Dinimizin direği, bütün ibadetlerin başı, Allah’a kulluğun en yücesi şüphesiz ki günde kıldığımız beş vakit namazdır. Çünkü Allah’a kulluğun bütün özellikleri namazda cem olmuştur.

Kur’an’da tavsiye değil emir şeklinde 80’den fazla ayetle müminlere namaz kılmaları emrolunmuştur. Namazın kılınışı, vakitleri, şekli, uygulanışı hakkında R.SAV.in yüzlerce tavsiye ve uygulamaları vardır. Bu konuda birçok hadisi şerif mevcuttur. Hz. Muhammed SAV. bilerek, kasten ömründe bir tek vakit namazı terk etmemiştir. Vefatına yakın ölümcül humma hastalığına yakalanmış, şiddetli ateşler içinde yanarken namazı sormuş, soğuk kuu suyu ile yıkanmış, ayağa kalkmış, dört kere ayılmış ve yere yığılmış, ayılınca “namazı -akşam namazı- tez geçer, Ebubekir’e söyleyin hemen namazı kıldırsın iki gözüm. Namaz, Allah’a yemin ederim ki dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır” buyurmuştur.

Ömründe cemaatle namazı terk etmemiş, 4 vakit Ebubekir’e uymuştur. Terkettiği cemaatle namaz 13’tür. Yani kendi kılmıştır. Bunu ancak bir peygamber yapabilir.

*

Hz. Muhammed SAV.i hayatta gören ve o Allah’ın sevgilisini örnek alan, Resulallah SAV. gibi yaşamaya ahdeden, sahabeyi kiram da namaza R.SAV. gibi önem vermişler, namazlarını özenle kılmışlardır. Örneğin adalette kainata örnek olan adalette örnekte dünyada üstüne bir ikincisinin gelmediği Halife Hz. Ömer R.A. sabah namazında peygamber mescidinin mihrabında Ebu lülü haini tarafından hançerlenerek şehit edilmiş, ölüm halinde bile büyük sahabi Abdurrahman b. Af hazretlerini hemen mihraba geçirmiş, güneş doğmadan sabah namazını kılınız, demiştir. Keza; evliyaların şahı, Allah’ın aslanı, Haydarı Kerrar Hz. Aliyyel Mürteza hazretleri halife iken yine mihrapta sabah namazında İbni Mülcem haini tarafından şehit edilmiş, ölüm sancıları içinde namazı bırakmamıştır. Bu mübarek insanları namazda dünyaları ile irtibatlarını kesercesine ibadet ettiklerini bilen hain suikastçiler onları kolayca öldürebileceklerini bildikleri için namaz vaktini seçmişlerdir. Daha sonraları halifeleri ve padişahları, hanları, hakanları, şahları namaz kılarken korumak için camilerin çardaklarına koruyucu mahfiller yapılmış, ayrıca korumalar ihdas edilmiştir.

Yine sahabilerden Abdurrahman Af ve Zübeyr bin Avvam gibi daha dünyada iken cennetle müjdelenmiş bazı sahabiler de harplerde namaz kılarlarken düşmanlar tarafından şehit edilmişler, o acı durumda bile namazı terk etmemişlerdir. Neden? Çünkü, namaz müminin miracıdır. Yani kulu Allah’a götüren en kısa yoldur. Allahü Azimüşşanla beraber olduğu en kutsal andır. Bu bakımdan namazın terki asla caiz değildir. Tabiki mazeret, özür hariçtir. Bütün bunlar gösteriyor ki, mümin bir kardeşimiz bilerek, kasten, sudan bahanelerle beş vakit namazı terk edemezler. Şayet her ne sebepten olursa olsun namazlarını terk etmiş olanlar en kısa zamanda bir plan ve program dahilinde ölüm, hastalık, ihtiyarlık, halsizlik gelmeden namazlarını kaza etmelidirler. Pişman olacağımız günler gelmeden namazborcundan, zekat borcundan, özellikle de kul hakkı borçlarından bir an önce kurtulmamız gerekir.

*

Bu işin, yani namaz kılmanın en kolay ve pratik yolu, bülüğ-ergenlik çağından hatta daha önce çocukluk dönemlerinde namaza alışmaktır, alıştırılmaktır. Eğer böyle yapılırsa, o çocuğun ilerde namazı bırakması mümkün değildir. Bıraksa bile tekrar aslına dönecektir. Bu tecrübe ile de sabittir. Bu devreyi kaçırmış olan kardeşlerimizin elinde canları sağ olduğu müddetçe imkanları vardır. Özellikle gençler, orta yaşlılar, yavrularınızı namaza alıştırın. Onların yanında ana-baba olarak sizler namazı kılın ki, onlara örnek olasınız. Yoksa bu işin vebali çok ağır olacak. Mahşerde, kendi derdimiz başımızdan aşarken evlatlarımızın gelip yakamızdan yapışacakları Abese suresinin 33-34-35. ayetlerinde sert bir ifade ile bildirilmiştir. Sh.584.

