Dünya Gazetesi’nde ilginç bir haber:

“Antalya’da Rusya açık ara lider, Ukrayna Almanya’nın önüne geçti.”

Pandemi süreci, yalnızca bizi değil, tüm dünya turizmini çok olumsuz şekilde etkilemişti. Geçen yıl, bizde de, dünyada da turist sayıları da, turizm gelirleri de olağanüstü düşmüştü.

Gazetenin haberine göre, Türk turizmcileri bu yılı “kötünün iyisi” olarak niteliyorlarmış.

Sonuna yaklaştığımız bu turizm sezonuna büyük umutlarla girilmişti. Ama, Akdeniz ve Ege’deki yangınlar yazın tam ortasında bir hayli “hız kesici” oldu.

*

Yılın ilk 7 ayında İspanya’ya 9.8 milyon ziyaretçi gelirken, Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 10.2 milyon olmuş. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da eklendiğinde, bu rakam 12 milyona ulaşıyor.

Yani, bu 7 ayda Akdeniz’in turizm lideri İspanya’nın önüne geçmişiz.

*

Türkiye’nin turizm başkenti Antalya ile ilgili bilgiler de hayli ilgi çekici. Geçmişte en fazla Alman konukları ağırlayan Antalya, son yıllarda Rus turist akınına uğramış ve Ruslar birinciliği alınca Almanlar ikinciliğe düşmüştü.

Avrupa’nın aşırı pandemi kısıtlamaları nedeniyle olsa gerek, Almanya bu yıl ikinciliği Ukrayna’ya kaptırıp üçüncülüğe düşmüş.

Bu sürede Antalya’ya uçakla gelen turist sayısı 5 milyona ulaşmış durumda.

*

Elimizde rakam yok, ama Çorum’un bu yıl da yeteri kadar turist çekemediği gözle görülebiliyor.

Oysa dünkü gazetemizde verdik. Hattuşa Kazı Başkanı Prof.Dr. Andreas Schachner, Çorum’daki tarih zenginliklerine dünyada pek az yerin sahip olduğunu söylüyor.

Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa başta olmak üzere, Alacahöyük ve Şapinuva gibi muhteşem ören yerleriyle Çorum adeta bir açık hava müzesi.

Ama sesini duyuramıyor, kendini tanıtamıyor, turist fakiri olarak ülke turizminde “solda sıfır” kalıyor.

Neden?

*

2018’de yazmaya başladık, 2019 “Hattuşa Yılı” olsun dedik.

“Çorum’un plakasına denk geldi diye çok mana yüklemeye kalkıştığımız” şeklinde eleştirilere muhatap olduk.

“Yüz yılda bir gelen bir rakam bu, 1919’da yaşamışız, 2019’da yaşayacağız, bir daha 2119’da gelecek…Anlamlı değil mi? Hattuşa’yı dünyaya tanıtmak için fırsat olarak değerlendirilemez mi?” diye savunma yaptık, ama ağlasa da sızlasa da üvey evlattı Çorum…

Söz dinletemedik.

Tarih hazinelerinin üzerinde oturuyoruz, ama ne yönetenlerimize meramımızı anlatabiliyoruz, ne de kendimiz turist çekme becerisini gösterebiliyoruz.

Korkarız, daha uzun yıllar “solda sıfır” kalmaktan kurtulamayacağız.