ÇALIŞANLARIN BAĞIMSIZLIĞI
Kurumsallaşma ve çalışanlar arasındaki ilişkilerden bahsederken “azalan verim kanunu “ ile iş görenlerin çalışma biçimlerinin karşılıklı etkileşim içinde olması da kaçınılmazdır.
Çalışanların özerkliği kurumsal davranış modellemelerinde sıkça söz edilen ve ele alınan hatta yüksek öneme sahip ihtiyaçlardan birisidir. Kimi kurumsallaşma yöneticileri çalışanların özerkliği konusunu bir ideal olarak ele alırlar. Onlara göre kurumdaki tüm üyelerin tam özerkliğe sahip olması sağlanabilirse ideal durum ortaya çıkmış demektir.
Ancak bu tür bir mantık yürütme azalan verim yasası ile çelişmektedir. Şöyle ki işletme içindeki çalışanların bağımsızlaşması ve giderek daha fazla özerk davranışları işletme içi (bazı) etkinlikleri azaltır. Çünkü aşırı özerklik temel amaçlarda uyuşmayı ve bu amaçlara uyum gösterme saikını önler. Faaliyetlerin işletme içindeki bütünleşmesi azalır kurumsal işlemler etkin olarak yerine getirilemez. Bu durumda birçok kişinin emeği boşa gider
Diğer taraftan özerkliğin eksik olması da çeşitli olumsuzluklar yaratacaktır. Çalışanlardaki özerklik normalin altına düştüğünde işletme etkinliği azalmaya başlar, çünkü çalışanlar yeteneklerini kullanamamakta ve bunları geliştirememektedir.
Görüldüğü gibi işletme içinde çalışanların özerkliğinin fazlası da azıda olumsuz sonuç doğurmaktadır. Yöneticiler, orta düzeydeki bir özerklik ile işletme gereksinimlerini dikkate alarak bir uygulama yoluna giderlerse işletme için daha yararlı bir sonuç sağlayabilirler.
İşletmelerde azalan verim yasası bir uyarıcı olarak işlev görmektedir. Uygun değişkenlerdeki artışların (karlı olmasına rağmen) herhangi birisindeki aşırı artış, genel amaca zarar verebilir. Şunu demek istiyorum: çalışanların bağımsızlığını oluşturma ya da özerkliği artırma konusunda inat edilmesi halinde bu eylemin kurumsallaşmaya katkısı her zaman pozitif olmayacaktır.
Günümüzde azalan verim yasasını işletme içerisinde takip etmeyi kolaylaştıracak çok çeşitli yardımcı program ve veriler mevcuttur. Bilgisayarlı uygulamalar ile bu verilerin analizi çok kısa sürede ve çok doğru sonuçlar verecek şekilde analiz edilebilmektedir. Doğal olarak bu durum yöneticilerin yönetim etkinliğini artırmaktadır. Ancak her şeyin ideal olmadığı pozisyonlarda işletme uygulamaları her zaman kolay gözlem yapılacak veriler sunmayabilir bu nedenle de
“İYİ BİR ŞEYİN AZI YETERSİZ OLACAĞI KADAR FAZLASI DA AŞIRI KALABİLİR”
Sonuç olarak kurumsallaşma yolunda işletmedeki emek istihdamı ve bunun biçimi üzerindeki aşırılık sistemin ilişkilerini önemli ölçüde bozar azalan verim oluşur ve giderek olumsuzluklar ortaya çıkar bu nedenle ihtiyaçlar ile veriler arasındaki orta nokta faaliyetlerin en etkin olduğu yerdir ve işletmeler için optimal (en uygun) nokta burasıdır.