-ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ-

Yandaş olmayan “bağımsız medya”da, “ders” alınacak nitelikte çok güzel köşe yazıları çıkıyor.
Olanak bulabilsek de, o muhteşem yazılara bu sayfalarda da sıkça yer verebilsek, o gazetelerin okuyucusu olmayanlara ulaştırabilmek amacıyla…
4 Mart 2014 günlü Cumhuriyet’te, Can Dündar’ın “Seçim Sonucu Ne Olur?” başlıklı yazısı dikkat çekiciydi.
Bu yazının üzerinde biraz durabiliriz.
Yılmaz Özdil’in dünkü (5 Mart 2014) Hürriyet’te çıkan köşe yazısı ise inanılmaz bir “devlet adamlığı” ve “dürüstlük” dersiydi.
“Namuslu adam”ın tarifi adeta…
O yüzden, Yılmaz Özdil’in yazısı yorum gerektirmeyecek kadar açık ve net.
*
Can Dündar’ın konu ettiği 1989 yerel seçimleri, gerek SHP patlaması, gerekse sonuçlarının sosyal demokratlar tarafından gereği gibi değerlendirilememesi açısından, ÇORUM HABER’in çeşitli köşelerinde de çok irdelendi.
Gerçekten, 1989’da “inanılmazlar” gerçekleşti.
Sessiz sessiz duran bu halk, yörüngesinden sapmış siyasi iktidara ağır bir ders verdi.
“Kantarın topuzu fazla kaçtı!” dedirtecek kadar…
Büyük kentlerin neredeyse tamamında ve küçük kentlerin de çoğunluğunda SHP’liler belediye yönetimine geldi.
Ama, “aslan sosyal demokratlar” bunu iyi değerlendiremediler. Parti içi iktidar kavgaları yüzünden enerjilerini içeride tükettiler ve 1991 milletvekili genel seçimlerinden “birinci parti” çıkma fırsatını teptiler.
Basiretli davranılabilse, belki de siyasi tarihin akışı değişecekti.
Erdal İnönü gibi bir dünya beyefendisi de, daha fazla dayanamayıp, çareyi siyaseti bırakmakta buldu.
*
1994 yerel seçimleri ise tam bir kepazelik…
SHP, CHP, DSP adı altında üç sosyal demokrat partinin birbirini yemesi ve İstanbul’un Tayyip Erdoğan’a, Ankara’nın Melih Gökçek’e teslimi…
Hatırlanacağı üzere, 1989 seçimlerinde Çorum’da da, Dr. Turhan Kılıçcıoğlu SHP’den yeniden aday olmuş, Çorum Belediyesi’ni ANAP’lı Necdet Diken’in elinden almıştı.
1994 yerel seçimlerine tam 20 gün kala, Kılıçcıoğlu’nu kaybettik ve Çorum Belediyesi Refah Partisi’ne, Prof.Dr. Arif Ersoy’a geçti.
Sosyal demokratlar, 1999 yerel seçimlerinde Ertuğrul Soyocak’la bir kez daha yerel iktidara yaklaştılar, ama sandığa gitmeyen protestocu partililer yüzünden cüz’i bir oy farkıyla kaybettiler.
Bir daha da Çorum Belediyesi’nin yakınına yaklaşamadılar.
Bunda, demografik yapının ve dengelerin değişimi de rol oynadı kuşkusuz.
Ama, sosyal demokratlar, kaybetmenin sebeplerini önce kendi içlerinde aramak, yani özeleştiri yapmak zorundalardı, bunu yapmadılar.
2004’de rahmetli Selahattin Yücel Paşa, 2009’da Sait Börekci, güçlü adaylardı.
Ne var ki, parti birkaç mahalleye sıkışıp kalmıştı; Dr. Kılıçcıoğlu’nun azımsanamayacak oranda oy aldığı kentin diğer mahallelerine ve varoşlarına ulaşamıyordu.
Oy deposu ise buralardı artık.
*
Can Dündar’ın yazısına dönecek olursak; 30 Mart 2014 seçimleri yeni bir 1989 olur mu?
Bunca yalan-dolan, bunca hırsızlık-yolsuzluk iddiaları ve bunca hukuksuzluk ortalığa dökülüp saçılmışken, halkın sessizce, ama “sert” bir tepkisini beklemek “boşuna” sayılamaz.
Olabilir.
Hatta, sağlıklı bir demokrasi ve kamuoyu duyarlılığı bunu gerektirir.
Ama, bizde böyle midir?
Bekleyip 30 Mart’ta göreceğiz.



-ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ-