Lice'deki olayların boyutu, Lice'deki Bayrak indirme olayı; Suriye'deki, Irak'taki, Musul'daki gelişmelerle yani bölgenin bütünündeki gelişmelerle birlikte düşünülürse olayın boyutu daha iyi anlaşılır olsa gerek.
-Bugün Suriye toprakları kardeş kanıyla sulanırken...
-Bugün Irak üçe, Suriye üçe bölünürken...
-Arkasında küresel bir aklın olduğu sanılan radikal İslamcı bir örgüte, Irak ve Suriye toprakları olabildiğince açılırken...
-Ve Musul olayı ile Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilmek istenirken...
-Ve de ABD tarafından Ortadoğu'ya yeni bir hava operasyonu konuşulurken...
Daha da genel anlamıyla:
-Arap dünyasında ve özellikle Ortadoğu'da dökülen kanla emperyalizme hizmet edilirken...
-İslam adına, Ortadoğu'yu parçalayan emperyal güçlere taşeronluk, hatta uşaklık yapılırken...
Yani Arap dünyasında ve genel olarak İslam dünyasında:
Libya yerle bir edilirken de İslam adına alkış tutulmuştu.
Irak işgal edilirken de İslam adına sevinç çığlıkları atılmıştı.
Ve de Irak'ın işgalinde Amerikan askerlerinin tuvalet suları taşınmıştı.
* * *
İşte bugün İslam adına, Müslüman Müslüman'ı katlederken...
Ve Ortadoğu, bütünüyle bir mezhep savaşma sürüklenirken...
Ve de Hatay üzerinden Türkiye'ye taşınmak istenirken...
Okmeydanı olaylarında olduğu gibi, ülke içinde de özellikle mezhep savaşı tahrik edilirken...
-Ve 30 yıllık çirkin bir savaşın kanı, yeni yeni durur olurken...
-Ve de ne dersek diyelim, bir barış rüzgârı estirilirken...
Lice'de bayrak indirmenin anlamı ne idi, neye hizmet idi?
Peki, ne olmuştu Lice'de?
Yapılan karakollara, yapılan kalekollara itiraz edilmişti. Lice'deki gösterilere müdahale edilmiş, çatışmada 2 kişi ölmüştü.
Ölen 24 yaşındaki Ramazan Baran'ın Cenaze töreninde, Genel Kurmay Başkanlığının web sayfasındaki açıklamasına göre, yüzü kapalı bir kişi Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığına ait alana girmiş, gönderdeki Türk Bayrağını indirmişti.
Ölümü göze alarak yapılan bu olay spontane bir hareket miydi? İçi nefret doldurulmuş bir öfkenin dışavurumu muydu? Yoksa planlı bir olay mıydı? Bilemiyoruz.
Müdahale edilmemesindeki gerekçeler, ne derece doğruyu yansıtır, onu da bilemiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var ki:
Bu olay, 30 yıldır süren ve 40 binden fazla cana mal olmuş çirkin bir savaşın mesajından daha ileri bir görüntü vermiştir.
Bu olay, ülke genelinde büyük bir sarsıntı yaratmış, milli damarları kabartmış, milli öfkeyi yükseltmiştir.
Sanki bir irade Lice üzerinden, bugüne kadar yapılamayan büyük bir Türk-Kürt çatışmasının fitilini yakmak istemiştir.
* * *
İşte bugün:
-Bölge bir yangın yerine dönüşürken...
-Bölgedeki gelişmeler, İran ve Türkiye'yi de içine alabilecek ölçüde büyürken...
-Yani emperyalizmin BOP projesinin yeni adımları atılırken...
-Ülke içinde, bayrak indirme benzeri provokasyon olasılığı varken...
Ve de Türkiye bir bataklık içine çekilmek istenirken, siyasete yani hem iktidara hem de muhalefete büyük bir sorumluluk düşmektedir.
-Bayrak olayı iç politika malzemesi yapılmamalıdır.
-Bu olaydan siyasal bir rant bekler olunmamalıdır.
-Politik hesaplarla arkasındaki tehlike görülmez edilmemelidir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki:
-Bölgede siyasal iklimin tümüyle değişeceği ya da değiştirileceği...
-Değişen bu iklimin, Türkiye'ye sıçrama ya da sıçratılma tehlikesinin olacağı...
Yani böyle bir dönemde politik hesaplardan uzaklaşmış, kışkırtan dili bırakmış, devlet sorumluluğu duymuş bir siyasete fazlasıyla ihtiyaç vardır.