Ortadoğu...
Türkiye'nin çevresindeki en netameli bölge...
Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin yönettiği, sömürge diyebileceğimiz bir bölge...
Yani kimliğini bulamamış bir Arap dünyası...
Osmanlı İmparatorluğunun dağılma sürecinde, 1916 yılında İngiltere ve Fransa tarafından imzalanan "Sykes-Picok" gizli anlaşması esas alınarak, haritası cetvelle çizilerek oluşturulmuş bir ülkeler coğrafyası...
Galiba bu haritanın miadı doldu. Galiba bölge haritaları yeniden oluşturulur olmakta. Galiba Ortadoğu, son şeklini almaya doğru koşar adım gitmekte.
Ve de artık son kilometre taşları da döşenmekte diyebiliriz.
Bunun için bir "kaos" gerekli idi! İslam elbisesi giydirilmiş bir örgüt aracılığı ile bu da oluşturulmuş oldu.
Yani "IŞİD" yapacağını yaptı. Şimdi, yaptıranlar(!) yapanları tasfiye edecek.
Oysaki asıl konu, dünya petrol kaynaklarının % 70'ini barındıran Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmektir. Uyanan Arap milliyetçiliğini bertaraf etmektir.
* * *
Evet, yeteri kadar kan döküldü. Yeteri kadar İslam adına Müslüman katledildi. Sınırlar yeteri kadar yok edildi. Ne Irak sınırı kaldı ne Suriye sınırı. Kim nereyi koruyor belli olmaz oldu.
Herhalde artık sınırların yeniden çizilmesi; emperyal güçlere göre, bölgenin çekirdek devletlere ya da etnik ve inanç kimlikli çekirdek inisiyatiflere bölünmesinin zamanı gelmiş oldu.
Çünkü yükselen İslami öfkenin Batı karşıtlığına evrilmesi gibi bir olguyu görmektedir küresel güçler. Bölgenin parçalanması, etnik ve inanç kavgasının içine hapsedilmesi gerekmektedir.
İşte bunun için ABD önderliğinde İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Danimarka, Polonya, Kanada ve Avustralya'nın yer aldığı "Küresel Çekirdek" ya da "Çekirdek Grup" ismi verilen koalisyon oluşturuldu.
10 Arap ülkesinin de içinde bulunduğu 40'a yakın devletin desteklediği açıklandı.
Yine vurgulanan amaç, Müslüman katliamını durdurmak oldu. Yine bölgeye barış ve demokrasiyi getirmek oldu.
* * *
Daha önce de böyle olmuştu. Önceki yazılarımda da özellikle değinmiştim;
-Afganistan işgal edilmişti, Afganistan'a demokrasi getirmek, terörden temizlemek için.
-Irak işgal edilmişti, Irak'a demokrasi getirmek için.
-Libya yerle bir edilmişti, Libya'ya demokrasi getirmek için.
-Suriye iç savaşa sokulmuştu, Suriye'ye demokrasi getirmek için.
-Mısır'da darbe yaptırılmıştı, Mısır'a demokrasi getirmek için.
Ve yine önceki yazılarımda değindiğim gibi; bütün bunlara 1,5 milyarlık Müslüman dünyayı temsil eden, 57 İslam devletinin kuruluşu ve kısa adı İİT olan "İslam İşbirliği Teşkilatı" seyretmişti.
22 Arap devletinin kuruluşu olan "Arap Birliği Teşkilatı" seyretmişti. Seyretmenin ötesinde bu işgalci emperyal güçlere destek vermiş; topraklarını, limanlarını, hava alanlarını açmıştı.
* * *
Ve son gelişmelerle Türkiye cephesinden bakıldığında:
Bugün en tehlikeli görüntü, bu bataklığın içine Türkiye'nin de çekilir olmasıdır.
İşte bu nedenlerle muhalefetin sorumluluğu daha da önemlidir. Çünkü muhalefetin gözünde iktidar şaibelidir. Muhalefetin gözünde Irak'taki, Suriye'deki radikal İslamcı örgütlerle ilişkilendirilir olmuştur.
Muhalefetin gözünde ordunun gücü kırılmıştır, yargının gücü kırılmıştır.
Ve de iktidar, ABD'nin ve AB'nin gözünde de şaibelidir. Batı basınında, batı siyasetçilerinin dilinde radikal İslamcı örgütlerle ilişkilendirilmiştir.
İktidar baskı altına alınmıştır. Bölgedeki koalisyon güçlerinin politikalarına, teslim olmaya zorlanır olmuştur.
Yani Ortadoğu bataklığına, Türkiye özellikle çekilmek istenmektedir.
Çünkü iktidar zayıftır. Seçim kazanmış olsa da zayıftır. Güçlü görünse de zayıftır. Güç bende dese de zayıftır.
Bu nedenlerle hata yapma riski büyüktür. Teslimiyet riski büyüktür.
Yani ülkenin, geri dönüşü zor olacak bir tehlikenin içine girme riski büyüktür.
Ve bunların yanında Türkiye'nin sosyolojik yapısı, bölgedeki kaosun ülkemize taşınmasına uygundur.
Ne yazık ki, AKP iktidarı bugüne kadar muhalefetin endişelerini paylaşmamıştır. Ama bugün paylaşmalıdır. Bölgeye yönelik siyaseti birlikte oluşturmalıdır.
Bir dönem ya Busch'tan yana, ya Bin Laden'den yanasın denmişti.
Şimdi ise ya Obama'dan yana, ya IŞİD'den yanasın denilmektedir.
İşin özeti:
Bu dayatmalar reddedilmelidir.
Türkiye Ortadoğu bataklığına girmemelidir.