İdlip’te beşi asker, sekiz kişinin şehit olduğu haberlerini alıyoruz. Yine içimiz dağlandı, yine yüreğimiz yandı. Falanca ilimize şehit ateşi düştü, şehidin evine acı haber ulaştı haberleri ile dolu gazete sayfaları.

Ortadoğu bataklığına batalı beri, anlamsız ve yanlış dış politikalar yüzünden, sabah kalkınca içimizi ısıtan, sıcak bir habere hasret kaldık. Körpecik vatan evlatları, bıyıkları yeni terlemiş, gencecik insanlarımız bir bir gidiyor. Bu anlamsızlık, bu kargaşa, bu kördöğüşü içinde masum askerlerimizin, biricik insanlarımızın bir bir gitmesi kimin içini dağlamaz ki?

Türkiye halkının, Mehmetçiğin kaderi bu mu olmalıydı? Bunlar neden başımıza geliyor? Oturup sorguluyabiliyor muyuz? Meclisin hiçbir işlevi var mı? Muhalefetin sesini duyuyor mu? Tek adam iktidarı, ben yaptım oldu politikası nereye kadar?

Değerli okuyucular tek adam iktidarı böyle bir şey. Kararı tek adam verir. Doğru yanlış tüm sonuçlarına koskoca bir ülke katlanır. Bu içinden çıkılmaz acı ve gözyaşı, yokluk yoksulluk, yolsuzluk ceberut düzene birden gelmedik.

Önce meclisi işlevsiz hale getirdik, parlamento var da yok. Sınırlı demokrasinin altını oya oya, tüm yetkileri tek adama verdik. Ortaya dünyada benzeri görülmemiş, sürdürülebilirliği asla olmayan, ortaya ucube bir sistem çıktı. Bu sistem ne deveye, ne de kuşa benziyor.

“Yurtta ve dünyada barış” anlayışının geçerli olduğu dönemde, Atilla Ateş Paşa Suriye sınırında 14 Kasım 1998’de verdiği bir göz dağı ile Suriye terörün başı Apo’yu sınır dışı etmiş. Apo uçaktan inecek ülke bulamamış, havada kalmıştı. Şimdi Suriye askerlerimizi öldürüyor.

Ülke içinde birlik beraberliği sağladıysan, ülkende barış ve demokrasi varsa, dış dünya seni ona göre ciddiye alıyor. Türkiye’nin saygınlığı vardı. Durduğu yerden ağırlığını hissettiriyordu. O zaman İsrail Kudüs’ü başkent ilan edemiyordu. Türkiye ne der? Hesabı yapılıyordu.

Uygar dünya sana ülkendeki demokrasi kadar değer veriyor. Ciddiye alıyor. Onlarca Arap ülkesinin, uygar dünyadaki ağırlığı nedir? Önce ülkende demokrasiyi tesis etmek lazım, yoksa uygar dünyanın şamar oğlanına dönersin.

Uygar dünyanın ölçü birimi demokrasidir. Kendi ülkende kendi insanına duyduğun saygı, sevgidir. Birlik beraberliktir. Ortak akıldır. Barış, kardeşlik duygularıdır.

Demokrasinin olmadığı, tek adam iktidarının başarılı olduğu, kalkındığı, uluslararası saygınlığı olan bir tek ülke gösteremezsiniz.