26 Mart 2018 günlü "Şeker Fabrikaları Yeni Bir Tütün Faciası mı?" başlıklı yazımın sonunu;

"Ülke ekonomisini küresel sermayeye teslim eden meşhur '24 Ocak Kararları', ancak 12 Eylül 1980 darbesiyle uygulamaya konulmuştu. Özelleştirmenin önü açılmış, küresel sermaye ülke ekonomisini teslim almıştı.

İşte bu nedenle denilebilir ki:

Bugün ülkenin milli kaynaklarını, milli üretim alanlarını özelleştirme adıyla küresel sermayeye açmak, bir ölçüde 12 Eylül felsefesine hizmet etmiş olmaktır.

Ülkeyi yönetenlerin, özellikle 12 Eylül felsefesine itiraz edenlerin, bu konuya birde bu açıdan bakması gerekir.

Yani şeker de tütün gibi küresel sermayeye teslim edilmemelidir" demiştim.

****

Kim ne derse desin, özelleştirmelerin arkasında küresel sermaye ve onun yerli temsilcileri ile 12 Eylül darbesinden sonra İMF'nin dayatmaları vardır.

Şekerdeki özelleştirmenin arkasında ise bir Amerikan şirketi olan Cargill'in olduğu kuşkusu vardır.

Cargill, dünyada mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretiminin lideri konumundadır.

Ve de Cargill 150 yıl önce kurulmuş, gıda, tarım, endüstri ve finans sektöründe olmak üzere 70 ülkede faaliyet gösteren küresel bir devdir.

Yani Türkiye nin şeker üretimi de küresel sermayeye teslim edilmek üzeredir.

****

Peki, bu fabrikaları satanlara soralım şimdi:

-Şeker fabrikaları satılınca Türkiye ekonomisi düzlüğe mi çıkacaktır?

-Şeker fabrikaları satılınca işsizlik mi yok olacaktır?

-Şeker fabrikaları satılınca kişi başına milli gelir mi artacaktır?

-Nitekim TEKEL satılınca, TEKEL binaları bir bir yıkılınca, TEKEL işçileri kapıya konulunca ekonomi kurtulur mu olmuştu?

-Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) satılınca, Et ve Balık Kurumu (EBK) satılınca hayvancılık gelişir mi olmuştu?

-SEKA satılınca kâğıt üretimi artar mı olmuştu?

****

Bir başka pencereden daha soralım:

-Eğer şeker milli bir ekonomi ise...

-Eğer toplumsal kesimlerin tümü bu bakışı paylaşıyor ise...

-Eğer Türkiye'nin sağcısı-solcusu, Alevi'si-Sünni'si bu satışı doğru bulmuyor ise...

Türkiye'nin solu ve sendikalar itiraz ederken:

-Bu toplumun tümü neden itiraz etmez?

-Bu ülkenin sağ partileri neden itiraz etmez?

-TÜSİAD, MÜSİAD hiç olmazsa böyle bir milli konuda da mı itiraz edemez?

****

Bilinmelidir ki;

Genelde tüm özelleştirmelerde, özelde şeker fabrikaların özelleştirilmesinde siyasette ve kamuoyunda bir konsensüs sağlanmamıştır. Sağlanması için de bir çaba gösterilmemiştir.

-Yapılan itirazlara suçlayıcı bir dille yaklaşılmıştır.

-Ve de yapılan itirazlara ideolojik bir itiraz olarak bakılmıştır.

Oysaki:

-Şeker fabrikaları Türkiye'nin ilk milli sanayi ürünleridir. Bu ülkenin kurucularının emeği vardır.

-Şeker fabrikaları satılınca şekerde dışa bağımlılık aratacaktır.

-Tütünde olduğu gibi fabrikaların bazıları kapanacaktır.

İşte bu nedenle diyoruz ki, Anadolu'dan yükselen bu itiraz sesleri dinlenmelidir.

Milli heyecanlarla yapılan bu kurumları alıp, daha sonra yabancı ortak arayan ya da yabancı şirketlere satan iş dünyası da yükselen bu itiraza ortak olmalıdır.

Çünkü ekonomisi küresel sermayeye teslim olmuş bir ülke, sonuçta sömürge olmaya mahkûmdur.