Merhum İskilip’li bestekâr hemşehrimiz Erdoğan Berker’den sonra Osmancık’lı bestekâr ağabeyimiz Ali Dursun Yağlı da TRT repertuarından geçen 14 şarkısıyla Türk musikisi bestekârları arasında lâyık olduğu yeri almıştır.

Osmancık’ta çocukluğumdan beri musiki yeteneğine hayran olduğum, sesiyle, kemanıyla ve uduyla şarkılarını dinlediğim Ali Dursun Yağlı ağabeyi kutluyorum.

Şimdi söz, Ankara’da yaşayan değerli bestekârımız Ali Dursun Yağlı’da:

1941 yılında Osmancık’ta doğmuşum. İlk ve ortaokulu Osmancık’ta, Öğretmen okulunu 1960 yılında Çorum’da bitirdim.

Osmancık’ta rahmetli hocam Abdi Oral’la filizlenen musiki sevdam, öğretmen okulunda keman ve ud çalmaya başlayarak meyvelerini vermeye başladı.

1958 yılında öğretmen okuluyla gittiğimiz Ankara Radyosunda 2 Çorum türküsünü solo yapmam müzik hayatımın mihenk taşıydı.

Sonraki yıllarda Türk müziğinin inceliklerini kişisel gayretimle çözmeye başladım ve 1965 yılında ilk bestem Dursun Salkım tarafından plak yapıldı.

1966 yılında Ankara Radyosunun açtığı ses sınavına girip kazanamayınca, öğretmenlikten istifa ettim. Ankara gazinolarında çalışmaya başladım.

En büyük şansım o yıllarda ses sanatçısı Nazmi Yükselen ve rahmetli büyük şair Halil Soyuer ile tanışmam oldu. Bestekâr Zeki Duygulu’nun kardeşi olan Nazmi ağabeyle beraber çalışarak şarkılarımı plaklara okumaya başladık.

Daha sonra musiki hayatım, Ankara’da Zeki Duygulu, Kadri Şençalar, İsmail Şençalar, Ahmet Yatman, Kemal Gürses ve Cavit Deringöl üstadlarla daha da renklendi. Türkiye’de ilk defa ud’la hem çalıp hem söyleyerek beş plak yaptım.

Eserlerimi Nazmi Yükselen’den başka Şükran Ay, Eyüp Uyanıkoğlu, Gülderen Gül, Dursun Salkım ve Semra Atılay plaklara okudular.

1966-1984 yılları arasında Ankara, İstanbul ve İzmir gazinolarında ud sanatçısı olarak çalıştıktan sonra 1990 yılında Datça’da ilk defa Türk Sanat Müziği korosu kurdum ve şefliğini yaptım.

Sonraki yıllarda Fethiye, Ortaca ve Ankara’da 27 yıl korolar yönettim.

Halen Ankara Eryaman Musiki Derneğinin başkan ve koro şefliğini yapıyorum.

Sahne çalışmalarım Türk Sanat Müziğini daha derinden ve doğru tanımama vesile oldu. Ara verdiğim beste çalışmalarına yeniden başladım.

Şu ana kadar 14 eserim TRT repertuarında yerlerini aldılar. Denetime verilmeyi bekleyen 35 eserim de, inşa’Allah ömrümün tükendiği güne kadar TRT repertuarında yerlerini alırlar. Son yıllarda, eserlerimin TRT’de ve TRT Nağme’de sıkça icra edilmesi, ilerleyen yaşımın sıkıntılarını ve üzüntülerini unutturmaya başladı.

Güftesi ve bestesi Ali Dursun Yağlı’ya ait şu güzel Uşşak şarkıyı az önce değerli ses sanatçısı Vedat Kaptan Yurdakul’dan dinledim.

Bir Uşşak Şarkıdan Armağansın / Gönlümün tahtında cana cansın.

Varsın ya, isterse Dünya yansın / Sen benim her şeyimsin,

Hem hayal hem düşümsün / Sen benim tek eşimsin,

Sen benim Güneşim / Sen benim tek eşim / Sen benim her şeyimsin…
Sözleri ve bestesi Ali Dursun Yağlı’ya ait Kürdilihicazkâr şarkıyı da çok sevdim.

Aşk faslımız kapansa da seni asla unutmam,

Kalbimde kapanmayan yara sen olacaksın,

Giderken bıraktığın o boşluk dolmayacak,

Girdiğin özel yerde hep özel kalacaksın…

Ben de şu dörtlükle Dursun Yağlı ağabeyi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Dursun yağlı yıllardır sözüyle sazıyla dinlenmiş,

Gazinolarda dertleri zevk edinmiş demlenmiş,

Asumana saldığı âvâzeler mayalanınca,

Söz olmuş, beste olmuş nağmelerle söylenmiş…(Mehmet Özata)

27 Aralık 2017