Sevgili Okuyucular,

Bu sayfada, 1992 yılından 2008 yılına kadar (16 ile 29 yıllık süreçte) yazılmış 8 yazı bulacaksınız. Bunlar; o yıllarda Çorum’da ve ülkemizde çıkan kültür sanat ve edebiyat dergileri üzerine yazdığım tanıtım yazılarından oluşmaktadır. Okuduğunuzda, sizlere geçmişten nostaljik, sanatsal esintiler getirmesinin ötesinde belki de, sevinçle hüznün harmanlandığı burukluğu duyumsayacaksınız yüreğinizde. Çünkü yazarlarının çoğu bugün hayatta değiller.Onlara rahmet diliyoruz.

Onlar, iyi ki yazmışlar; bizler de sözümüzün yettiğince onların dergilerdeki yazılarından söz etmiş; geleceğe bir belge olarak hazırlamışız.

Kısaca söylemek gerekirse: “Söz uçar, yazı kalır” diye boşa söylenmemiştir.

Şimdiden tüm okurlara iyi okumalar ve sanatsal güzelliklerde buluşma dileğiyle diyorum… M.G.

DERGİLER

KIZILIRMAK KÜLTÜR

SANAT DERGİSİ

Çorum, kültür ve sanat potansiyeli oldukça yüksek illerimizden birisidir. Ne var ki yıllardan beri Çorumlu sanatçıların seslerini çevrelerine duyurabilecekleri bir kültür ve sanat dergisi çıkarılamamıştı. Geçmişte bu zaman zaman denendi. Ama önce ekonomik açmazlar en büyük engel olarak çıktı heveslilerin önüne. Anımsarım: 1970’li yılların sonlarında 2-3 sayı çıkıp kapanan “Tohum” dergisi vardı. Her ikisi de genç yaşta kansere yenik düşen Şükrü Gümüş ve Hamdi Gardaş’la birlikte, bizler de görünmüştük sayfalarında. Sonra bir de yerel gazetelerin yaptıkları kültür ve sanat sayfaları vardı. Nedense, bunlar da pek uzun soluklu olamadılar.

Şimdi ise sevinerek görüyoruz ki, yüreği sevgiyle donatılı, bir kaç güzel insan bir araya gelmiş, elbirliği, gönül birliği, sevgi birliğiyle aylık bir kültür ve sanat dergisi çıkarmışlar; "Kızılırmak"...

Kızılırmak Kültür ve Sanat Dergisi, Çorum Kültür ve Sanatevi'nin yayın organı olarak Mart-Nisan 1992, 1. sayısıyla Çorumlu’ya ve tüm sanatseverlere sıcak bir "merhaba!.." dedi. Dergiyi çıkaranları ve çıkarılmasında emeği geçenleri, bu alkışlanası ve övünülesi başarılarından dolayı içtenlikle kutlamak isteriz. Der-ginin de nice sayılara ulaşması en içtenli dileğimizdir.

Derginin sahipliğini M. Murat Tangal, Yazı işleri Müdürlüğünü de A. Rasim Burhanoğlu yükümlenmiş. Yazı kuru-lunda ise, Şahika Özünel, Mehtap Şahin, Mustafa Yolyapar, Nihat Karalar ve Yusuf Leblebici görev almışlar.

Derginin kapağında Şahika Özünel'in 8 Mart Kadınlar

Günü'ne gönderme yapan desenleri yer almış.

"Kültür ve Sanata Merhaba" diye başladıkları ilk yazılarında yayın ilkelerini şöyle amaçlamışlar:

"...Amacımız, öncelikle ilimizdeki kültür birikimi ve sanat değişimlerini çağdaş bir yorumla bir potada eriterek sizlerle paylaşmak.

Tiyatrodan sinemaya, fotoğraftan resme, şiirden öyküye kadar bir otantik değerler ile folklorik öğeleri de barındıracak olan dergimizde, yerel amatör ve profesyonel sanatçıların yapıtlarına da yer vereceğiz..."

Kapak arkasında Hasan Hüseyin'in dergiyle aynı adı taşıyan "Kızılırmak" adlı şiiri var.

"23 Nisan, Hep neşe mi doluyor insan!" başlıklı yazısıyla güncel bir konuya değinmiş Mustafa Yolyapar.

"...Acaba çocuklar bugün gerçekten bayram yapıyorlar mı?" diye sorarak, okullu ve okulsuz çocukların görüşlerine yer verm

4. sayfada Turan Kaltakçı'nın "Günün Adamının Ardından" adlı yazısıyla Devlet Tiyatrosu salonunda sergiledikleri oyunun yankılarından söz edip sıradaki oyunlarını gündeme getirmişler.

Kitaplık Kolu'nun, "Amacımız daha zengin bir kitaplık" adlı yazısının yanı başında Şahika Özünel'in bir kitap tanıtımı yazısı yer almış; "Umut Gün Işığında", Yaşar Seymen'in öykü kitabından övgüyle söz eden Özünel, okunmasını da salık veriyor okuyu-cuya.

Kemal Bayrakçı da, "Şair" adlı şiiriyle aynı sayfanın konuğu.

6. sayfada "Dünden bugüne tiyatro etkinliklerimiz" yazısı, Tiyatro Kolu tarafından iki resimle birlikte verilmiş.

Tiyatro Kolu yönetmeni Elvan Çek, "Repertuarımızdaki oyun" üst başlığıyla, "Günün Adamı" oyununun yazarı Haldun Taner'i tanıtıyor.

8. sayfada "Bir Görüş... Nasıl Bir Müzik" yazısını ise M. Murat Tangal kaleme almış. Son paragrafında da şöyle demiş:

(…)İnsanlarımızı arabeskin pençesinden kurtarmak, daha güzel, daha dinamik ve anlamlı müzik sunmak mücadelesini daha verimli kılmak istiyorsak, çağdaş halk müziğini sevelim ve geliştirelim..."

Müzik Kolu da, 9. sayfada, "Dünden Bugüne Müzik Etkin-liğimiz”i yazmış.

Nazım'dan aktarılan "Kara Haber" şiiri ise güncelliğinden hiçbir şey yitirmemiş. 52 yıl öncesinden bu kış yaşadığımız Erzincan deprem felaketinin acısının destanını söylüyor günümüzde.

(SÜRECEK)