İş dünyasının sanata merakı ve sanatçıya katkısı, yüzyıllar öncesine dayanıyor kuşkusuz.

Belki, Rönesans Dönemi’nden beri devam ediyor.

Dünyanın en bilinen şirketleri, çok geniş ve değerli sanat koleksiyonları ile adlarından söz ettiriyorlar. Ünlü iş insanları, yaşadıkları mekânlarda veya çalışma alanlarında, değerli sanat eserleri bulundurmaktan hoşlanıyorlar.

Sanat eserlerinin koleksiyon için alımı, elbette sanatçılara çok önemli bir katkı.

Yine, sinema, tiyatro, müzik gibi sanatsal etkinliklere güçlü firmaların sponsorlukları, büyük değerlerin yaratılmasına zemin hazırlıyor.

*

Bu anlamda, yakın zamanı araştırınca görüyoruz ki, 1950’lerde ABD’nin ünlü ve zengin Rockefeller Ailesi, Chase Manhattan Bank için sanat eserleri satın alarak koleksiyon oluşturunca, iş insanları veya şirketler arasında sanat eserlerine ilgi ve akım başlamış.

Özellikle yaratıcı sektörlerde sanat, marka değerini gösteren ve network sağlayan bir araç olarak kabul ediliyor. Örneğin, çok değerli bir sanat eserinin, bir tablonun, bir heykelin ofiste bulunuşu, o kuruma saygınlık kazandırıyor.

Veya bir kurumun sponsorluğu ile ortaya çıkan çok değerli bir sanat eserini; sinema filmini, TV dizisini, tiyatro eserini, müzik gösterisini düşünelim…

*

Ülkemizde, gerek oluşturdukları koleksiyonlarla, gerekse gösteri sanatlarına sponsor olarak sağladıkları desteklerle sanata katkı sağlayan, gerek kamuda, gerekse özel sektörde pek çok kuruluş var.

Özel sektörde, Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Borusan gibi firmalar, bu anlamda hemen akla gelenler…Bankalardan, İş Bankası, Yapı Kredi, Akbank…

Dikkat edilirse bu dev kuruluşların hepsi İstanbul merkezli.

Anadolu’da da elbette sanata katkı sağlayan özel sektör kuruluşları var, ama sayıca da az, katkı olarak da sınırlı…

*

Biliyorsunuz, ÇORUM HABER olarak Çorum’u önce “barış, kültür ve sanat kenti” görmek istiyoruz. Tabii sanayileşmesini sürdürsün, “sanayi kenti” unvanını tam olarak alsın, eğitimde, sağlıkta, sporda bölgesel bir merkez haline gelsin istiyoruz.

Çorum’un barış, kültür ve sanat kenti olması için tarihten gelen her türlü altyapı var.

Devletin Çorum’un haklarını vermesi, bu doğrultuda gereken ilerlemenin yolunu açacaktır.

Yetmez; Çorum iş dünyasının da kültür ve sanata yapıcı, olumlu bir yaklaşım içine girmesi, destek sağlaması gerekir.

Her büyük firma, yıllık bütçesini yaparken, “tanıtım” ve “medya desteği” yanında, kültürel ve sanatsal faaliyetlere de belirli bir fon ayırma alışkanlığını kazanmalıdır.

Bu katkılar, o firmanın marka değerine “artı” olarak geri dönecektir.

Çorum’un barış içinde büyümesi, kültür-sanat kenti haline gelmesi, sonuç olarak zaten Çorum’un tüm firmalarına ve Çorum’da yaşayan tüm insanlara mutlak kazanım sağlayacaktır.

Bizden söylemesi…