Ya sevdiğin insanlarla birlikte yaşayacaksın,

ya da birlikte yaşadığın insanları seveceksin,

Ya sevdiğin işi yapacaksın ya da yaptığın işi seveceksin, 

Ya sevdiğin yerde yaşayacaksın ya da yaşadığın yeri seveceksin.

Bir bilge, “Dünyada herkese yetecek kadar mutluluk yoktur.” dese de

biz ısrarla mutluluğu arayacak, soracak, sorgulayacak ve yakalayacağız.

Sosyal olmanın insan ömrünü uzattığı deneysel olarak ispatlanmış.
Gerçekten mutlu olmak istiyorsanız, arkadaşlarınızı, akrabalarınızı arayın.

Mail atarak değil. Telefonla veya onlara uğrayarak... Eski arkadaşlarla beraber olmaktan herkes hoşlanır. Çağrılmayı beklemeyin. Siz arayın.

Her gün yeni bir şey öğrenin. Google, kitaplar, e kitaplar elinizin altında.
Düşünün, fikir üretin ve paylaşın. Seyahat edin. Eski yerlere yeni gözlerle bakın.

Kitap okuyun. Müzik dinleyin. Özellikle,  klasik batı ve klasik Türk müziği.
Kızgın ve aksi olmayın. Ülkemizde yeteri kadar var zaten.
İnsanlığa, çevrenize, dostlarınıza bir şeyler vermeye çalışın.
Doğum günlerinde, acılı günlerinde, hastalıklarında…
Facebook ' tan mesaj atmak yerine bir telefonla arayın, halini, hatırını sorun.
Sabır en büyük erdemdir. Dünya Tanrının belirlediği düzene göre yürür. 
Dua etmek insanı rahatlatır ama gerçek düzeni ve programı değiştirmez. Siz veya başkaları yanlış yaparsa devamlı dua etseniz de olacağı değiştiremezsiniz.

Benim mutluluk alanım okumak, yazmak, spor yapmak, şiir ve müziktir.

Çocukluğumda, Osmancık’tan Çorum’a un almaya giden babama “Baba bana mızıka al” derdim, o bana sürekli leblebi getirirdi.

Sitem ettiğimde “oğlum çalgıcı mı olacaksın?” diyerek beni azarlardı.

Yaklaşık 15 senedir ud çalmaya çalışırım ama yine de beceremem.

Anladım ki, müzik kabiliyetim yok. Bu yüzden ud dersi almayı düşünmedim.

Udumla arızası az olan, Uşşak, Buselik ve Hüseyni makamları biraz çalabiliyorum. Özellikle, Hicazkâr ve Kürdilihicazkâr  makamlarının arızası çok olduğu için hiç denememiştim. Sonradan en sevdiğim makamlardan birisi oldu Kürdilihicazkâr makamı. Sözleri Baki Süha Edipoğlu,  bestesi Alaeddin Yavaşca’ya ait şu muhteşem Kürdilihicazkâr şarkı aylardır dilimden düşmüyor.

Başka söz söylemem aşktan yana ben / Yaralı bir kuşum bil ki sana ben..

Yıllarca baş koydum güzelliğine, / Azatsız kölenim bil ki sana ben…

Sözleri Turhan Oğuzbaşa, bestesi Avni Anıl’a ait başka bir Kürdilihicazkâr şahaser;

Ne olur akşamları gelsen. otursan yanıbaşıma,

Dinlesen hiç bitmeyen maceramı / Ağladığımı yalnız sen görsen..

Sözleri Cansın Erol, bestesi Selahattin İçli’ye ait Kürdilihicazkâr şarkıyı çok severim.

Hüzün, zaman zaman deli dalgalarla gelir gönlümün kıyısına vurur…

Aşınan kayalar gibi ruhum, / Suskun, yorgun, öylece durur…

Güftesi Y. Ziya Ortaç, bestesi Selahattin Pınar’a ait Kürdilihicazkâr şarkı da güzeldir.

Nereden sevdim o zalim kadını / Bana zehretti hayatın tadını,

Sormayın söylemem asla adını / Bana zehretti hayatın tadını,

Güftesi Fitnat Sağlık, bestesi Yesari Asım Arsoy’a ait Kürdilihicazkâr şarkıyı çocukluk arkadaşım rahmetli Diş Hekimi Turan Dinçer çok güzel okurdu. Ruhu şâd olsun.

Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır,

Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır,

Bestesi ve güftesi Mustafa Sunar’a ait bir başka şaheser Kürdilihicazkâr şarkı:

Nerdesin sen gönlümün nazlı civanı nerdesin?

Kimbilir hangi diyarda hangi ıssız yerdesin…
Yeni yılınızı en iyi dileklerimle kutlar, selam, sevgi ve saygılar sunarım.

29/12/2016