Gündemimiz birdenbire boşaldı.

Çok değil, daha 10-15 gün önce hararetle tartıştığımız konuların hiçbiri gündemimizde yok artık.

Varsa yoksa koronavirüs…

Diğer adıyla Covid 19…

Sosyal medyada koronavirüs üzerine çok sayıda espri dolaşıyor ya, bunlardan biri de bu Covid-19’un 19’u ile ilgili…

“Bu virüs Çorum’da bir laboratuvarda üretildi. Çorum’un plakası 19, o yüzden Covid 19 adını verdiler.

Amaçları dünyayı ele geçirmek!

Çorumlular virüsten etkilenmiyor.

Hiç enfekte olan Çorumlu olmaması bunun kanıtı.

Rockefeller da aslen Çorumlu zaten.”

*

Espriye devam edecek olursak;

Çorum dünyanın merkezi değil mi zaten?

Dünyayı ele geçirmek daha nasıl olur?

*

“Enfekte olan hiç Çorumlu yok” deniyor; keşke öyle olsa.

Çorum’da da, Türkiye’de de keşke hiç kimsenin virüs testi “pozitif” çıkmasa…

Keşke hiçbir vatandaşımızı kaybetmesek…

Ama, gerçek öyle değil ne yazık ki. Hastalığa yakalananların sayısı da, kaybettiklerimizin sayısı da giderek artıyor.

Çorum da ciddi risk altında.

*

“Mal canın yongası” derler. Hiçbir canımızı kaybetmeyelim elbette, ancak “mal” durumunu, yani ekonomiyi de düşünmeden edemeyiz.

Kapanan o kadar çok işyeri var. Bu işyerlerinin sahipleri evlerine nasıl ekmek götürecekler, çalışanlarına nasıl ücret ödeyecekler?

Açıklanan paket, bu haliyle beklentileri karşılamaktan uzak. Mutlaka yeni destekler sağlanması gerekiyor ki, piyasalar çökmesin.

*

Destek paketinin yetersizliği şuradan da belli:

Avrupa ülkeleri 100 milyar dolarlara varan destekler açıklarken, bizim paketin hacmi 15 milyar dolar civarında.

Çöken piyasaları tekrar ayağa kaldırmanın maliyeti çok daha büyük olacağına göre, çöküşe mani olmak için Türkiye’de de, kimsenin işinden olmayacağına veya kimsenin batmayacağına dair güvenceler verilmeli.

*

Ülkemin, bu beladan bir an önce kurtulup düzlüğe çıkmasını diliyorum.