İşverenlerin tümü, çalışanların haklarını almaları konusunda asla bir itirazlarının olmadığını, ancak istismarların inanılmaz boyutlara ulaştığını, ÇORUM HABER’in ifade ettiği gibi sanki bir “sektör”oluştuğunu, bunun “sürdürülebilir” bir durum olmadığını söylüyorlar ve açıkça “Bıçak kemiğe dayandı!” diyorlar.
Verilen örnekler arasında, bayramlarda hiçbir şekilde çalışma olmayan işyerlerinde bayram mesaisine hükmedilmesi, neredeyse 24 saat aralıksız çalışma veya piyasa koşullarıyla bağdaşmayan afaki ücret iddialarının kabul görmesi, yüz kızartıcı suçlar işleyen, kendiliğinden işi terkedip işyerini zor durumda bırakan kötü niyetli çalışanların bile “fahiş” tazminat hakları kazanması yer alıyor.

“İŞİN ÇİVİSİ ÇIKTI”
Özşen Otomotiv sahibi Esat Şenol, ÇORUM HABER’e gönderdiği mesajda, “İki gündür sürmanşetinize taşıdığınız konu için teşekkür ederim” derken, yaşadığı bir olayı da şöyle özetledi: “18 yıldır işletme sahibiyim. Yanımda 30’a yakın çalışan var. En son, 6 yıl yanımda çalıştıktan sonra ‘kendi işimi yapacağım’ diye ayrılan bir işçi mahkemeye verdi. Bir gün eksik primi, kuruş maaş alacağı yok. Bizim sunduğumuz evrak hiç dikkate alınmadı, benden 40 bin lira tazminat kazandı.”
Esat Şenol’un anlattığı bir başka olay da şöyle: “Bir gün baktım, işçilerimden biri arkadaşlarına tatlı ikram ediyor. Meğer bir önceki işyerinden kazandığı tazminatın parasını almış. İnceleyin bakın; iş değiştirenlerin büyük çoğunluğu, ayrıldıkları işyerini mahkemeye veriyor. Haksız olduğu halde kazanıyor da. Artık bu işin çivisi çıktı. Herkes şapkasını önüne koyup düşünsün ve bu gidişe bir dur denilsin.”


Editör: TE Bilisim