Her şeyi uç noktada değerlendirmek sanırım bizim milletimize has bir özellik. Ortası yok. Ya çok iyi, ya çok kötü. Bir galibiyetle nasıl ki şampiyonluk hayalleri kuruluyorsa, bir yenilgiyle de küme düşürülüyor takım. Böyle bir bakış açısının olduğu bir yerde takımların işi gerçekten çok zor.

Evet, Gümüşhanespor maçında takım iyi top oynamadı. Ama unutmamak lazım ki, kazanılan Konyaspor ve İnegölspor maçlarında da buna benzer bir futbol vardı. Bugün, 2.Lig’in en iyi takımı olarak gösterilen Samsunspor da takıldı. Uzun lig maratonunda bu tür kayıplar gayet normal. Nasıl ki Çorumspor gidip İnegölspor’u yendiyse, başka bir takımın da gelip burada Çorumspor’u yenmesi gayet doğal. Aynı İnegölspor grubun iddialı takımlarından Sancaktepe’yi yendi ve kendisini affettirdi. Olay budur.

Bir yenilgiyle hemen en kötü senaryoyu yazmaya gerek yok. Sezon bu futbolcularla devam edecek ve bunlarla bitecek.

Daha düne kadar Bahri Hoca iyiydi de bugün mü kötü hoca oldu?

Takım iyi oynamıyor, kabul. Kazandığı maçlarda bile futbol olarak vasatın üzerine çıkamadı. Ama unutmamak lazım ki, bu takım ligin en genç takımlarından biri. Dozunu kaçırmadan eleştiri tabi ki olacak, olmalı da. Ama bunlar genç futbolcular. Bireysel tepkiyi, hele de küfürlü ve hakaret içerikli tepkiyi kaldıramayabilirler. Hem küfür, hakaret nedir ya! Taraftarlar, bu tür hakaret ve küfürlü tepki gösterenleri aralarında barındırmamalı.

Çorumspor yıllar sonra 2.Lig’e çıktı. Hepimiz çok sevindik. Peşinden Süper Lig hayalleri kurmaya başladık. Ama gelin görün ki, şehrin henüz daha üst liglere hazır olmadığını görüyoruz. Sadece takımın sahadaki mücadelesiyle üst liglere çıkmak ve oralarda kalıcı olmak mümkün değil. Futbol kültürünün her yönüyle şehre aşılanması lazım. Yoksa, kalıcı başarılar mümkün değil.

Gelelim maça… Dediğim gibi, takım kazandığı Konyaspor ve İnegölspor maçlarında da vasatın üzerine çıkamadı. Mücadele iyi ama üretkenlik noktasında ciddi eksikler var.

Konyaspor maçından sonra da dikkat çekmiştim. Bu takımın boy ortalaması normalin altında. Oyun doldur-boşalta döndüğünde rakip avantaj elde ediyor.

Gümüşhanespor maçında koskoca 85 dakikada hücumda alınan bir yan top yok. Son dakikalarda direkten dönen top ve devamında kalecinin çizgiden çıkarttığı top istisna.

Bahri Hoca’nın oyun anlayışında kanatlar çok büyük öneme sahip. Ama gelin görün ki, ya kanatlar iyi olmuyor, ya da kanatlar iyi olduğunda golü atacak oyuncu kötü oluyor. İkisi aynı anda ne zaman iyi olursa o zaman daha zevkli ve gollü maçlar izleyeceğiz gibi görünüyor.

Bu haftalar hedef belirleme haftaları. Ne kadar az kayıpla geçilirse o kadar iyi olur. Ama daha ilk haftalar olduğu için Çorumspor’un da eksikleri var. Yaz döneminde yaşanan kaos ortamından dolayı eksikler diğer takımlara göre biraz daha fazla. Hazır olmayan futbolcuların katkı sağlamaya başlamasıyla daha iyi neticeler alacağına inanıyorum. Bunun için de biraz sabır ve zamana ihtiyaç var.

Gelin, yıllar sonra 2.Lig maçı izlemenin hazzını hep birlikte yaşayalım ve takımımıza destek olup sabır gösterelim. Ne demiş atalarımız; “Sabır acı ama meyvesi tatlıdır.”

Biraz da hakeme değinmek istiyorum. Sinir bozucu kararlarla maçı çığırından çıkarttı. Bir basketbol maçında bile çalınmayacak düdüklerle oyunu çok durdurdu. Beğenmedim!

DAĞ FARE DOĞURDU

Geçtiğimiz hafta Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu Çorum’daydı. Yeni stadın Bakanlığa devri konusunda müjdeli bir haber, Çorumluların genel bir beklentisiydi. Beklenen açıklama Bakan tarafından yapıldı. Kasapoğlu, “Cumhur Başkanımızın talimatıyla Stadı ve spor salonunu devralacağız” dedi.

Tabi hepimiz ilk anda çok sevindik. Ama işin rengi sonradan ortaya çıktı. Meğer Bakanlık, Belediyenin aylık 3 milyon 500 bin lira kredi taksiti ödemesine karışmıyor. Sadece stadın ve spor salonunun eksiklerini tamamlayacak. Buna karşılık da işletmesini alacak. Yani, Belediye stat ve spor salonu için yaklaşık 120 milyon lira ödeme yapmasına rağmen eksikleri giderdiği için stat ve spor salonu bakanlığın olacak.