AKP Manisa il başkanı yardımcısı dedi ki: "Eğer referandumu kaybedersek iç savaşa hazır olun."

Benzer bir söz, hatta söz olmanın ötesinde bir tehdit, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cevdet Kayafoğlu'ndan geldi. "Sandıkta hayır diyecek olanlar PKK ile aynı muameleyi göze alıyorlar" dedi.

Yani ne demek istendi bu sözlerle? Nedir bu sözlerin amacı?

-Talihsiz bir söz müdür? Gaflet ve delalet içinde söylenmiş bir söz müdür bu sözler?

-Maksadını ve haddini aşan bir söz müdür?

-Evet, nedir bu sözler? Bu cesaret nereden alınmaktadır?

-Ve nasıl bir kin ve nefrettir bu?

Ve daha da tehlikelisi; eğer iktidar partisi AKP de böyle bakıyor, böyle düşünüyorsa...

Ve de 15 yıldır iktidar partisi içinde böyle bir mayalanma oluşmuşsa...

***

Ne olacak iç savaş olunca? Ne bekleniyor sonuçta?

-Ülke feraha kavuşacak ve de daha barışçıl bir Türkiye mi inşa edilecektir?

-İnsanlar daha mutlu ve daha bir güven içinde mi yaşayacaktır?

Bir iç savaşta kim kazanacaktır, hiç mi düşünülmedi? Ortadoğu'da kim kazandı, hiç mi görülmedi?

Afganistan'da, Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Yemen'de kimin kazandığına hiç mi bakılmadı?

Kan gölüne dönüştürülmüş, Müslümanın Müslümana katlettirildiği bu ülkelerin insanları şimdi daha mı mutlu, şimdi daha mı barış içinde?

Evet, ey bu çığlıkları atanlar ve de bu çığlıkları paylaşanlar! İç savaş olunca ne olacak?

***

Peki, iç savaş isteyen bu sesi yükselten nedir? Bu sese, bu cesareti veren kimdir? Bu ses, nasıl böyle pervasız konuşur?

Herhalde sorun da budur.

Çünkü bu ses, bilinçaltına biriktirilmiş kin ve nefret dolu bir dolgunun açık ifadesidir, dışavurumudur.

Ve de tehdit ve nefret kokan bu sözlerin beslendiği oluşum, genele yayılmış ise bu ülkeye yazık olacaktır.

Ne yazık ki, ülkede böyle bir siyasi iklim oluşmuş ve de oluşturulmuş gibidir.

Sonuçta bu ülkede referanduma gidiliyor beyler, savaşa değil. Eğer "EVET" demek ülkenin kurtuluşu, "HAYIR" demek ülkenin batışı ise referandum yapmanın ne anlamı vardır?

Evet, tehdit kokan bu seslere bir tepki gösterilmiştir ama yeterli değildir. Çünkü sonuçta o kişi ya da o kişi gibiler, siyasette oluşan ya da oluşturulan bir olguyu daha açık bir ifadeyle yansıtır olmuştur.

Yani bu ülkede ciddi ciddi sorgulanması gereken bir tehlikenin ayak sesleridir bu sesler.

***

İşte bu ülkede, kendi gibi düşünmeyene yaşam hakkı tanımayan bu bakış; kendi gibi düşünmeyene kin ve nefretle doldurulmuş işte bu bakış:

-Maraş'ta Maraş katliamını,

-Çorum'da Çorum katliamını,

-Sivas'ta Sivas katliamını,

-Başbağlar'da, Sivas'ın intikamı alınıyormuş gibi gösterilen Başbağlar katliamını düzenleyen derin güçlere...

Ve Anadolu halkını birbirine kışkırtarak, ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyen derin yapılara hizmet eder olmuştur ve de olmaktadır.

Ve de işte bu bakış, inancını emperyalizmin hizmetine sunar olmaktadır.

***

Referandum sonucu ne olursa olsun işte bu bakış, yani içinde kin, nefret, öfke, şiddet ve intikam kokan bu bakış tasfiye edilmelidir.

Eğer bu ülkede, farklılıkları içine sindirebilen toplumsal bir barış yaratılacaksa... Ve de eğer topluma da yansıyacak olan siyasi bir yumuşama oluşturulacaksa...