Namazın terkinin bir müslüman için büyük bir felaket olacağını, tevbe edip en kısa zamanda namaz borçlarımızdan kaza ederek kurtulabileceğimizi anlattıktan sonra, kısaca namazın insana kazandıracağı sevaba bir bakalım. Bakalım ki bu rahmete koşalım.

1-Hiçbir farz ibadet günde 5 vakit değildir.

5 vakit namazda 17 rekat farz, 3 rekat vacip, 20 rekat ünnet vardır. Nafile ibadetler isteğe bağlıdır. Oru bir ay, kurban senede bir, zekat senede birdir. Hac ömürde birdir. Namaz mümine en çok sevap kazandıran ibadettir. Bir günde kılınan 5 vakit namazda 1700 hareket, Kur’an, zikir vardır. Her zikirde on harf olsa 17 bin harf eder. Her harfe ulu Allah en az bire on veriyor. (Enam Suresi 160. ayet) Bu durumda 170 bin sevap bu ayetle sabittir. Mallarını Allah yolunda harcayanlara samimiyet ve ihlaslarına göre bire yüz veriyor. (Bakara Suresi 161. ayet) Daha ilerisi de var. O zaman 5 vakit namazda kulun sevabı 170 milyon ve bu kadar günahı siliniyor. Ne yazık ki bu silinen günahlarda kul hakları yok. Ama mahşerde mizanda kul hakları da sevaplarla ödenecektir. Orada sevap ve günahın bedeli var. İnnelhasenati yüzhibnesseyyiati (Hud 114) Her günah bir sevapla ödenecektir.

80 yaşında ölen bir ümminin 65 sene namazını hiç terk etmediğini, etti ise bile kazasını yaptığını düşünün. Bir ömürde örneğin benim hesaplamama göre 183 trilyon 600 milyar sırf namaz kıldığı için sevap elde ediyor. Bu daha bizim hesabımız. Ulu Allah hesabını ancak kendi bilir. Kul hakları da sevapla ödeneceğine göre namaz kılmaktan elde edeceğimiz sevapların çokluğu günahkar müminler içinde en büyük kurtuluş olacaktır.

*

Şeytan ve nefis insanın can düşmanıdırlar. Dünyanın günahını işlesek hiç namaz kılmasak bile Allah büyüktür. Affeder. Baksana şu namaz kılanlara hem namaz kılıyorlar, hem de her kötülüğü işliyorlar gibi bahanelerle şeytan müslümanları kandırır. Sakın kanmayalım. Her kişi kendi yaptığından sorumludur. Namaz kıldığı halde kötülük işleyenler bize örnek olamazlar ve bizi sorumluluktan kurtaramaz. Bunlar beynemaz özürüdür. Sakın kanmayalım.

Son söz, 5 vakit namazı kılmıyorsak şu andan itibaren dönüşü olmayan tevbe ile kesin tevbe edip hemen namazlarımızı kılalım, kazasını yapalım. Çünkü namaz müminin kurtuluş beratıdır. Unutmayalım.

Ne diyor Mevlidi şerifin yazarı Süleyman Çelebi hazretleri;

Ya Muhammed Sav. Miraçta

Avdet edüp dağvet et kullarımı

Ta gelüben göreler didarımı (cemalimi)

Sanki miraç eyleyüp ettin niyaz

Ümmetin miracını kıldım namaz

(İnsanı yolda koymaz namaz)

Her kaçan kim bu namazı kılarlar

Cümle gök ehli sevabın bulalar.

Çünkü her türlü ibadet bundadır

Hakka kurbiyyetle vuslat bundadır.

Sıdkile beş vakit olundukça eda

Elli vaktin ecrin eyler hak ata

İmanın en büyük koruyucusu namazdır. Namazımızla imanımızı ve inancımızı koruyalım ve ahirete mutlaka ama mutlaka imanla göçelim. Bütün ibadetlerin, amellerin, hayırların, hasenatın tek gayesi vardır. O da kişinin imanını korumaktır. Namaz ise imanı koruyan en büyük olan ibadettir.