Futbol bu, üç neticeli bir oyun… Her maçı kazanacaksın diye bir şey yok. Zaten bugüne kadar her maçını kazanan bir takım da yok. Ama bazı maçlar var ki, kazanamasan da kaybetmeyeceksin. İşte Kocaelispor maçı da bunlardan biriydi. Bu maçta yenilmemek bile en az galibiyet kadar değerliydi. Ama olmadı. Tartışmalı bir penaltı golüyle alınan yenilgi, rakiplerin de puan kaybettiği haftada hiç iyi olmadı.

Peki, Çorum FK neden kaybetti? Önce buna bakalım. Kazanmak için, gol atmak lazım. Çorum FK, güçlü rakibi karşısında oyunun belli bölümlerinde iyi oynasa da, maçın genelinde oyunu domine edemedi. İsmet Hoca’nın takımın başına gelmesinden sonra oyun anlayışında yaşanan en büyük değişiklerden biri de geriden paslarla çıkmak. Kocaelispor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay bunu iyi çözmüş olmalı ki, hücum hattındaki Batuhan, Benhur, Mustafa Tahir ve Yiğitali hep ileride kalarak Çorum FK’nın geriden oyun kurmasına izin vermediler. Dikkat ettiyseniz kaleci Hasan Hüseyin bu maçta genelde uzun oynamak zorunda kaldı.

Pas trafiği aksayan Çorum FK, bek ve kanat oyuncularından da yeterli derecede verim olamadığı için hücumda etkisiz kaldı. Bekler genelde geriye ve yana oynuyor. Kanatlar da durarak oynayınca haliyle takım ritmini bulamıyor. Kanat oyuncularının çizgiye inememesi ve 18 dediğimiz ceza sahasına etkili orta yapamaması hücum gücünü zayıflatıyor. Bu, aynı zamanda Çorum FK’nın genel sorunu da.

Günümüz futbolunda bekler baş aktörler arasında yer alıyor. Bu noktada Çorum FK beklerinin takıma katkısının yeterli düzeyde olduğundan bahsedemeyiz. Nafican’da gözle görülür şekilde bir düşüş var. Genç futbolcunun bir an önce kendini toparlaması lazım.

Kanatları iyi kullanamayan Çorum FK, kanatsız kuş misali uçmaya çalışırken, merkezden de etkili olamadı. Bunda, Kocaelispor’un sahayı doğru şekilde parsellemesinin etkisi büyüktü. Hal böyle olunca iş bireysel yeteneğe kaldı. Bu noktada da özellikle Umut’un çabaları yetersiz kaldı. Sinan, her zamanki mücadelesini ortaya koysa da, istediği topları alamadı ve etkisizdi. Geldiği günden beri belki de ilk kez bu kadar çok ofsayda düştü.

Maçın genelinde pozisyon üstünlüğü de Kocaelispor’daydı. Kaleci Hasan Hüseyin’i beğendim. Yaptırdığı penaltı tartışılır. Burada penaltı Hasan Hüseyin’e değil, deneyimine yakışmayan hatanın sahibi Abdulhamit’e yazılır. Çorum FK formasıyla ilk maçını oynayan Abdulhamit, sanırım üst ligden gelmesi nedeniyle aşırı özgüveninin kurbanı oldu. Yaptığı bireysel hatalar takımın başını ağrıttı. Ama daha iyi olacağına ve takıma ciddi katkılar sağlayacağının da sinyallerini verdi.

Yenilerden Ömer Bozan’ı beğendim. Oktay’ın daha da iyi olacağını umuyorum.

Genel olarak Çorum FK galibiyeti hak edecek bir oyun oynamadı ama ne olursa olsun mutlak suretle puan alması gereken bir maçı kaybedip rakiplerinin puan kaybettiği haftada farkı biraz daha kapatma fırsatından yararlanamadı.

Maçın hakemini, hatta birinci yardımcısını hiç beğenmedim. Kocaelispor lehine verdiği penaltı tartışmaya açık. Yardımcı hakem Muhammet Ali Doğan’ın maçın genelinde kaldırdığı hatalı bayraklar, Salih Zafer’in ilk yarının son dakikasında attığı golün nizami olduğu yönündeki düşüncemi kuvvetlendiriyor.

Yine, maçın son dakikalarında Oktay Balcı’ya yapılan hareketin de penaltı olduğunu düşünüyorum.

Sonuç itibariyle, bu yenilgi her şeyin sonu değil. Uzun maratonda daha bu köprünün altından çok sular akacak. Şampiyonluk yarışı hariç, play-off ve ligde kalma yarışında müthiş bir çekişme var. Hal böyle olunca, her takımın puan kayıpları artacaktır. Çorum FK’nın her şeye rağmen en azından son haftaya kadar play-off yarışısın içerisinde olacağı yönündeki düşüncem aynen devam ediyor.