Seçimlerde milletin iradesine saygı duymak demokrasinin gereğidir.
7 Haziran seçimleri sonucu muhalefet partileri arasında yaşanan kargaşa ve uyumsuzluk milletin hoşuna gitmedi.
1 Kasım seçimlerinde millet AKP’ni tek başına iktidara taşıyarak istikrarı seçti.
Adalet ve Kalkınma partisi lideri Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kutlamak lazım.
Artık AKP için sınav zamanıdır. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Başbakan Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu ve AKP’lilerin hiçbir vatandaşı ötekileştirmeden tüm vatandaşları kucaklaması gerekiyor.
Sevgiyi, hoşgörüyü yarınlara bırakmadan bütün vatandaşları kucaklamanız en kutsal göreviniz olmalıdır.
Kutlamalarda Behçet Necatigil üstadın şu güzel şiirini örnek almanızı rica ederim.
Sevgileri yarınlara bıraktınız, / Çekingen, tutuk, saygılı,
Bütün yakınlarınız, / Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden, / (siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi,
Kalbinizi dolduran duygular, / Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz, / Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek,
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk, / Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde / Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız / Vermeye az buldunuz, / Yahut vaktiniz olmadı…
MHP lideri Devlet Bahçeli’yi de,”Hayırsız” ”hayır”ları yüzünden bütün AKP’lilerin kutlaması gerekiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni de, her seçimde yüzde 24-25 arasında oy alarak seçim istikrarını koruyan tavrı nedeniyle kutlamak gerekiyor.
20. yüzyıl başlarında Avrupa’nın “Hasta Adam” diyerek parçalamaya çalıştığı Osmanlı İmp.nun ahvâli perişanını anlatan şu şiiri ibretle okuyun.
Bakın, nerelerden nerelere gelmişiz.
ŞEREF TİPİ (1904-1998) ÇÖMELİ
Terlisin, yorgunsun gel biraz dinlen, / İşte bir cıgara haydi yak Durmuş!
Gelmişten, geçmişten açalım bir yol, / Çömel de, çömel de bak dinle Durmuş!
Bu baylar tüm senden bekledi ekmek, / Utançtı bu yerde iş etmek,
Ne toprak işlemek, ne eğe çekmek, / Ne saban, ne çekiç, ne ocak Durmuş!
Saatin camını Yorgo takardı, / Cüppeyi, şalvarı Andon dikerdi,
Şu toprak tuğlayı Frenk dökerdi, / Vezirde kırmızı bir yanak Durmuş!
Ulusa kendinden sürücü gerek, / Yarını bu günden görücü gerek,
Güdücü olanda baş gücü gerek, / Düşünmek, tutuşmak, çalışmak Durmuş!
Türk olan gelemez artık körlüğe, / Biz omuz verelim bugün zorluğa,
Kuşaklar düşmesin yarın darlığa, / Bilinmez ne işler olacak Durmuş!
Hayat bir şekilde devam ediyor. Bu yüzden hayatı olduğu gibi kabul etmeliyiz.
Ancak kabul edilebilir bir hale gelmesi için de çaba göstermeliyiz.
Her olumlu düşünce bir davranış taslağıdır.
İyi, doğru, güzel hareket edebilmek için doğru düşünmek zorundayız.
MUTLULUK, insanın kendisiyle ve dış dünya ile barış içinde olmasından kaynaklanan bir iç huzur halidir. Zaten mutlu olmak, insanın başkalarına karşı görevidir. Mutluluk, hayatın çeşitli basamaklarından geçtikten sonra kazanılan bir ödüldür. Onun için belirli bir tecrübe birikimi ve ruh olgunluğu şarttır.
Yoksa insan durduk yere mutlu olmaz.
Ancak ve ancak çalışkan ve üretken insanlar mutluluğu hak ederler.