Vücut dili: iletişimin sözsüz ve yazısız bir çeşidi beden dilidir. Bu şekilde iletişimde bulunan kişiler etkileşimlerini bedenlerinin hal ve hareketleri ile iletirler.
Karşılıklı iletişimde bir mesajın içeriğinde:
•Doğru sözcükler %10
•Ses (tonlama telaffuz vurgulama) %40
•Vücut dili (jest mimik duruş bakış vb %%60 kadar yer tutar.
Kurumsal yapılardaki iş ortamlarında iletişimlerde; yüz, eller ve vücudun hareketleri özellikle önem arz eder. Göz teması ve hareketleri, kaşların hareketi, yüz kaslarının değişimi, ellerin ve ayakların konumu ve genel beden hareketliliği karşı taraf -eğer anlıyorsa- her türlü bilgiyi verir.
“ÖNEMLİ OLAN BİR YÖNETİCİNİN NE SÖYLEDİĞİ DEĞİL, NASIL SÖYLEDİĞİDİR” K. TETİK
Kurumsal yapılarda yüz yüze konuşma en fazla başvurulan iletişim şekillerinden biridir, bu durumda beden dilinin önemi daha da fazla ortaya çıkar. Bilgisayarlar, baskı makineleri ile yazılı metinlerin çoğaltılması, iletişiminde aynı oranda artması anlamını taşımaz. Çünkü iletişim aşamasında verici ile alıcı arasındaki doğrudan kontak, vücut dili ve etkileşimleri ortaya çıkararak algılamaları artırır. Örneğin basit bir jest ya da mimik hareketi, yüzlerce kelime ile ifade edebileceğimiz bir tavrı anında bize mesaj olarak verir. Basit bir baş hareketi, bir kaş kalkması, müstehzi bir gülüş, gözlerin odaklanmadan kaçıp sağa veya sola yukarıya veya aşağıya bakışı iletişim aşamasında alıcının hangi ruh halinde olup olmadığı konusunda bize bilgi iletmektedir. Doğal olarak da bunun sonucunda vermek veya iletmek istediğimiz mesajın nasıl yerini bulduğu konusundaki ipuçlarına anında ulaşabiliriz
Kendi iç dünyamız beden dilimizi etkiler, moral bozukken baş yana sarkar omuzlar düşer, uykusuz ve dikkatsiz iken gözaltları şiş ve göz kapakları düşük olur vb bütün bunlar davranışlarımızı ele verecek ipuçlarıdır.
İletişimin ilk dakikalarında: insanlar birbirleri hakkında bir kanaate sahip olurlar fiziksel hareketler, temaslar ve sözlerle yoğrulan bu süreç, algılayan tarafta bir kanaat oluşturur ve bunu kendi iç dünyasında konumlandırır. Aynı kişi ve tavırlar bir başkası için olumlu ya da olumsuz olabilir bunun nedeni iletişimde bulunan kişilerin farklı karakterde olmasındandır
İletişim sırasındaki bu ilk kanaatler sonrası için potansiyel bir veri sağlar
“Ben onu gördüğüm an işe yaramaz olduğu anlamıştım.” “Bakışını sevmedim”, “Duruşundan hiç hoşlanmadım”,“Bir görüşte kanım ısındı” “İlk gördüğümde vuruldum”,”efendi birine benziyor” Gibi değerlendirmeler bu duruma örnektir.
“İNANDIRICILIK DERECESİ ARTIK SADECE SÖZLERİMİZ VE SÖZLERİN ANLAMINDA ÖTE, SÖZLERİ HANGİ HAREKETLERLE NASIL VE NE BİÇİMDE SUNDUĞUMUZA DA BAĞLIDIR.”K.TETİK
Kurumsal yapı içersinde sözsüz iletişimde kullandığımız vücut diline birkaç örnek vermek isterim:
Bakış:
Bakışlar daha çok kişilerle aramızda olan mesafeyle belirlenir. Yakın mesafelerde göz göze odaklanma fazla olduğu gibi birbirini de algılama o derece yüksektir. Kişilik özellikleri de bakışlarda etkilidir. Kişinin bakışlarını doğru analiz edebilirseniz doğru sonuçlara ulaşmanız kaçınılmazdır. Örneğin; içe kapanık kişiler daha az göz teması kurar.
Genelde suçlu erkekler aşağı, kadınlar yukarı doğru bakışlarını kaçırırlar.
Göz:
Kurumsal yapılardaki iletişimde İnsan anatomisinde en dikkat çeken yüz bölgesi ise, yüzde de gözlerdir. Gerçek iletişim göz göze gelmekle başlar.
“DUDAKLARIN SÖYLEMEKTEN ÇEKİNDİĞİNİ GÖZLER HAYKIRIR” (W.HENRY)
Örneğin; Gözlerin kısılıp küçülmesinde “şüphecilik”, gözlerin gevşemesi “kabulleniş Gözler ve bakışlar kaçırılıyorsa “suçluluk” veya “utanma” hatta “yüzleşmekten kaçınma” anlamına gelir. Gözbebekleri, kişinin duyduklarına ve gördüklerine yönelik göstergelerdir. Gözbebeğinin büyüklüğü veya küçüklüğü kişinin “ilgi duyup” duymadığını belirtir.
Yüz ifadeleri ve mimikler:
Her yüz ifadesi kişiye özgüdür ve iletişim tarzımızı belirler. Kaşları kaldırmak, yüzün kızarması, ağzın aşağıya doğru eğilmesi, dudakların kasılması, diş gıcırdatma çene hareketi ve bunlar gibi birçok hareket, iletişimde olduğumuz kişi veya kişilerde belli bir etki ve izlenim uyandırır. Gülümseme belki de en dikkate değer yüz ifadesidir ancak çoğu zaman aldatıcı da olabilir sadece gülümseme ile doğru sonuç yakalanmaz bu gibi durumlarda göz, kaş diğer yüz kaslarının ifadelerine de odaklanmak gerekir bu amaçlı yüz kaslarının kullanımı mimikleri meydana getirir.
Baş hareketleri:
İletişim aşamasında baş yukarı doğru ve dik duruyorsa“üstünlük”, aşağı doğru duruyorsa “uysallık”,ve “kabullenişi”, Konuşan kişiye dönük olmasına göre “anlaşma” ve “anlaşmazlık, hareketine göre ise yana Sallama “reddetme” ya da yukarı aşağı sallama“onay” şeklinde yorumlanır.
El kol hareketleri ve jestler:
Konuşma ve kendimizi ifade etme sırasında çok sayıda el, kol ve jestler kullanırız. Bu gruba giren hemen her ifade şekli bir anlam taşır. Örneğin yumruğu sıkmak güç göstergesi iken, kendine dokunma (ağız veya buruna dokunma, kaşıma gibi), eğer aşırıysa, endişenin bir belirtisi olabilir…(devam edecek…)