Yeni sezonun başlamasına sayılı günler kaldı. Heyecan fırtınası 26 Ağustos’ta başlayacak. 3.Lig’deki 6.sezonuna girecek olan Çorum Belediyespor, ilk maçını İstanbul deplasmanında Büyükçekmece Tepecikspor’la oynayacak. Geride kalan 5 sezonun 3’üne deplasmanda giren Çorum Belediyespor, 2 kez de ilk maçı evinde oynadı. Ancak sadece geçtiğimiz sezon evinde Beylerbeyi’ni 3-1 yenerek sezona galibiyetle başlayabildi. Geri kalan 4 sezona ise puansız girdi.

Şimdi bunları neden hatırlattım? Çorum Belediyespor yeni sezona yaş ortalaması 23 olan genç bir kadro ile girecek. Aşağı yukarı yeni bir kadro kuruldu. Sezona galibiyetle başlamak moral açısından elbette iyi olur. Ama puansız başlamak da dünyanın sonu değil. 5 sezonun son 3’ünde Play-Off oynayan Belediyespor, yukarıda da bahsettiğim gibi, sadece geçen sezona galibiyetle başlayabildi. Demek ki, iyi veya kötü başlamak uzun lig maratonunda o kadar önemli değil. Önemli olan, kısa sürede istikrarı yakalamak ve hedefe ulaşmak. Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi, yeni sezondan çok umutluyum.

Yıllık izinde olduğum için hazırlık maçı izleme fırsatım olmadı. Ama hazırlık maçı yapılan takımlardaki tanıdıklarımla konuştuğumda, genel olarak Belediyespor’un iyi bir kadroya sahip olduğunu ve iş yapacağını söylediler. Zaten Teknik Direktör Yusuf Tokuş ve kampta bulunan yöneticilerin ifadeleri de bu doğrultuda.

Belediyespor yeni sezonda 4-2-3-1 sisteminde oynayacak. Alınan oyuncuların özellikleri ve oyun sistemi hücum yönü yüksek bir takım izleyeceğimiz yönünde izlenimler veriyor. Bugüne kadarki hazırlık maçlarında skor üretilememesi sanırım henüz ideal kadronun belirlenmemiş olmasından kaynaklanıyor. Kadro belki Yusuf Hoca’nın kafasında şekillenmiştir ama hazırlık maçlarında tüm futbolcular oynayınca haliyle ideal kadro diye bir şeyden bahsetmek mümkün değil. İdeal kadro şekillenince daha net bir fikir sahibi olabileceğiz.

***

Mesai arkadaşım, kardeşim Rıfat Kara’nın babası Murat Amcayı kaybettik. Aynı acıyı ben de yaşadım, bu yüzden yaşadığı tarifsiz acıyı hissedebiliyorum. Üzüntüm çok büyük. Hastanedeyken ziyaret etmiştim. Dağ gibi adam kısacık bir zaman diliminde göçtü gitti. İşte ölüm bu kadar yakın hepimize. Ne zaman, nerede ve nasıl öleceğiz bilmiyoruz. Murat Amcaya Allah’tan rahmet, başta Rıfat kardeşim ve ailesi olmak üzere tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekânı Cennet olur inşallah.

Aslında, her gün çevremizde insanlar ölüyor. Ama kimse ders almıyor ve bir gün sıranın kendisine geleceğini düşünmüyor. Bakıyoruz ceviz kabuğunu doldurmayacak meselelerden dolayı cana kıymalar, vurmalar kırmalar almış başını gidiyor. Değer mi? Elbette değmez. Ama anlamak biraz zaman alıyor. Tabi o zaman da iş işten geçmiş oluyor.