28 Aralık'ta başlayan olaylar bir ayaklanmaya dönüşür oldu. Ve birdenbire, İran'da başbakanlık yapan Musaddık hatırlanır oldu.

Özgürlüğe susamış, yaşam zorluğuna hayır diyen bu halk hareketi, yeni bir Musaddık mı yaratır ya da ABD ve İsrail'in İran üzerine olan projesine mi hizmet eder, bilemiyoruz.

Bu nedenle, bu konuda yazdığım 18 Eylül 2013 tarihli yazımı, aşağıda bir kez daha

okuyucuya sunmak istedim. İşte o yazı...

***

İki Ülke, İki Yurtsever, İki Darbe...

İşte size, 20 Ağustos 2013 günü CIA'nin darbeyi biz yaptık dediği iki ülke. Bu ülkeden biri İran, biri Şili'dir. Yurtseverlerin biri Musaddık, biri Allende'dir. Bu iki yurtsever, ABD patentli CİA destekli darbeye, inandıkları doğrular ve ülkelerinin onuru için direndiler. Direnmenin bedelini de hayatlarıyla ödediler.

Yani ikisi de şapkayı alıp (!) kaçmadılar. Ve her ikisi de bugün kendi halkının ve dünya

halklarının gönlünde özgürlük sembolü oldular.

***

Muhammed Musaddık, hukukçu ve İran'lı bir siyaset adamıdır. 1951-1953 yıllarında İran Başbakanıdır. 1882'de doğmuş, 1967'de ölmüştür.

Maliye, Adalet, Dışişleri Bakanlığı da yapmış olağanüstü dürüst bir kişiliktir. Öyle ki, maaş almayan, gönderilen hediyeleri asla kabul etmeyen gerçek bir yurtseverdir.

O dönemlerde İngiltere'nin tüm, Avrupa'nın % 90 petrol ihtiyacını tek başına İran karşılıyordu. Ancak İran petrolünü, bugünkü adı BP olan İngiliz şirketi işletiyordu.

İran'da uyanan milli refleks, petrolün millileştirilmesini ve milli kaynaklara sahip çıkılmasını ister. Musaddık, kurduğu "Milli Cephe Partisi" ile millileştirme hareketinin öncülüğünü yapar. 1951'de başbakan olur. İlk iş petrolü millileştirir. Ancak İngilizlerle ve Batı işbirlikçisi Şah'la arası açılır. Toprak reformu girişimi sonucu toprak ağalarıyla arası açılır.

Ve sonuçta İngilizlerin İran petrolünü kaybetmesi, Şah'tan yetkilerinin meclise devrinin istenmesi, İran'da milli duyguların yükselmesi, Musaddık'ın iktidarına son verme kararının gerekçeleri olur.

Yıl 1953'tür...

İngiliz, ABD ve Şah işbirliğinde CIA'nin, Musaddık karşıtları ve İngiliz işbirlikçisi generaller üzerinden organize ettiği darbe girişimi yapılır. Musaddık direnir. Darbe liderleri yakalanır. Şah eşini alıp Roma'ya kaçar.

Birkaç gün sonra ordu yeniden müdahale eder. Başkanlık binası tanklarla bombalanır. Darbe gerçekleşir. Musaddık tutuklanır. Roma'ya kaçan Şah getirilir.

Musaddık vatana ihanetle suçlanır, yargılanır, ölüm cezası verilir. Sonra hücre cezasına çevrilir, 3 yıl tek kişilik hücrede yatar. Evinde göz hapsinde tutulmak koşuluyla çıkarılır. 1967 yılında göz hapsinde iken ölür.

Ve İran petrolü yeniden Batılı şirketlerin olur. Ta ki, Humeyni gelene kadar...

Çünkü Musaddık'ın yükselttiği milli uyanış bastırılmıştır. Artık İran halkındaki milli tepkiler, İslamcı muhalefetle harmanlanmış ve Humeyni hareketini yaratmıştır.

İşte bugün, İngiliz ve Batı işbirlikçisi Şahın kimliği tarihten silinmiştir; ama Musaddık,

İran halkının ve dünya halklarının gönlünde, büyük bir yurtsever olarak kalmıştır.

***

Salvador Allende, 1970-1973 arası dünyada seçimle gelen ilk sosyalist devlet başkanıdır. 1908'de doğmuş, 11 Eylül 1973'te ölmüştür. Daha doğrusu öldürülmüştür.

Tıp doktorudur. 1933'te Sosyalist Partiyi kurmuş ve 1937'de Milletvekili olmuştur.

1970'te "Halk Birliği"nin Başkan adayı olarak seçimi kazanmış, 4 Kasım 1970 günü Şili Devlet Başkanı olmuştur.

Yoğun bir halkçı program, hızlı bir millileştirme politikası uygulamıştır. Özellikle, tümüyle ABD'lilere ait olan bakır madenlerini millileştirmesi, Şili ile ABD'nin arasını açmıştır.

Küba ve Çin ile diplomatik ilişki kurması, ABD ile gerilimi daha da artırmıştır.

Ve yıl 1973'tür...

ABD Başkanı Nixon kararını verir; Ailende ve Ailende'nin sosyalist yönetimi, Şili'de uyanan milli uyanış imha edilecektir...

Amerikan ITT Telekomünikasyon Şirketinin finansörlüğünde, CİA'nın organizesi ile Şili Ordusu Başkanlık Sarayı'na saldırır. Hava Kuvvetleri Başkanlık Sarayı'nı bombalar. Kara Kuvvetleri Saraya girer. Allende ve Saray direnir. Direnme sonucu Allende ölür.

Ve 11 Eylül 1973 günü yönetime ele konulur. Anayasal düzen lağvedilir. Darbeci

General Augusto Pinochet devlet başkanlığına getirilir. 17 yıl süren kanlı bir askeri diktatörlük

yaşanır. Şili'nin bakırı tekrar ABD'nin olur.

***

İşte size iki ülke... İşte size iki yurtsever yürek...

Cesur, inanmış, milli iki yürek, İran halkının ve Şili halkının ve tüm dünya halklarının gönlünde, özgürlüğün ve yurtseverliğin bayrağı olarak kalır.

Ve de onlar; çağının vicdanı, onuru, emperyalizme karşı isyanın sembolü olur.

Dileğimiz tüm Müslüman halkların ve tüm mazlum ulus halklarının gönlünde var olan, yurtseverlik bayrağının ayağa kalkmasıdır.

Ve de tüm mazlum ulusların; böyle cesur, inanmış, yurtsever liderleriyle buluşmasıdır.