Yönetim ve Kurumsallaşma yazı dizisinin 4. makalesine başlamadan önce içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının dostlarımıza, hemşerilerimize, yurdumuza ve İslam âlemine hayırlar ve huzurlar getirmesini dilerim.
MOTİVASYON (İSTEKLENDİRME) :
Çalışanların, çalıştıkları iş kolu ve ifa ettikleri işle ilgili yönetimlerce yapılacak motivasyon son tahlilde üretilen iş ve emeğin yoğunluk ve kalitesini artırır.
“İYİ ÇALIŞIYORUM ÇÜNKÜ PATRON SON DÖNEMLERDE BENİ HİÇ ELEŞTİRMEDİ” fabrika işçisi
Motive edilmiş olan çalışanlar, işlerin önemli hedeflere ulaşmasında bir araç olmayı kabul etmiş, üretkenliğin ana unsurlarıdır. Bu üretim ,ürün ya da emek yoğun hizmet üretimi olabilir.
Motivasyonda önemli olan,kişinin arzulama derecesi ile beklentilerinin motivasyon sonucu, işverenin hedef ve karlılığına katkısıdır.
Arzulama derecesi, bireyin, belirlediği ve/veya belirlenmiş hedefe ulaşmadaki potansiyel gücünü ifade eder. Örneğin, bir ofisteki şef, terfi ile müdürlük arzu ediyorsa ve kurum için pozisyon idarece oluşturulmuşsa, yapılacak atama bu çalışan üzerindeki arzulama derecesi yüksektir. Diğer taraftan, arzulama derecesi, bireyden bireye farklılık gösterir. Her çalışanda aynı ölçüde beklenti ve talep olmaz. Bu bakımdan motivasyon, kurumsal olduğu kadar bireyseldir de. Bireylerin, yukarıda belirttiğim olumlu ya da olumsuz tercihleri olacağından, arzulama derecesi, pozitif ve negatif olabilir. Bu durumda sonuçlar çok büyük bir ölçüde, iş görenin kontrolünde gelişir. Yönetimin ödül ya da ceza sistemi her zaman yeterli olmayabilir.
“BİRÇOK İŞYERİNDE, MESAİ SAAT 5'TE BİTER. FAKAT BAŞARIYI İZLEYENLER, BUGÜNÜ DÜNDEN DEVRALIR VE YARINA KADAR TAŞIRLAR.” “LAWRENCE H. MARTİN”
Beklentiler: Bekleyiş, çalışanın herhangi bir davranışının belirli sonuçları olabileceği hususundaki, inancının gücünü ifade der. Yani, her davranışın ve eylemin, çalıştığı kurumda bir sonuca götürme olasılığının bilincidir. Geleneksel sebep-sonuç ilişkisi, bireyde, davranış-sonuç beklentisi içinde hareket eder. Eğer çalışan davranış değişikliğinin, sonuca bir etki etmeyeceğini düşünür ve bu düşüncesini pekiştiren gelişmeleri de yaşarsa, (beklentilerinin sonuçsuz kalacağı fikrinden hareketle) önce sıfır beklenti, sonra olumsuz motivasyon sonucu negatif tavır sergiler. Genellikle çalışanlar, şahsi beklentilerini, içinde bulundukları kurum ile özdeşleştirme eğilimindedir, fakat bu eğilimin yönetimce ortaya çıkarılması gerekir. Kurum yöneticisi, kişinin şahsi beklentilerinin, kurumun verileri ile orantısal uyumunu yaparak, tüm çalışanlar üzerinde motivasyonu tamamlaması gerekir
“DÜNYANIN EN GÜÇ İŞİ BİRŞEYİN NASIL YAPILACAĞINI BİLİRKEN, BAŞKA BİRİNİN NASIL YAPAMADIĞINI SES ÇIKARMADAN SEYRETMEKTİR. MEVLANA”
Hedef ve karlılık: İşverenler için karlılık ve bu yoldaki hedefler, hiçbir zaman kolay olmamıştır. “1’e mal edip 10’ a satmak”,” karlı ihaleleri kapatmak”, “adamını bulmak” “vergi ödememek” gibi yollar, hiçbir zaman tercih edilen genel kabul görmüş prensipler değildir.
İşveren için, işletme hedeflerini tayin edip, bu hedefler doğrultusunda düz bir çizgi bulmak ve işletme ya da kurumunu başarılı kılmak ,her zaman mümkün olmaz. Hedefleri tayin etmek, başarıya giden yolda kolaylık sağlar ama bizatihi kar ile sonuçlanmayabilir.
