Özlü sözlere, hikmet ve felsefe içeren beyitlere, dörtlüklere ve rubailere bayılırım.

Yunus Emre’ye sormuşlar. Mevlana’nın 25,632 beyitlik Mesnevisini okudun mu?

“Okudum, ama çok uzun” demiş. Ben olsaydım, “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm derdim”, demiş…

17. yüzyılda yaşayan Karacaoğlan (1606-1679) kendinden önce bu topraklarda kimlerin yaşadığını merak ederek, şu güzelim dörtlüğü yazmış.

Karac'oğlan der ki, bakın olana,

Ömrümün yarısı gitti talana,

Sual eylen bizden evvel gelene!

kim var imiş, biz burada yoğ iken?…

Karacaoğlan’ın bu masum sorusu beni çok duygulandırdığı için bir tarihçi olarak Anadolu topraklarında yaşayan uygarlıkları şiir ve dörtlükleriyle anmak istiyorum.

Uygarlıklar beşiği Anadolu topraklarında bugüne kadar bilinen 42 uygarlık yaşanmış.

M.Ö. 2500-1700 yılları arasında Anadolu’da yaşayan Hattiler’den sonra, M.Ö. 2000-700 yılları arasında Kızılırmak kıvrımında (Havzasında) yaşayan Hititler kendilerini şöyle ifade etmişler. 

Hititya’nın gideni geleni eksik olmazdı,

Güneşin tutulması, bilinmeyene yorulmazdı.

Coğrafya kimseyi aç, yoksul koymazdı,

Kimseyi kör, cahil ve aciz bırakmazdı…

Hititlerden sonra çeşitli uygarlıkların yaşandığı Anadolu’ da sırasıyla Bizans İmp.ğu, (395-1299), Anadolu Selçuklu Devleti (1071-1308), Osmanlı İmparatorluğu (1299-1922) yaşamış ve 42. uygarlık olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaşamaya devam etmektedir. İnşa’Allah ilelebet yaşamaya da devam edecektir.

Osmanlı İmparatorluğunu Lale devrinde yaşayan Şair Nedim (1680-1730) ile analım.

Tahammül mülkünü yıktın Hülâgü Han mısın kâfir!

Aman dünyayı yaktın âteş-i Suzan mısın kâfir!

Sana kimisi cânım, kimi cânânım deyü söyler,

Nesin sen doğru söyle, can mısın, cânan mısın kâfir!

Türkiye Cumhuriyeti’ni de şair ve bestekâr İsmail Hakkı Nebioğlu’nun şu çok sevdiğim bir Yegâh şarkısıyla anmak istiyorum. 

Doldur ey saki bu cem bezminde bir gün mey biter,

Boş kalır fani kadehler tel susar hey hey biter.

Gün olur devran döner hicran geçer her şey biter,

Boş kalır fani kadehler ten susar hey hey biter… 

Geçen hafta Kadıköy Evlendirme Dairesinde genç şeflerden Metin Durgutlu’nun yönettiği Güldeste Musiki Cemiyetinin Sadettin Kaynak’ı anma konserine gittim.

26 Şubat Pazar akşamı da Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezinde Aşiyan Musiki Merkezi olarak bir konser verdik.

Sunuculuğunu Handan Kavas’ın yaptığı konseri kanun sanatçısı hocamız Şef Sadık Kavas yönetti. Konuk sanatçımız Melihat Gülses’ti.

Nişabürek ve Hicaz şarkılardan oluşan konserimizi Melihat Gülses söylediği güzel şarkılarla taçlandırdı.

Aşiyan korosunun güzel sesli solistlerini müzikseverler ayakta alkışladılar.

Müzikseverlerin büyük ilgi gösterdiği konserde yedi yüz kişilik salonu tamamen doldu.

Aşiyan Musiki Merkezimizin Aşiyan korosu başarılı konserleriyle İstanbul’da Kültür Bakanlığı Devlet korosuyla anılır hale geldi.

Aşiyan korosu olarak İstanbul’un meşhur Cemal Reşit Rey salonunda 24 Mayıs’ta Ermeni Bestekârların şarkılarından oluşan dev bir konser vereceğiz.