İlk iki maçta alınan 3’er gollü Manisa ve Kocaelispor yenilgilerinin ardından Afyonspor beraberliği ile kredisini büyük ölçüde tüketen Çorum Futbol Kulübü, üst üste alınan İnegölspor ve farklı Niğde galibiyetleri ile kendine geldi. Tam işler yoluna giriyor derken, Tekirdağ deplasmanında Ergene Velimeşespor karşısında alınan 1-0’lık yenilgi teknik heyette beklenen ayrılığı da beraberinde getirdi.

Önce bu maça biraz değinelim. Meslek hayatımda izlediğim en enteresan maçlardan biri oldu. Oyunun genelinde top Çorum Futbol Kulübü’ndeydi. Ancak final pasları ve son vuruşlar çok sıkıntılıydı. Sırf bu yüzden birçok atak daha olgunlaşmadan son buldu.

Ergene Velimeşeli Eser Akbaş 19.dakikada ceza yayının gerisinden bir vuruş yaptı, biraz şansının, biraz da kaleci Hasan Hüseyin’in hatasıyla top ağlarla buluştu. Hasan Hüseyin’in artık kendisine çeki düzen vermesi lazım. Onun da kredisi kalmadı.

57.dakikada Kerem Çağatay’ın yerine Yılmaz Can Taşkıran’ın oyuna girmesiyle Çorum Futbol Kulübü 4-4-2’ye döndü. Bu değişiklik sonrası Cengiz Ötkün ileri uçta Sinan Kurumuş’un partneri olurken, teknik direktör Bari Kaya aslında doğru bir hamle yaptı.

Çorum Futbol Kulübü’nden gol beklerken, ilginçtir Bahri Hoca 63.dakikada Cengiz Ötkün’ü oyundan alarak orta saha oyuncusu Muhammed Çoban’ı sahaya sürdü. Bence maçın kırılma anlarından biri bu değişiklik oldu. Eminim, bu değişiklik bende olduğu gibi futbolcularda da puan umutlarını bitirmiştir.

Kıvanç Kaya ve Kerem Pala’nın sakat olmaları nedeniyle yedek kulübesinde hücuma yönelik hamle oyuncusu zaten yoktu. Böyle bir ortamda Cengiz Ötkün gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan ve her an skoru değiştirebilecek bir futbolcunun oyundan alınmasını doğru bulmuyorum. Cengiz de bulmamış olmalı ki, tepki gösterdi. Kim ne derse desin, Bahri Hoca’nın gönderilmesinde bu olayın etkisinin olduğunu düşünüyorum.

Hamle oyuncusu demişken, bu sezon hele de bu haftalarda Çorum Futbol Kulübü’nün handikaplarından biri de yedek kulübesinde hücuma dönük hamle oyuncusu sayısının çok kısıtlı olması. Sanırım Kıvanç Kaya ve Kerem Pala’nın sakatlıkları ciddi. Özellikle Kıvanç’ın uzun bir süre sahalardan uzak kalacak olması hiç iyi olmadı.

Uzun lig maratonunda elbette bu tür sonuçlar alınacaktır. Ancak, Ergene Velimeşe de grubun bence zayıf takımlarından biri. Deplasman olması nedeniyle ben en azından 1 puan yazılmalıydı diye düşünüyorum. Sonuç itibariyle, Çorum Futbol Kulübü’nün oynadığı, Ergene Velimeşespor’un kazandığı enteresan bir maç oldu.

Tabii, böyle bir kayıp beraberinde teknik heyette kan değişikliğini de getirdi. Daha önce de yazmıştım. Bu sezon Bahri Hoca’yı anlamakta zorlanmıyor, hiç anlamıyorum demiştim. Cengiz’i forvete kaydırarak yaptığı doğru hamlenin üzerinden 5 dakika geçmişken oyundan almasına nasıl bir anlam veremediysem, bu sezon gerek yaptığı açıklamalar, gerek oyuncu tercihleri, gerekse oyun anlayışı ile istikrarsızdı.

Yine de, kim ne derse desin, Bahri Hoca bu şehre şampiyonluk sevinci yaşatmış, saygın bir teknik adam. Kazandırdıkları için kendi adıma teşekkür ediyorum.

Gelelim bundan sonrasına. Bahri Hoca’nın yerine sporseverlerin Ankaragücülü İsmet olarak bildiği İsmet Taşdemir getirildi. Doğru tercih diyebiliriz. Ha, tutar ya da tutmaz. Bir bakmışsınız iki maç sonra o da gitmiş. Bunlar futbolun içinde olan şeyler. Bazı değerlere aykırı olmadığı sürece isimlere fazla takılmamak gerek.

Bir maçı eksik olan Çorum Futbol Kulübü, lider Manisa FK’nın 12 puan gerisine düşmüş durumda. Artık özellikle iç sahada puan kaybetme lüksü yok. Bu yüzden, Ankara Demirspor maçı çok önemli. İyi bir futbolla kendi adıma galibiyet bekliyorum. Çünkü uzun vadeli bir çıkış şart. Mevcut kadro bu potansiyele fazlasıyla sahip.