Ahmet Ahlatcı dostumuz, yapımını sürdürdüğü AVM’nin ismini Çorum halkıyla birlikte belirlemek suretiyle, bu önemli yatırımı hemşehrileriyle bütünleştirmek, kucaklaştırmak istedi.
Zaten tüm yatırımlarını Çorum’a yapan Ahlatcı’nın “Çorum severliğinden” kimsenin kuşkusu yoktu. AVM’nin ismi için hemşehrilerinin görüşüne başvurması da son derece şık, ince bir düşünceydi.
Konulan 25 bin lira ödül de, herkes için son derece cazipti.
Nitekim, 5.857 kişinin katıldığı yarışmada, herkesin 5 isimle katılma hakkı olduğu için yaklaşık 25 bin isim önerildi.
Seçici Kurul üyeleri olarak, tam üç klasör dolusu bu isimleri, günlerce mesai yaparak tek tek gözden geçirdik.
Hem, çok ilginç bir ismi atlama kaygısıyla, hem de her katılımcının önerisini adil biçimde değerlendirme çabasıyla, hiçbir sayfayı üstünkörü geçmedik, azami titizliği gösterdik.
Her üye, belirlediği 10 ismi ve 5 yedek ismi son toplantıya getirdi. Bu aşamada da dikkate değer bulunan tüm isimler tek tek gözden geçirildi. Halk oyuna sunulacak 10 isim belirlenecekti, ama en az 40 isim “marka tescili” açısından anında sorgulandı. Ne yazık ki, hoş olabilecek bir çok isim, önceden başkaları tarafından tescil edildiği için mecburen elendi.
İlan edilen 10 isim de, tescil işlemi tamamlandıktan sonra kamuoyuna açıklanabildi.
Bütün bu ayrıntıları, kulağımıza gelen “Seçici Kurul’un çapı, vizyonu bu muymuş?” şeklindeki haksız eleştirilere karşılık olarak yazma gereğini duyuyorum.
Seçici Kurul üyelerinin isim önerme hakları yoktu bir…Yalnızca önerilen isimler arasından seçme yapmak durumundaydılar.
İkincisi, 25 bine yakın isimden belki 24 bin küsurunun aynı isimler olduğunu biliyor musunuz?
Marka olma şansına sahip, farklı, özgün isimler o kadar azdı ki…
Ve o isimlerden en çok önerileni seçmek durumunda olsak, ya “göbel” seçilirdi, ya “heri”, ya da “leblebi” ile türevleri…
Onun için, sosyal medyada adeta kampanyaya dönüştürülen “belirlenen 10 ismi kötüleme” gayretlerini haklı görmek mümkün değil.
Ahlatcı kardeşimiz, Çorum’a AVM kazandırmakla da harika bir iş yapmaktadır, isminin belirlenmesinde halkın görüşüne başvurmakla da…
Seçici Kurul ise, samimiyetle, önerilen isimler arasından en iyilerini halkın tercihine sunmaya çalışmıştır.
Kendi önerimiz ilk 10’da yer almadı diye bu “zarif” yöntemi karalamaya kalkarsak, benzer durumlarda halkın görüşüne başvurma eğilimlerinin de önünü kesmiş oluruz.
Kaldı ki, belki bizim önerdiğimiz isim de Seçici Kurul tarafından beğenildi, ama marka tescili taramasından geçemedi…Biliyor muyuz?
Geçmişte, Çorum’da “sinema” yokken “Sineması olmayan yere kent denmez” diye yazardım. Şimdi de AVM’si olmayan yere kent denmiyor neredeyse. Ben de öyle düşünüyorum.
Hem yapılmakta olan AVM, öyle sıradan bir AVM değil, Türkiye’nin en büyüklerinden.
Türkiye çapında pek çok “ilk”i de orada göreceğiz.
Değerini bilelim.