Berberler kapalı, herkes kafayı 3 numaraya vurmuş, memleket Bolu komanda Tugayı gibi. Fıkra gibi bir ülkeyiz, adam testi pozitif çıktı diye tüm köyle sarılıp kucaklaşıp helalleşmiş, şimdi bütün köy karantinaya alınmış. 20 yaş altı sokağa çıkmasın, 65 yaş üstü evde kalsın. Yok edilmesi planlanan hedef kitle sanırım yine biziz?

Yüzyılın son kabadayısı korana adam, Dünyada ne kadar bar pavyon kumarhane varsa tek başına hepsini kapattı. Çin'den kaç gündür hiç ses seda çıkmıyor, mahallenin delisi gibi ortalığı karıştırıp kenara çekildiler.

Anneme ‘virüs var biraz alışveriş yapalım’ diyorum, o da ‘dur belki ölürüz, boşuna masraf yapmayalım’ diyor. Korkudan sadece sokağa değil, tartıya da çıkmıyorum artık.

Yaz geliyor fit olayım derken, fil gibi şişmanladım. Salgın bitince parayı kıracak 3 meslek

1--Psikiyatristler 2-- Diyetisyenler 3-- Kadın doğum uzmanları.

Yıllarca bizi üç harfliler çarpacak diye korkuttular meğerse o cin değil, Çin’miş!

Şaka bir yana, diyorlar ki; “Dünya nüfusu 8 milyar oldu, korona ona bozuldu!”

MOLA

Güney Amerika’nın batı kıyısında yer alan And dağlarındaki İnka tapınaklarına çıkmak isteyen Avrupa’lı bir grup arkeolog birkaç yerli rehberle yola koyuluyor. Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yolu kısa bir sürede yarılıyorlar. Aynı hızla biraz daha yol aldıktan sonra, yerliler kendi aralarında konuşup, birden yere oturuyorlar ve öylece beklemeye başlıyorlar. Avrupalı arkeologlar buna bir anlam veremiyorlar.

Saatler sonra, yerliler kendi aralarında konuşup tekrar yola koyuluyorlar.

Sonunda tepenin üstündeki görkemli İnka tapınaklarına geliyorlar. Arkeologlardan biri yaşlı rehbere soruyor: “Hiç anlayamadım, neden yolun ortasında oturup saatlerce yok yere bekledik? Yaşlı rehber, “Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik.”

Neden içimizde hep eksiklik duygusuyla yaşadığımızı, neden mutlu olamadığımızı, neden kendimiz olmayı başaramadığımızı ve nedenle başlayan bir çok sorunun cevabını açıkça veriyor yaşlı rehber. Çünkü, kimilerimiz bu hızla akan zamanda o kadar hızlı yol alıyoruz ki, ruhumuz çok gerilerde kalıyor, hatta onu nerelerde unuttuğumuzu bile hatırlayamıyoruz.

Herkes koşuşturmaya dayalı bir arayış içinde ama hiç kimse ne aradığını bilmiyor.

Sanıyoruz ki, çok paramız, sürekli yükselen bir kariyerimiz, bahçeli bir evimiz, spor bir arabamız olunca biz de çok mutlu olacağız.

Evet, kimi zaman bunlara sahip oluyoruz ama ruhumuz yanımızda değil. Aceleden, telaştan ruhumuzu bir yerlerde unutmayalım. Hissederek yaşayalım. Hem ruhumuz, hem bedenimizle hissedelim, yaşamı, hayatı, coşkuları, özlemleri ve bütün güzellikleri.

SANIYORUM, MAALESEF, KORONA BÜTÜN DÜNYA İNSANLARINA VE BÜTÜN DÜNYAYA “BİRAZ MOLA VERİN” DEDİ.

BAADDİN FIKRALARI

1—Evliya Çelebi (1611-1682) Seyahatnamesinde Çorum’u havası, suyu çok temiz bir yer olarak yazar. Maalesef, Çorum bugün “Çanak” konumu nedeniyle havası en çok kirli illerin başında geliyormuş. Kanser vakaları bu yüzden artmış. Çok üzüldüm.

2—”Rüzgarsız havada dönen bir fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır!”

3—Dünyanın en zengin adamı Amazon’un sahibi Jeff Bezos, çocukken ninesine “İçtiğin sigaralar yüzünden ömrün 9 sene kısaldı nine” deyince dedesi, “Jeff, bir gün nazik olmanın zeki olmaktan daha zor olduğunu anlayacaksın” demiş.

4—Dünyanın en zengin 13 sülalesinin oluşturduğu İlluminati (Dünyanın Derin Devleti) üyesi Lord Jacop Rothschild “Fakirler bir gün cennetin olmadığını öğrenirse bu dünyayı idare edemeyiz.” demiş.

5—Hitler zamanında kitapları yakılan Sigmund Freud, “Geçen yüzyıl bizleri yakıyorlardı, şimdi kitaplarımızı yakıyorlar. Yine de bir gelişme var.” demiş.

6—Japon ahlakı, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma temeline dayanır. Örf ve ananeye dayalı asla vazgeçemedikleri bir aile terbiyeleri vardır. Ahlaklı olmak için asgariden bir adet peygamber, bir adet din kitabı gerekmediğini uygulamalı olarak ispatladılar.

7—Ne padişah kulu, ne de Arap ümmeti, yaşasın hür ve bağımsız Türk milleti.

19 Ağustos 2020