Kimsin, nesin, nerelisin, diye sorma;
Dünya denen yerden, insanım işte!
Devletmiş, milletmiş, ırkmış; hikâye!
Soyunsam hepsini, aynı sen kalırım;
Hepi topu bir can parçası; emanet tende.. (Sermin Çalışkan)

 

Derdime vâkıf değil cânân, beni handân bilir, (handan=gülen)
Hakkı vardır, şâd olanlar herkesi şâdân bilir,  (Şadan= mutlu)
Söylesem te'siri yok, sussam gönül râzı değil,

Çektiğim âlâmı bir ben, bir de Allah'ım bilir. (âlâm=elemler) (Fuzuli)


Merhaba efendim. Ben de unutkanlık hastalığı var da bir şey soracaktım; buraya sık sık geliyor muyum?

 

NEŞEYE ÇAĞRI

Kardeş olun ey insanlar, / Bunu ister tanrımız!
Bu dünyada her şey geçer / Yalnız sana dost kalır
İnsanlığa doğruluğa / Göğsünü aç korkma sakın
Hür doğmuştur insanoğlu / Hür yaşamak hakkıdır

Bu yol bizi kardeşliğe / Doğruluğa götürecek,

Gözyaşları silinecek,/ Hayat neşe verecek… (Schiller)

Shiller’in bu güzel şiirini Beethoven meşhur 9.Senfonisinde bestelemiş ve 9.Senfoni Avrupa Birliğinin resmi marşı olarak kabul edilmiştir.

 

Şiirle başladı hayat, sevdalarla söylendi,

Sözler mayalandıkça, şarkılar bestelendi,

Asumâna salındı nağmelerle âvâzeler,

Ney’lerle Hakk’a yürüdü dönerek Semâzenler… (Mehmet Özata)

 

Patron genç çalışanlarından birine sordu. -Ölümden sonraki yaşama inanır mısınız? –Tabii, neden sordunuz? – Hiiç, hani dün cenaze törenine katılmak için izin aldığınız annen vardı ya? Sen gittikten sonra aradı, seni görmek istiyormuş!,.

 

Bir hüzün bağdaş kurar yüreğime,

Gözlerin ne zaman derinden baksa gözlerime,

Anlamadığım dilden bir şarkı söyler, 

Kirpiklerinin ardına gizlenip,  Bir, git der ,

Bir, kal der, / Oysa bilmez ki, insan her yaşta sever.." (???)

 

Dün akşama doğru Saros körfezinde 6,2 şiddetinde bir deprem olmuş. Ben park kafede kitap okuyordum, hissetmedim. Felaket tellalı televizyonlar, “son dakika, son dakika, son dakika” “flaş, flaş, flaş”,anonslarıyla yüreğimizi hoplattılar.

Kar yağdı, yollar kapandı. Bir de deprem korkusu, tam bir kâbus yaşattı.

 

Mehmet Özata kardeşiniz de aldı sazı eline, zamana tarih düştü!

Yastığa başını koyunca düşünüyorsun,

Yarına var mısın, yok musun bilmiyorsun!

Ölmeden mezara girmiş gibiyiz İstanbul’da,

Bir varmış, bir yokmuş misâli yaşıyorsun!… ( Mehmet Özata)

                                                          

                                                                       9 OCAK 2013