin kötüye kullanımından başka bir şey olmadığını anlamayan kalmadı.

Daha ötesi, iplerin emperyalist güçlerin elinde olduğu da açıkça görüldü.

Bölücü terör örgütü gibi bu da bir terör örgütüydü ve dış güçlerin projesi olduğuna kuşku yoktu. Bu gerçek, 15 Temmuz darbe girişimi olmasaydı, belki daha yıllarca anlaşılamayacaktı. Devletin ve toplumsal dokunun hücrelerine kadar girilmesinin önüne geçilemeyecekti.

Özetle, demokrasiyi, milli iradeyi, toplumsal barışı, birlik ve beraberliği koruma adına, 15 Temmuz bir dönüm noktası oldu.

Ümidimiz, bu kanlı uyarının, aynı zamanda “dönülmez” bir nokta olması, bir daha aynı hataların tekrarlanmaması…

Demokrasi dışı yapılanmalara müsamaha gösterilmemesi…

*

Dini bayramlarımız, her zaman sevgiyi, saygıyı, şefkati, merhamet duygusunu öne çıkaran özel günlerimiz…

Bu duyguların sonucu olarak da, birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi pekiştiren, bizleri manevi değerlerimiz etrafında güzelliklerle buluşturan, kaynaştıran olağanüstü zamanlarımız…

Bu yıl Kurban Bayramı’nı, koronavirüs salgınının nispeten gerilediği bir ortamda, eş-dostumuzla, yakınlarımızla bir arada kutlama fırsatını buluyoruz.

Bunu, son aylarda hızlanan aşılamaya borçlu olduğumuz bir gerçek.

O yüzden, sağlık sektörünü yönetenlere ve sağlık çalışanlarına şükran duygularımızı buradan bir kez daha ifade etmeliyiz.

*

“Birlik-beraberlik-kardeşlik” ifadelerini de, “lafın gelişi” olmaktan çıkarmak zorundayız.

Gerçekten inanarak, içimizden gelerek, bütün benliğimizle kabullenerek söylemeli ve gereğini yapmaya çalışmalıyız.

Kutsal Kurban Bayramı, bunun için tam da bir fırsat.

İnsanlar, inanç, dünyaya bakış, siyasi görüş, yaşam tarzı bakımından, etnik ve mezhepsel açıdan farklı olabilirler. Ama, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkesi “birinci sınıf vatandaş” kabul eden yüce cumhuriyet ilkesi, tüm farklılıkların hoşgörüyle ve anlayışla karşılanmasını, demokrasi kültürü içinde yoğrularak, daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele ulaşmada “sinerji”ye dönüştürülmesini öngörüyor.

Bilinen ifadeyle; farklılıklarımız zenginliğimizdir.

15 Temmuz dersi ve Kurban Bayramı ruhu, bu güzellikleri getirsin Çorum’umuza ve Türkiye’mize…