Kâbus gibi geçen ilk yarının ardından rüya gibi bir ikinci devre yaşıyoruz. İnşallah gözlerimizi açtığımızda kendimizi 1.Lig’de buluruz.

Peki, ne oldu da her şey siyahtan beyaza döndü? Takımı bu noktaya getiren en önemli sihirli dokunuş neydi? Gelin biraz da bunlara bakalım.

Sezon başına gidecek olursak, aslında hiç de fena bir kadro kurulmadı. İsim olarak tek tek bakacak olursak, alınan futbolcuların hiçbirine kimse “hayır” demezdi. Ama, sert bir grupta yer almanın yanı sıra, sert bir fikstür en büyük dezavantajdı. Hele ‘2’de ‘0’la başlamak ve ardından iç sahada Afyonspor’a karşı yaşanan puan kaybı, moral motivasyon ve özgüven kaybına neden oldu.

Birkaç oyuncu dışında birçoğunun uyum sorunu yaşaması, ardında hoca değişikliği ve pandemi sürecindeki pozitif vakalar nedeniyle hep bir şeyler eksik kaldı. Ta ki, erteleme maçlarına kadar.

İlk yarının sonuna eklenen erteleme maçlarında alınan sonuçlar ve oluşan hava ileriye dönük umutları artırsa da, ikinci yarıya da yine Manisa ve Kocalispor yenilgileriyle başlanılması ve devre arasında kadroya katılan futbolculardan verim alınamaması yeniden karamsar bir tabloya neden oldu.

Hele, iç sahada Kocaelispor karşısında alınan 1-0’lık yenilgiden ziyade oynanan kötü futbol ve takım ruhuyla bağdaşmayan görüntü umutları iyice azalttı. “Bu takımdan bir şey olmaz” gibi söylemlerin arttığı Kocaelispor maçının hemen ardından Başkan Fatih Özcan duruma el koydu. Takımla yaptığı toplantı, aslında bugün gelinen noktanın temelidir.

Başkanın verdiği ültimatom işe yaradı ve deplasmanda Afyonspor, içeride de İnegölspor’a karşı alınan galibiyetler moral kaynağı oldu. Niğde deplasmanında alınan 0-0’lık beraberlik can sıksa da, 3-0’lık Ergene Velimeşe galibiyeti ile yeni bir uçuş moduna girildi.

Ankara’da 2-0’dan geri dönerek müthiş bir özgüven yakalayan Çorum FK, sonraki maçlarda Sancaktepe ve Kahramanmaraş’ı evinde, Amed ve Erzincanspor gibi grubun güçlü takımlarını da deplasmanda yenerek üst üste 4 galibiyet alırken, bu galibiyet periyodunda attığı 11 gole karşılık kalesinde sadece 1 gol gördü.

İşte, gelinen noktanın kısaca özeti bu. Başkan Fatih Özcan’ın Kocaelispor maçından sonra yaptığı toplantı, devre arasında alınan futbolcuların takıma adapte olup katkı vermeye başlamaları ve en önemlisi, takım ruhunu yakalamak. Ha, yine tam da işler yoluna girmişken, bazı gizli güçlerin kulübe haciz göndertmeleri ve başkan Fatih Özcan’ın düzenlediği basın toplantısındaki açıklamaları da takımın kenetlenmesinde önemli etken oldu.

Son 9 maçta 7 galibiyet, 2 beraberlik alan Çorum FK’nın puan ortalaması 2,55’tir ve bu ortalama şampiyonluk ortalamasıdır. Çorum FK, artık rüzgârı arkasına aldı ve play-off şampiyonluğunun en güçlü adayıdır. Yeter ki, bu havayı kaybetmeyelim.

Önceki gün Erzincanspor’la oynanan maça gelirsek. Çorum FK, oyun olarak olmasa da, skor olarak istediğini aldı. Maçın genelinde topu rakibe verdi ama oyunu hep elinde tuttu. Zorlu deplasmanda, güçlü rakibine pozisyon şansı bile tanımadı. Maçın hiçbir bölümünde, “Çorum FK kaybeder” görüntüsünde olmadı. Tam bir deplasman takımın oynaması gerektiği gibi oynadı ve 1-0’lık sonuçla da olsa kazanmasını bildi. Emeği geçen herkesi kutluyorum.

Son haftalarda, Cengiz skora direkt etki yapmaya başladı. İşte bizim istediğimiz Cengiz bu. Bu maçta da adrese teslim bir orta demeyeyim, pasla Sinan’a golü attırdı. 100’ler kulübüne adını yazdıran Sinan’ı da ayrıca tebrik ediyorum.

Kalan 7 maçta Çorum FK’nın gerekli sonuçları alıp Play-Off’a kalacağına inancım tam. Daha önce de söylediğim gibi, ben Play-Off’u değil, play-off maçlarını düşünüyorum. İnşallah bu hava ile o kupa da Çorum’a gelecek.