Geçen hafta Manavgat’ta kırk yıllık Serik lisesi öğrencilerimle yaptığımız bir toplantıda yaşlı bir öğrencim, “Hocam tevellüt kaç?” diye sordu. Dedim, 1944… “Maşa’Allah, hiç göstermiyorsunuz.” dedi. Hoşuma gitti. Otel odamdaki aynaya bakınca, Japon Hitamara’nın başlıktaki sözünü anarak, acı acı gülümsedim.

Meşhur “Denemeler” adlı şaheserin yazarı olan Montaigne yaşlılık endişesini

şöyle dile getirmiş: “Yaşlanmanın yüzümüzden çok aklımızda buruşukluklar meydana getireceğinden korkarım. “

Bizim yaşlarda akıl sağlığı çok önemli. Kitap okuyarak, beyin jimnastiği yaparak, spor yaparak, müzik dinleyerek akıl sağlığımızı korumamız lazım.

Yıllarca dünya sinemasına büyük emeği geçmiş olan Bert Lahr, yeni bir projede

zorlu bir rol için oynama kararı almıştı. Yakın dostları onun yaşlandığını, dinlenmesi gerektiğini, bu rolün üstesinden ancak gençlerin gelebileceğini söyleyerek onu uyarmak istediler. Bert Lahr ise onlara kısa ve öz olarak şöyle cevap verdi:

“Damın karla örtülü olması, evin içinde ateş olmadığı anlamına gelmez…”

Dünya yaşlılar haftasında şair Sevinç Atan yaşlılara saygısını şöyle belirtmiş:

Koşup sarmak isterim bükülmüş bellerini, / Tutup öpesim gelir üşümüş ellerini.
Usanmadan dinlesem o tatlı dillerini,. / Yüzleri buruş buruş yaşlıları severim…
Elleri kırış kırış yaşlıları severim… (Sevinç Atan)

Bergman’ın yaşlılara tesellisi çok hoş. "Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir.

Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler".

DÜŞMANINIZI DOSTUNUZ YAPIN … YOK OLSUN.

Amerika’da zencilere eşit vatandaşlık hakkı verilmesini sağlayan Amerika’nın beşinci Başkanı Abraham Lincoln, düşmanlarından söz ederken çok yumuşak bir dil kullanırmış. Onun bu davranışını hoşgörüyle karşılamayan dostlarından biri bir gün dayanamayarak, başkanı uyarmaya kalkmış.

“Düşmanlarınızı yok edebilecek güce sahip olduğunuzu biliyoruz. Bu gücünüze karşın onları sanki dostlarınız gibi görmenizi bir türlü anlayamıyoruz.”

Lincoln dostuna şöyle karşılık veriş: Düşmanlarımızı kendimize dost etmekle, onları zaten yok etmiş olmuyor muyuz?”

LİDERLER Mİ ? TAKİPÇİLER Mİ ?

Koleje girmek isteyen genç bir kadın, başvuru formundaki sorulardan birini okuduğunda ne cevap vereceğini şaşırmıştı. Soru çok basitti: “Lider misiniz?”

Gerek dürüst, gerekse sorumluluk sahibi bir kişi olarak “Hayır” diye yazmış ve başvurusunun en kötü sonucu alacağını umarak teslim etmişti.

Ancak kolejden kendisini çok şaşırtan şu mektubu almıştı.

“Sayın aday, başvuru formları üzerinde yapılan bir çalışma, bu yıl kolejimize 1452 yeni liderin katılacağını göstermektedir. Sizi kabul ediyoruz, çünkü bu kadar lider için bir tane de takipçi bulunmasının aynı derecede önemli olduğunu düşünüyoruz.”

YENGEÇ SEPETİ

Yengeç avında avlanan yengeçler bir sepete konur. Sepete tek yengeç konduğunda kapağını hemen kapatmanız gerekir. İki ve daha çok yengeç konunca sepetin kapağı kapatılmaz. Çünkü, dışarı çıkmaya çalışan yengeci diğer yengeçler aşağı çekerek dışarı çıkmasına engel olurlar.

Türkiye Süper Liginde de benzer olay yaşanıyor. Galatasaray-Fenerbahçe maçında rakiplerinden 8 puan önde olan Galatasaray’ın alıp başını gitmesine izin verilmedi. Hiçbir Fenerbahçe-Galatasaray maçında gönlündeki Fener formasını çıkaramayan hakem Cüneyt Çakır, resmen Galatasaray’ı aşağı çekti. Özellikle, penaltı verilebilecek bir pozisyonda Belhanda’ya hakemi aldatmaya yönelik hareket diyerek ikinci sarı karttan kırmızı kart göstermesi rezalet bir karardı. Bu maçta gözlemci ve MHK’nin Cüneyt Çakır’a 8.1 puan vermesi ikinci bir rezalettir.

25 Ekim 2017