“TİCARETİN SADECE İKİ BASİT İŞLEVİ VARDIR: PAZARLAMA VE YENİLİK. PETER F. DRUCKER”
Hedef tayinin de piyasa ihtiyaçları dikkate alınırken, sektördeki rekabet gücü ile bu rekabete karşı oluşturulacak sistem için, kurumun yeterlilikleri dikkate alınmalıdır. Kurum içinde ise, dış faktörlerle mücadele edebilecek bir ekip ,doğru bir üretim prosesi, doğru yönetim kademeleri oluşturulmalıdır.
“EN KISA YOL HER ZAMAN BİLGİ İLE EDİNİLMİŞ YOLDUR” ÇİN ATASÖZÜ”
Doğru bir ticari faaliyet, doğru bir yönetimle, çoğu zaman verimlilik ve karlılığı oluşturur. Kurumların faaliyeti 2 ana esas üzerine kurulmuştur; mal ya da hizmet üretimi. Hizmet üretimi, ticari de olabilir, kamusal da olabilir. Her halükarda, üretim ya da hizmetin sonunda, kar ile fayda bir aradadır. Kimi faaliyetlerin sonucu paraya yönelik olurken kimi faaliyetler sonucunda bireysel ya da toplumsal fayda elde edilir.
Ticari Kurumlar için karlılık, olmazsa olmaz temel ihtiyaçtır. Özellikle sanayi ticaret ve hizmet sektörlerinde, müteşebbislerce yürütülen faaliyetlerde amaç karlılıktır.
“İŞ HAYATINDAKİ CAN ALICI NOKTA HİZMET ETMEK İÇİN, BESLENEN DÜRÜST DUYGUDUR. TİCARET BİLİNDİĞİ GİBİ HİZMET BİLİMİDİR. EN İYİ HİZMET VEREN EN ÇOK KAR EDENDİR. GEORGE EBERHARD”
Sonuç olarak; işletmede ya da kurumda çalışanların davranışlarının sonuçlara yansıyacağı alenidir. Bu davranışların sonucunda, çalışan kadar işverenin ve yönetimin de sorumluluğu vardır. Davranışların iyileştirilmesi ve/veya reorganizasyonu, sonuçsal koşullanma ile sağlanır. Bu konuda:
•Olumlu ve olumsuz pekiştirme,
•Yeniden yapılandırma ve
•Uygulamanın kontrolü gibi tedbirler uygulanır.
“TİCARET, SAYGI DUYULMASI GEREKEN BİR SAVAŞ GİBİDİR. ANA STRATEJİ DOĞRUYSA YAPILACAK SAYISIZ TAKTİK HATA BİLE, BAŞARIYI ENGELLEYEMEZ. “ROBERT E. WOOD”
Pekiştirme aşamasında, sürekli ya da dönemsel uygulamalara gidilebilir. Bu durum, bölüm ya da kişilerin gelişim ve yeterliliğine bağlıdır. Çoğu zaman, kurum içi eğitimlerin bu bölüme büyük katkısı olacaktır. Hızlı olan pekiştirme yöntemi ise, daimi olandır. Aralıklı eğitme süreçleri ise, daha fazla akılda kalıcı olacaktır. Bu konudaki varyasyonlar geniş olabileceğinden, fiili durum tespiti kurum ihtiyacı ile eğitmen arasındaki planlama ile tespit edilebilir.
Yeniden yapılanma, çoğu zaman dışarıdan bir tespit olmadığı sürece akla gelmez. Kurumun ihtiyaçları ve sorunları rutine dönüştüğü için, zorunlulukların tespiti çoğu zaman, Profesyonel yönetim danışmanlarınca daha kolaylıkla tespit edilebilir
Bu tespitler sonunda, iş tanımları, yetki görev ve sorumluluk dağıtımları, iş planlaması yönetim planlaması vb. birçok konu yapılandırılır. Yeniden yapılanmada en optimal süre 1 yıllık süreci kapsamalıdır.
“HER SEY, ÜSTÜNE ÜSTÜNE GELİYORSA, BELKİ DE SEN TERS GİDİYORSUNDUR. FRANSIZ ATASÖZÜ”
Uygulamanın kontrolü aşaması ise, yeniden yapılanma sonrasında, organizasyonun geri bildirimlerinin analizi, verimlilik ve karlılık, iş tatmini, sosyal verimlilik, gibi sonuçlar yapılan reorganizasyonun kontrolleri ile sağlanır. Bu kontrollerin, bizatihi kuralları koyan ve yapılanmayı sağlayan uygulayıcının kontrolünde olmasında yarar vardır.
“TAŞLARI DÖŞEYEN ile CİLALAYANIN AYNI OLMASI VARILACAK HEDEFİ KISALTACAKTIR” K.Tetik”