Yüce Allah asi ve günahkar kullarını bağışlamak, kendisinden af ve mağfiret dileyerek özür dileyen kullarını kurtarmak, müminlere teşvik için bir takım imkanlarını kullarına ikram ve ihsan etmiştir. Bunlardan birisi de; zamanlar içinde mukaddes zamanlar yaratmasıdır. Elbette ki bu kutsal ay, günler ve geceler yapılan ibadetler de yücedir, değerleri fazladır. Örneğin, Kabe’de bir ibadet, Kabe dışındaki yüz bin ibadete bedeldir. Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Medine’deki Peygamber Mescidi ibadetleri, camilerle cemaatle kılınan namazlar, münferit kılınan namazlardan 27 derece daha fazladır.

Regaib, Miraç, Berat, Üç aylar, Ramazan, Kadir Gecesi 1000 aydan daha hayırlıdır. Cuma en hayırlı gündür. (Cuma’dan daha kutsal bir günün üzerine güneş doğmamıştır. –Hadisi Şerif- Bunların hepsi müminler için birer üstün teşviklerdir. İmkansızlık, dünya sıkıntıları, eytan, nefis vs gibi olumsuzluklar nedeni ile hata, isyan ve günaha düşen müminleri kurtarmaya yönelik ulu Allah’ın rahmet damlalarıdır. Bir de bu vesile ile Ramazan nedeni ile köşemizde bu güzellikleri dile getirerek bu milleti uyarmak, öğütlemek, bu sebeple sizleri mutlu kılmak amacı ile “Ramazan ve Oruç” başlığı altında bir dizi yazı ile sizlere faydalı olmayı amaçlıyoruz. Rabbim muvaffak kılsın. Tesirini halk etsin. Amin.

*

Ramazan ve Oruç (Önce İman ve İslam)

Cenab-ı Hak bu uçsuz bucaksız kainatı, hayvanatı, haşeratı ve tüm nimetlerini yani dünya ve ahireti de biz insanlar için, insanı da sırf bilsinler, tanısınlar, inansınlar ve kendisine ibadet etsinler diye yaratmıştır. Bunlar ayetlerle sabittir. Önce son derecede güçlü, sarsılmaz bir iman, inanç, sonra bizlere verilen sayısız nimetlere şükür, rabbi teala hazretlerine inancımızın ve sorumluluklarımızın gereği Ubudiyet, yani ibadetlerle tazimle acziyetimizi bildirmek gerekmektedir. Oruç ibadeti de bu sorumluluklarımızın bir tabii sonucudur. Ayrıca ibadetler, inancımızın bir gereği olmakla beraber, insanları yani müminleri, inananları insan olarak yüceltmek, ahlaken olgunlaştırmak yani insanı kami, mükemmel birer birey olmalarını da sağlamak için konmuştur. Örneğin; namaz dinin direğidir. 80’den fazla namaz ibadeti ile ilgili ayetler vardır. Bunlardan birisi de; “Gerçek manada kılınan bir namaz, mümini bütün kötülüklerden, men edilenlerden, haramlardan korur. Çünkü namaz, en yüce bir ilahi anmadır. Yani en büyük zikirdir. En büyük ibadettir.” (Ankebut 45, Lokman 17. ayetler)dir. Yani kılınan namaz, tutulan oruç, zikir, fikir ve diğer ibadetler insanları yüceltmek için de emredilmiştir.

Demek ki ibadetler gelişi güzel konmuş değildir. Bilinen ve bilinmeyenleri ile bir çok hikmetleri, sebepleri ve amaçları vardır. İfade edildiği gibi oruç ibadeti de bunlardan biri olup, çok önemli bir ibadettir. Oruç semavi, ilahi, (Yahudilik, Hıristiyanlık gibi) dinlerde hatta batıl, uydurma dinlerde bile vardır. Ancak şekilleri, yapılışları değişiktir. Oruç tutmak için önce Müslüman olmak gerekir. İman etmeden tutulan orucun bir manası yoktur. Önce iman, İslam, sonra ibadettir. Öyle ise, önce iman nedir, İslam nedir, hatta ihsan (iyilik, Allah’ı görür gibi ibadet etmek) nedir onu bilmeliyiz. Bu husus Kur’an’da yüzlerce ayette bildirildiği gibi, bunca ayetin bir ifadei numunesi olan R.SAV.in irat buyurdukları ve inkarı küfür olan (mütevatir hadis) olan iman ve İslam hadisi şerifini arzedelim.

(Sürecek)