Reklam faaliyetlerinin büyük kapasitelere ulaşması oldukça büyük bir sektörü de beraberinde getirmiştir. Her geçen gün teknolojik ve bilimsel olanaklara sahip bu sektörün cirosu da artan oranda büyümektedir. Dolaysıyla sektörde faaliyet gösteren çok iyi firmalar olduğu gibi (cazibesine kapılarak burada yer alıp tutunmak isteyen) yetersiz firmalarda pastadan dilim kapma sevdası ile reklamcılık yapabilmektedir. Bu nedenle reklam veren olarak öncelikli görev size düşmektedir. Önünüze çıkan (ki bu size makyajlanarak fırsat olarak sunulacaktır) tanıtım faaliyetlerine ve bütçelere evet demeden önce şu soruları kendinize sormalı ve cevaplarını bulabilmelisiniz:
• Müşterileriniz kim? ya da kimlerden? oluşuyor profil analizi yaptınız mı?
• Müşterileriniz nerede? Ona nasıl? Ve ne şekilde? Ulaşabilirsiniz ( medya seçimi için burada cevaplar bulabilirsiniz)
• Kendinizi ve ürününüz en iyi nasıl tanıtabilirsiniz?
• Tüketici kitlenizin tercihleri nedir? Nelerden hoşlanır? Yaşam standardı nasıldır? ,gelir dağılımı içerisindeki yeri nedir?
• Müşterilerinizin ürün ve hizmetlerinizden beklentisi nedir? Nasıl yararlanmaya çalışacaklar?
• Ürün ya da hizmetlerinizin en güçlü ve zayıf yönleri sizce nedir müşterilerinizce bu durum nasıl algılanmaktadır?
• En iyi ürün tanıtım mesajınız konusunda sizin beklentileriniz ile müşterilerinizin beklentileri uyuşuyor mu?
Bu ve benzeri sorularla yapacağınız Pazar araştırması hem ürününüzün gelecekteki başarısına katkı sağlayacak hem de reklam bütçenizin rasyonel kullanımına neden olacaktır.
“Ön araştırma” denilen bu çalışma reklam verenler tarafından yapılması gereken bir faaliyet olup daha sonra reklamcı ile işin “icra kısmı ve şekli” yapılandırılmalıdır.
Müşterilerinizin neyi beklediğini bilmek sizin olduğu kadar reklamcınızın da doğru işlem yapmasına olanak sağlayacak ve boşa para harcamamış olacaksınız.
Dikkat ederseniz günümüzde çok yaygın olarak TV reklamları kullanılmaktadır, bu durum birçok ürün tanıtımı için yanlışlıklarla doludur. Şöyle ki ilgili reklam her yaş, cinsiyet ve statüdeki insanlara toplu olarak “açık büfe misali,” sunulmakta isteyen istediği kadarını algılayıp tüketim yapmaktadır oysa hedef kitlesi belirlenmiş kalifikasyonları tespit edilmiş doğrudan talep eden veya edebilecek olanlara (damardan tabir edilen şekliyle) bir reklam organizasyonu yapılmış olsa bundan kurtulabilecek tüketici az olacaktır (tabi tüketiciyi salt tüketen birey olarak gören sistematik içerisinde kalınmak şartıyla)
Ancak burada hemen belirtmeliyim ki: tercihim tüketimden çok üretimin reklamının yapılması, daha sosyal ve ekonomik yapılanma ile birey ve toplum yararına faaliyetlerle değer oluşumuna katkı sağlamak ve oluşan değerden eşit adil yararlanmak üzerine kuruludur.
Sonuç olarak reklamsız satış tuzsuz yemek gibi yavan olacaktır ama “reklam yapmış olmak için de reklam yapılmaz” bilimsel verilere dayalı piyasa araştırması yaparak faaliyette bulunmak her şeyden önce kıt kaynaklarınızın rasyonel kullanılması için temel amacınız olmalıdır.29.05.2016


Not: Makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun haber vermek koşuluyla kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.