Çorum’un 4 büyük ilçesinden yalnızca Sungurlu’da doğalgaz var.

Osmancık, İskilip ve Alaca doğalgazdan yoksun.

Başka illerin bırakın ilçelerini, beldelerine bile doğalgaz verilirken, Çorum neden -bu konuda da- “üvey evlat” konumuna düşüyor?

Kısa bir araştırma yaptığınızda “ihmaller zinciri” karşınıza çıkıyor.

Başka illere doğalgaz getirilmesi programa alınırken, BOTAŞ’a “tüm ilçeleriyle birlikte” görev ve sorumluluk yüklenmiş. Çorum’un ise ilçeleri es geçilmiş. Ya da siyaseten atlanmış.

Çorumgaz ve yan kuruluşları, Yozgat, Çankırı, Kastamonu ve Karabük illerinin ilçelerine, beldelerine doğalgaz verirken, Çorum’un üç büyük ilçesine doğalgaz veremiyor. Zira, Botaş’ın bu ilçelere boru hattı çekmesi yasal olarak görev alanına girmiyor.

Yoğun girişimler üzerine konu DPT’nin gündemine gelmiş, ama yine takipsizlikten DPT, bu ilçelere doğalgaz hattı çekilmesinin “kamu zararı” sayılacağını rapora bağlamış.

O aşamada Enerji Bakanı bile “bu ilçelere doğalgaz verin” diyemiyor, çünkü ileride Yüce Divan’da yargılanma riski var.

Neyse ki, 28 Nisan 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı imdada yetişiyor.

Karara göre, mevcut doğalgaz dağıtım bölgeleri lisansının kapsamı dışında kalan merkez nüfusu 10 binin üzerindeki ilçelere doğalgaz ulaştırılması için BOTAŞ Genel Müdürlüğü görevlendiriliyor.

Çorum Milletvekilleri de, Enerji Bakanı Taner Yıldız’la görüşerek Çorum’un üç büyük ilçesine doğalgaz verilmesi yönünde çalışmanın başlatılması için söz alıyorlar.

Biz de “nihayet” diyoruz,  üç büyük ilçe adına geç de olsa memnuniyet duyuyoruz.

Tabii emeği geçenlere teşekkürü de ihmal etmeden.

 

*

Geçmişte “sineması olmayan yere kent denmez” diye yazardık, son yıllarda ise “Alışveriş ve yaşam merkezi -kısaca AVM’si- olmayan yere kent denmez” demeye başladık.

Samsun’da 29 Mart’ta açılan “devasa” Piazza AVM’yi o günlerde haber yapmış, Çorum’un bu treni 5-6 yıl önce kaçırdığını da hatırlatmıştık.

Medya takibi yoluyla ÇORUM HABER’in haberi ellerine ulaşmış olmalı ki, Piazza’yı yapan Rönesans Holding, ÇORUM HABER’i de dost medya kuruluşları listesine almış.

Önceki sabah düzenlenen, Samsun Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı da dahil üst düzey protokolün katıldığı kahvaltılı basın toplantısına bizi de davet ettiler.

Gidemesek de, ajanslardan aldık haberi ve 7 Mayıs 2013 günlü ÇORUM HABER’de Piazza’nın muhteşem bir gece manzarasıyla “Piazza’ya 38 günde 770 bin ziyaretçi geldi” başlığı altında verdik.

Kuşkusuz yorum gerektirmiyor bu haber.

Samsun, öteden beri bölgenin ticari, sosyal, kültürel merkeziydi.

Ama, sanayileşme atılımı sayesinde Çorum, bir ara Samsun’la arasındaki mesafeyi kısaltır gibi olmuştu.

Samsun, büyüme ve kentleşme adına dev adımlar attı, Çorum yerinde saydı ve arada yeniden “uçurumlar” oluştu.

Samsun’u kıskanmıyoruz elbet, gıpta ediyoruz.

“Allah Çorum’a da böyle çaplı, ufuklu, vizyon sahibi önderler nasip etsin” diye dua ediyoruz.

*

Çorum’un “büyük markalarla” büyüyeceğini hep yazdık, yazmaya devam ediyoruz.

Bu anlamda da o kadar gerilerde kaldık ki…

Giyim sektöründe bazı büyük markalar geldi Çorum’a, AVM de olmadığı için Gazi Caddesi boyunca sıralandı. Caddede işyeri kiraları astronomik rakamlara fırladı.

Batı’nın ya da büyük kentlerin yeme-içme kültürünü Çorum’a taşıyacak markalar ve sosyal mekânlar ise şimdiye kadar gelmedi, getirilemedi.

Fast-food beslenme tarzı tu-kaka, tamam ama, günümüzün de bir gerçeği. Özellikle gençlerin olmazsa olmazı. Yerli-yabancı turistlerin ilk tercihleri.

Bunlar olsun da, biz yine “bu tür beslenmeden uzak durun” diye çoluğumuza-çocuğumuza öğüt vermeye devam edelim.

Markalar olmayınca fast-food olmuyor mu sanki?

Böyle bir marka Çorum’a gelecekti. Gazi Caddesi üzerindeki bir işyeri bu iş için kiralandı ve geçici ruhsatla tadilata başlandı.

Tabii sahipleri de ünlülerin çocukları olunca, tadilatın boyutları büyüdü, yıkıp yeniden yapma noktasına geldi.

Geçici olmak kaydıyla, aynı boyutlarda daha sağlam, daha güzel bir işyeri yapmanın, kentin de kentlilerin de fazlaca zararına olmadığını, bu anlamda gösterilecek bir miktar toleransın kimseye rahatsızlık vermeyeceğini düşünüp konunun üzerinde durmadık.

Ama, benzer durumlarda aynı toleransın başkalarına da gösterilmesi koşuluyla.

Yani “adalet” koşuluyla.

Keşke Belediye Başkanı da, biraz çelişik ve kolay anlaşılır olmayan bir “savunma” yerine, Çorum’a yapılacak güzel şeylerin önünü açma adına

-hukuk dışına çıkmadan- gösterilen bu toleransı vurgulayabilseydi.

Ve benzer her durumda aynı toleransı gösterebileceğinin altını çizseydi…

Konu Çorum’un büyümesine hizmet ise, Çorumlu gayet iyi anlayacaktır, hoş görecektir. Bundan emin olun.

Yeter ki, “akçeli” kuşkular akılları bulandırmasın.

*

Seçim sonuçları belli olduktan sonra telefonla arayıp kutladım, ama bu köşeden de, sevgili kardeşlerim Çetin Başaranhıncal’ı ve Erol Karadaş’ı, TSO’da seçimi kazanan tüm kardeşlerimi, hemşehrilerimi kutluyorum.

Mehmet YOLYAPAR