Kurumsallaşmanın ilkeleri “ADALETLİ OLMAK ”:
Ülkeler var oluşlarından beri yasalarla idare edilmektedir ve birçok ülkede bizde olduğu gibi “adalet mülkün temelidir” Bu sorumluluk ve ilke ile hareket eden toplumlarda etik ve yasal uyumluluk yeterli düzeydedir.
Kurumsallaşma yolundaki işletmelerdeki yönetimlerin temel sorumluluğu, kurumlarına doğru hedefler koymak ve uygulamaktır.
Bu ilkelerden birisi olan adil olmak adaletli davranmak ilkesi, pay sahibi olanların (hatta azınlık hissesi sahiplerinin) yabancı hissedarların, çalışanların ve tedarikçilerin ve hatta daha da genişletilerek: müşterilerin ve işletmeden doğrudan menfaati bulunan şahsi ve tüzel kişiliklerin ve son olarak kamunun hak ve hukuklarının korunması demektir.
Yönetenler yukarıdaki hak sahiplerinin her birine eşit mesafede bulunmalı imtiyaz, çıkar, kayırma teşebbüsünde bulunmamalıdır.
“BAŞARI BİR YOLCULUKTUR, BİR VARIŞ NOKTASI DEĞİL”. BEN SWEETLAND
Konuyu daha da klişe haline getirerek sınıflandırmakta mümkündür. Buna göre genel anlamda işletmeler için bu konuda 10 adet anlayışı sıralamak isterim>:
1. İletişim: yönetim kurulu, denetim kurulu, yönetici ve denetçiler arasında koordinasyon açık ve anlaşılır bir iletişim halinde olmalıdır.
2. Uzmanlık: Yönetim ve denetim kademesindeki kişiler işletmenin faaliyette bulunduğu iş kolu ve sektörü hakkında ehliyet ve liyakat sahibi uzman kişilerden oluşmalıdır.
3. Liderlik: yönetim kurulu ile doğrudan icra görevini yürütenler farklı kişilerden ve özellikle liderlik vasıflarına sahip şahıslardan oluşmalıdır
4. Yönetim kurulu: yönetim kurulu işletmedeki pay sahiplerinin haklarını kanunlar yasalar ve işletmenin reel gerçeklikleri karşısında korumak amaçlı görev yapmalıdır. Kurul kendi pay sahipleri kadar üçüncü şahıs yatırımcılarında haklarını göz ardı etmemelidir
5. Hissedar denetimi: yönetim kurulu işletme faaliyetlerinin güvenilirliğini denetlerken aslında icra kuvvetinin başındaki yöneticiyi denetlemek ve yönetmekle de sorumludur çünkü kurumsallaşmış bir işletmede yönetici(CEO) yönetim kuruluna karşı sorumlu olmalıdır.
6. Bağımsızlık: bir yöneticinin işletme ile veya yönetim kurulu ile mesleki veya kişisel bir bağı olmamalıdır. Akraba, arkadaş yakın vb tavassutlarla idari yapının oluşturulması işletmenin kurumsallaşma yolundaki en büyük engellerindendir
7. Komiteler: kurumsallaşma aynı zamanda işletme içinde başta denetim komitesi olmak üzere yönetim kuruluna bağlı çalışan tüm komiteler bağımsız olmalı sadece yönetim kurulu ile bütünleşmiş sorumlulukta bulunmalıdır
8. Reel sunum: İşletmenin faaliyet raporları gerçek ve anlaşılabilir özelliklere sahip ilgili zaman ve zeminlerde kamuya saydam bir biçimde ve süreklilik arz ederek sunulmalıdır
9. Toplantılar: Yönetim Kurulu, denetim vb diğer oluşumlar bir araya gelip denetleme ve fikir beyan etme ihtiyaçlarını süreklilik gösterecek bir biçimde sıklıkla toplantılar yaparak karşılamalıdır.
10. Denetim: kurumsallaşma yolundaki işletmelerin etkin sürekli çalışan ve bağlı olduğu birime sürekli bilgi akışı sağlayacak biçimde yapılanmış bir denetim birimi bulunmalıdır
“ENGELLER BENİ DURDURAMAZ, HER BİR ENGEL KARARLILIĞIMI DAHA DA GÜÇLENDİRİR. “ LEONARDO DA VİNCİ
Sonuç olarak: ister KOBİ isterse orta/ büyük çaptaki bir işletme olsun ve hatta şahıs firmaları bile kurumsallaşma yolunda istek ve çalışmaları ve yukarıda yer alan ilkeleri benimsemeleri bunları uygulamaları hallerinde vizyonlarını geliştirecek ve karlılıklarına önemli katkılar yapacaklardır.