( 7 Mart 2021- Pazar)

Çorumlunun takdire şayan bir özelliği ve güzelliği de vefakâr olması, kadir kıymet bilmesidir. Bu bağlamda pek çok vefa örnekleri vefa geceleri sergilediler. Çorum’da iz bırakan, şair, yazar, ressam, müzisyen, öğretmen, bilim insanı, sanat erbabı, … gibi kıymete haiz kişileri sık sık andılar. Hepsi ayrı, ayrı güzeldi. Böyle bir anma gecesi de ÂŞIK BORANİ (HALİL ÇİMEN) için yapılacaktı. Valiliğinin, Belediyenin ve Kent konseyinin himmeti ile ön hazırlık yapıldı. Her şey hazırlandı. İbrahim Gösterir kardeşimiz ÂŞIK BORANİ’NİN basılı kitaplarını ve elindeki bütün şiirlerini tarayarak tek DİVAN’DA topladı. Divan, İl Kültür ve Turizm müdürlüğü tarafından basıldı. 4 Mart Salı günü saat 20.00 de Tiyatro Salonunda Âşık Boranî’ye vefa gecesi programı yapılacaktı. O hafta Suriye’de 34 askerimizin şehadetinden dolayı nisan ayının ilk haftasına ertelendi. Bu defa Çin’den dünyaya yayılan Koronovirüs vak’ası 11 Martta Türkiye’de ilk kez görülünce, bütün Türkiye’de toplantı, düğün ve benzeri olaylar yasaklandı. Bu sebeple Nisan ayında da anma günü yapılamadı. Ve nihayet Borani Baba da;

“Geçti dost kervanı eyleme beni” , diyerek 7 Mart 2021 Pazar günü Rahmet-i Rahmana ve dostlarına kavuştu. Kabri pür nur, makam-ı cennet olsun.

ÂŞIK BORANİ İLE NASIL TANIŞTIK?

2000 yılında Çorum’a nakli mekân ettiğim zaman kadim dostum Sahaf Mustafa GÖKGÖZ beni yıkılan Kültür Sitesinde ÇEKVA’nın hamiliğinide “Sanat Dostları Toplantısı” yapılıyormuş, oraya götürdü. İki haftada bir cumartesi günleri saat 13.oo-15.oo arası şair, yazar, gazeteci, akademisyen, ressam, sanatkâr, yani Çorum’un yazan çizen kalem erbabı ÇEKVA’DA (Çorum Eğitim ve Kültür Vakfında) toplanıyormuş. Borani Baba ve eşi Sevim Bacımla burada tanıştık. Âşık Borani herkesten farklı olarak bu toplantılara eşi Sevim Bacıyla geliyordu. Nereye gitse eşi ile gidiyordu.

Sanat dostları toplantısına katılalı galiba iki sene olmuştu. O hafta program bitti. Dışarı çıktık. Merdivenlerden indik. Sahaf Mustafa Gökgöz’e doğru geliyoruz. Borani Baba bana döndü ve:

“Hani benim bacım çörek –börek yapıp çaya çağıracaktı. Ne zaman çağıracak?” diye sordu.

Bir an durakladım. Böyle bir davet yapıp yapmadığımı hatırlayamadım. Henüz Çorum’da kimseyi evime davet edecek kadar tanımıyordum. Yeni, yeni çevre ediniyorum.

Kimseye bizim hatun iyi börek yapar. Buyurun gelin börek yiyelim çay içelim demedim. Fakat böyle suale de olumsuz cevap verilemezdi.

“Tamam peki. Hatuna sorayım. Size haber veririm dedim” dedim.

Eve geldim hatuna durumu anlattım. Âşık Borani diye bir şair var. Daima hanımı ile gezer. Bu gün bana hani benim bacım börek yapıp çaya çağıracaktı dedi. Ben hiç sana böyle bir şeyden bahsettim mi?

-Yoo, hayır hiç anmadın dedi.

Galiba bir yanlış anlama var deyip üzerinde durmadık.Ertesi hafta toplantıda, toplantı bitiminde yanında Sevim Bacım da vardı ve Borani Baba yine sordu:

“Bacım ne zaman börek yapacak? Bacıma sordun mu?” dedi.

Artık kesin cevap vermem gerekiyordu. Bunda da bir hayır var diyerek;

“Bu hafta biraz ev işleri sıkışık, haftaya söz verdi. Darılmasınlar haftaya buyursunlar dedi” diye cevap verdim. Eve gelince hatuna durumu anlattım.

“Haftaya çörek –börek yapacak diye söz verdim. Unutma iki hafta sonra cumartesi günü misafirlerimiz var” dedim.

İki hafta sonra cumartesi toplantısında bu defa onlar demeden ben davetimi yaptım. Böylece ailece tanıştık. Defalarca biz Sarimbey’e gittik, onlar bize geldi. Çorum’a gelmekle, kazandığımız birkaç kıymetli dosttan biri BORANİ-SEVİM AİLESİDİR.

(SÜRECEK)