Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) Mars’ın yapısını incelemek için Mayıs ayında uzaya gönderdiği InSight uzay aracı 6 ay sonra önceki gün Kızıl Gezegen’e iniş yapmış. Altı aylık yolculuk sonrası saatte 19 bin kilometre hızla atmosfere giren aracın Mars’a inişini www.nasa.gov kanalından naklen yayınlamışlar.

(Sizler de internete girip bu kanaldan muhteşem ve tarihi olayı izleyebilirsiniz.)

InSgiht, eski uzay aracı Curiosity’e (merak anlamına geliyormuş) oranla daha gelişmiş bir yapıya sahipmiş. Robotik kolları olan ve zemini delebilen InSight, Mars’taki fay hatlarını inceleyecek, yüzey sıcaklıklarını ölçecek ve gezegenin katmanlarını araştıracakmış.

Projenin toplam maliyetinin 850 milyon dolar ( yaklaşık 4.5 milyar lira) olduğu açıklanmıştır.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı’nda (NASA) 18 bin kişi çalışıyor, bütçesi 11 milyar dolar, yaptığı iş: Gezegen keşfediyor.

Bizim Diyanet İşleri Başkanlığında ise 117 bin kişi çalışıyor, bütçesi 10 milyar dolar, yaptığı iş olarak ta halka şükretmeyi öğretiyor.

İçimizi yakan, çok acı verici ve çok çarpıcı bir mukayese. Ben şahsen batılıların özellikle teknolojik devrimlerini anlamakta ve takip etmekte zorlanıyorum.

Yıllar önce Batı- Doğu mukayesesi yaptığım aşağıdaki dörtlüğüm yüzünden Çorum’da pek çok eleştiri almıştım.

Batı her şeyi sorgular, felsefeye tapar,

Doğu her şeye inanır, felsefeye yan bakar,

Biri eleştirel akılla düşünür, yapar, yapar,

Biri “Her şey Allah’ın hikmeti “ der, yatar, yatar…(Mehmet Özata)

Elbette her şey Alah’ın hikmetidir amma, çalışacak, araştıracak ve keşfedeceksin kardeşim!

NAİL’İ BIRAKAMAM (NUMAN AYDINOĞLU-EPSİLON YAYINEVİ)

Çocuklarıma doğum günlerinde hep kitap alırım. Geçen doğum günümde oğlum bana, “Nail’i Bırakamam” adlı bir kitap almış. “Nail’i Bırakamam” şimdiye kadar okuduğum kitapların en güzeliydi. Hayatlarını hep merak ettiğim ve herkesin “Eski Tüfek” diye tabir ettiği Türkiye’nin Cumhuriyet dönemi aydınlarını tanımak isterseniz bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Bu güzel kitabı iki günde okudum.

Ortaokul yıllarında yazdığı şiirler yüzünden Atatürk’e şikayet edilen, Türkiye’nin ilk kadın Arkeolog’u Halet Çambel’e aşkı yüzünden hayatı değişen, Nazım Hikmet, Mina Urgan, Abidin Dino, Orhan Veli, Sabahattin Ali’nin yakın arkadaşı, mimar olmadığı halde Ağa Han Mimarlık ödülü alan Nail Çakırhan’ı tanımanızı isterim.

Sadrazam torunu olmasına karşın hayatı ve aşkı en olgun şekilde karşılayan, lüks ve safahat içindeki yaşamın büyüsünden kurtularak gerektiğinde Hitler’e meydan okuyacak kadar cesur, Kadirli Karatepe’de arkeolojik kazılar yaparken çadırlarda yaşayarak köy kadınlarını aydınlatan, yoksul çocukların okuması için okul yapılmasını sağlayan, aşık olduğu Nail Çakırhan’ı hastalık günlerinde yalnız bırakmayan yüce insan Halet Çambel’i tanımanızı isterim.

Kadirli’de ve Adana’da ağaların yanında puantörlük, gece bekçiliği, vekil öğretmenlik yapmış herkesin Yaşar Kemal olarak tanıdığı Kemal Sadık’ı da tanımanızı isterim.

BAADDİN FIKRALARI

1-Adam bilgine soruyor. “Sonsuza dek yaşamak istiyorum, ne yapmam lazım?

“Evlen.” “Evlenince sonsuza dek yaşar mıyım?” “Sonsuza dek yaşama isteğin kaybolur.”

2-Geçen gün kayboldum, yolu Suriye’liler tarif etti. Sağolsun dışlamıyorlar bizi!

3-Yunanistan’da etin kilosu 20 liraymış. O da bir şey mi, bizde bir paket makarnaya koyunun tamamını satın alıyorsun!

4-Türk kızları mı Rus kızları mı deseler, hiç düşünmeden Türk kızları derim.

Çünkü, düşünürsem Rus kızları derim.

5-Dedeme, “İnternet çağında yaşıyoruz, her şeyi internetten alabiliyoruz” dedim.

Dedem, “ İnternetten bir abdest al da yatsıyı beraber kılalım” dedi.

namaz kıldırdı : Arapça, Kuran okudu: Arapça, Dua etti: Arapça, Camiye Yardım istedi: Türkçe. “Neden yardım talebi Türkçe?” diye sordular, “Kimse anlamaz ki!”dedi. O da güldü bu işe... 28 Kasım 2018