Teknoloji çok güzel; ama bir sorun var.

Hani bu iletişim çağı sınırları kaldıracak, bizi kavuşturacaktı?

Doğru, Dünya'nın bir ucuyla görüşüp yıldızlar arası haberleşiyoruz.

Ancak, yemek sofrasında, aynı odada, aynı yatakta, yan yanayken, birbirimizden koptuk, uzaklaştık.

Televizyonla başladı her şey. Bizi birleştirir sandık; ama sonra neredeyse herkesin

bir televizyonu oldu. Ve herkes odasına çekildi. Diziciler bir odaya, maçcılar bir odaya... Koptuk. Sonra bilgisayarlar geldi. Çocuklar odalarına kapandı.
Ardından cep telefonları, yüksek hızlı internet. Hepimizi ele geçirdi.

Büyülendik. 7'den 70'e… Konuşup hal hatır sormanın yerini kısa mesajlar aldı önce.

Çok geçmeden sesli harfleri kaybettik. Ardından kelimeler topyekûn gitti elden.

Sosyal medyada tüm eski / yeni arkadaşlarımızı bulduk;
Ancak aldığı oyun davetlerinin 10’da 1’i kadar kahve daveti alabilen var mı?
Neredeyse yok. Şimdi arkanıza yaslanın.

Size yaklaşmakta olan bir şeyi göstereceğim.

Videoda, başında demir bir maske (Her tarafı kapalı olduğu için hiçbir şey göremiyor) olan bir çocukla, başına kova geçirilmiş bir hayvan. İkisi de boyunlarını sallayıp duruyorlar. İşte yakın gelecek bu. Tehlikenin farkında mısınız?

Teknoloji bize hizmet edecek bir araçken biz onun aracı olduk. Kimsenin bizim gözümüzü zorla bağlamasına gerek yok artık. Şimdi biz gidiyoruz parasını verip alıyoruz. Gözlerimizi kendimiz bağlıyoruz. Biz onun aracı olduk.

O bizim efendimiz oldu. Biz ise bir körebe.

Şimdi ve burada olmanın dünya ile yeniden temas kurmanın yolu aslında çok açık.
Yeniden başlayın. Dokunun, dinleyin, beraber koşturun, düşün, kalkın, hata yapın, paylaşın. Yaşayın. “Bugün değil de bi’ gün” deyip erteliyorsanız.
Tehlikenin farkında mısınız?
Oyunlar nedeniyle 3 canımız varmışçasına rehavetteyiz.
Ne var ki, 3 değil, tek canımız var. Şu anda da onu yaşıyoruz.

BŞKAA 1 DNYÜA MMKÜÜN, H3M D3 8U6ÜN!

Sevgiyle, Dr. Ali Bayramoğlu - Klinik Psikolog

Psikolog Dr. Ali Bayramoğlu’nun bütün görüşlerine katıldığım için, internette dolaşan “TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?” uyarısını sizlerle paylaşmak istedim.

Geçen hafta akıllı telefonlarla hayatımıza giren Sexting, (Cinsellik barındıran, cinsel amaçla yapılan mesajlaşma) tehlikesi konusunda gençlerimizi uyarmıştım.

Eskiden akıllı telefonlarla yalnızca metin gönderilirken artık görüntü, video, ne istenirse gönderilebiliyor.

Bu yüzden çocuklarımız, gençlerimiz evlerde odalarına kapandılar.

Umarım, anne ve babalar olarak sizler de tehlikenin farkındasınızdır!

Evde, caddede sokakta, otobüste, araba kullanırken, velhasıl yaşamın her alanında esiri olduğumuz cep telefonları hayatımızı alt üst etti. Sonra bakar, sonra mesaj yazarım diye bir nezaket de kalmadı insanlarda. Cep telefonları hiçbir zaman ellerinden düşmüyor. Cep telefonlarını vazgeçilmez bir pusula gibi kullanıyorlar.

Dün açıklanan YGS (Yüksek Öğrenime Geçiş Sınavı) sınavlarında cep telefonları ve sanal âlem hakkında soru sormamışlar ne yazık ki!

Doktorlar, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik dalgaların, DNA üzerine etki yaparak insan vücudunda tümöre yatkınlık oluşturduğunu belirtiyorlar. Fransa’da yapılan bir araştırmada, son yıllarda beyin tümörü vakalarının yüzde 38 oranında arttığı gözlemlenmiş. Ben cep telefonu görüşmelerimi çok azalttım. Sağlıklı yaşamak istiyorsanız, sizler de mümkün olduğu kadar cep telefonu görüşmelerinizi azaltın. TELEVİZYONUNUZUN DÜĞMESİNİ VE CEP TELEFONLARINIZI KAPATIN, HAYATIN DÜĞMESİNİ AÇIN.

12 TEMMUZ 2017