Japon mimarlarından biri evini baştan aşağı yeniliyordu.
Tamirat esnasında söktüğü kapılardan birinin duvarla irtibatlı bölümünde, iç
kısmında, iki tahta arsında sıkışıp kalmış bir kertenkele buldu. Biraz daha
dikkatle bakınca kertenkelenin canlı olduğunu fark etti.
Onu oradan kurtarmaya çalışırken bu kez kertenkelenin bir
ayağından duvara çivilenmiş olduğunu gördü. On yıl önce yapılan eve kapısı
takılırken dışarıdan çakılan bir çivi, o an kapıyla duvar arasında bulunan
kertenkelenin ayağına isabet etmiş olmalı diye düşündü Japon mimar.
Peki nasıl olmuştu da bu kertenkele, bir santim boyu bile
kıpırdayamadığı bu karanlık duvar boşluğunda on yıldır canlı kalmayı
başarmıştı?..
Mimar, tamirat işlerini bir kenara bırakarak kertenkeleyi
izlemeye başladı. Bu kertenkelenin sadece havayla beslenmediğine göre, bunca
yıl yaşamını nasıl sürdürebildiğini merak ediyordu.
Bir süre sonra duvar boşluğunda bir hareket oldu. Japon
mimar, nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkelenin geldiğini
gördü. Gelen kertenkele, yerinden kıpırdayamayacak halde olana ağzında yiyecek
taşıyordu.
Bu kertenkele diğerinin belki annesiydi, belki eşi, belki de
arkadaşı Kim bilir? Ama bilinen bir şey var ki aralarındaki güçlü sevgi,
birinin bıkıp usanmadan diğerini hayatta tutabilmek için ona yiyecek taşımasına
neden olmuştu...
* * *
Olay Elazığ'da geçer. 1960"lı yıllar!
Elazığ Akıl Hastanesi’nden personelin bir ihmali sonucu
bütün deliler kaçar, Elazığ’ın cadde ve sokaklarına dağılırlar. Toplam 423 deli
kaçmıştır. Mülki makamlar panikler, Başhekime koşup "doktor bey ne
yapalım" diye sorarlar. O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin
başhekimidir.
Mutemet Bey : "Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak
gelin" der. Doktor önde birkaç personeli arkasında Kara trencilik
oynayarak bütün Elazığ’ı "çuf çuf" nidalarıyla dolaşırlar. Başhekimin
tahmini tutmuştur, bütün deliler bu kuyruğa girer vagon olurlar. Lokomotif,
yani başhekim Mutemet bey yönünü hastaneye çevirince tüm kaçan deliler
hastaneye geri dönmüş olurlar.
Sorun çözüldüğü için mülki makamlar ve doktorlar, trencilik
oynayıp hastaneye döndükleri için de deliler hallerinden çok memnundur.
Ancak esas sorun akşam yoklama yapıldığı zaman ortaya çıkar; Hastaneye trencilik oynayarak gelenlerin sayısı 612 kişidir!...