ÇATIŞMADA DUYGUSAL TEPKİ:
Kurumsallaşma yolundaki işletmelerde gerek kişinin kendi iç çatışması ve gerekse kişiler arası çatışma her an olabilmektedir. Bunda işletmenin ihtiyaç, talep ve organizasyonunun sebepleri olabileceği gibi bizatihi kişinin kendi duygusal yapısından da olabilmektedir.
Duyguların hal ve hareketlerin oluşumunda kuvvetli ve yönlendirici bir etkisi vardır. Özellikle yönetici pozisyonunda yer alanların duygusal yapıları onların davranışlarını etkileyerek diyalogda ilişkilerin gelişmesine yol açabileceği gibi aksine bu iletişim aşamasında çatışmaların çıkmasına ve hatta işletme içersinde kriz çıkmasına da neden olabilir.
“RÜZGÂRIN YÖNÜNÜ TAYİN EDEMEYİZ AMA GEMİNİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREBİLİRİZ”. SENACA
İşletme içindeki davranış ve insan ilişkileri incelendiğinde 3 temel davranış biçimi görülebilmektedir
1. Aile biçiminde davranma: Bu biçimdeki davranış şekli temel olarak irdeleyici ve yardımcı olmak ön isteklidir. İşletmede bu tip davranış modeli uygulayan kişiler önceden öğrenilmiş ve kanıksanarak içselleştirilmiş bir duyguyu uygulamaktadırlar ayrıca burada tıpkı bir ailenin davranış şekilleri gibi. Eleştirel-mantıksal-yol gösterici-muhakeme, önermeli-ahlaksal-önyargılı ve ödül –ceza uygulamacı biçimleri şeklinde uygulanmaktadır. Bu tip davranışın temel yapısı koruyucu kollayıcı ve cesaret vericidir. Bunun sonucunda rehberlik etme ve yönlendirme ortaya çıkar
2. Olgun davranma: olgunluğun ölçütü yaş ve bilgeliktir buda zaman ve eğitimle birlikte deneyimleşerek kazanılır bu tip davranış modellemesinde ana fikir gerçeklere dayılı olmasıdır hal, hareket, tavır, talimat ve uygulamada davranışlar düşünce ve bilgiye yönelik olup duygusallıktan tamamen uzaktır. İşletmede bu modellemenin hâkim olması özlenen ve istenen bir biçimdir.
“kitap gibi bilip makine gibi uygulamak çatışmayı önler” K.Tetik”
3. Çocukça davranış: işletmede ki bu tip davranışlarda heyecanlar devreye girmiştir. Bazen bu sevinç ya da keder çok coşkulu veya tepkili olabilir. Zaten çocukça davranışın temelinde de heyecan ve hezeyan vardır. Canlı bir organizma olarak düşünülmesi gereken kurumsallaşma yolundaki bir işletmede her olay kişilerin kendi duygu ve mantık süzgecinden geçerek bazıları hadiseye daha farklı bir çerçeveden bakarak durumu çocukça yorumlayabilir.
“DEMİR MIKLATISA ÂŞIKTIR. HEP ONA DOĞRU KOŞAR, ZAFERDE SABRA ÂŞIKTIR VE DEVAMLI ONA KOŞAR.” SÜHREVERDİ
Yukarıda izah etmeye çalıştığım bu üç davranış biçimi bizi insan yapan duygu ve düşüncelerimizin farklı zamanlar da ki olaylara verdiği tepkinin biçimini oluşturur. Bu davranışlardan biri iyi diğerleri kötü demek mümkün değildir. İşletme içersinde her farklı olayda farklı tepkisel ve duygusal durumlarda etkilenme olacaktır. Önemli olan bu etkilenmeye karşı verilecek tepkilerin önem ve derecesidir örneğin çocuksu bir davranışa yönetici aynı şekilde bir karşılık verebilir veya bu davranışın yanlışlığını nasihat ile izah edebilir belki de olgunluk göstererek üzerinde durmayabilir. İşte burada önemli olan hadisenin içeriği ile buna muhatap olan kişinin kültürel alt yapı olgunluğudur sonuca tesir eden
“BAZI YENİLGİLERİN NEDENİ, İNSANLARIN İŞİ YARIDA BIRAKTIKLARINDA, BAŞARIYA NE KADAR YAKIN OLDUKLARINI BİLEMEMELERİDİR. THOMAS EDİSON
Sonuç olarak: işletmelerde insan temel üretim aracıdır ve insan duygusal bir varlıktır bu varlığın tepkilerini doğru anlamak ve iyi analiz etmek hadiselerden güçlenerek çıkmayı çatışmaları kısa sürede sonuçlandırmayı doğurarak olası krizleri önler
24.09.2014