İşte size, 20 Ağustos 2013 günü CIA'nin darbeyi biz yaptık dediği iki ülke.

Bu iki ülkeden biri İran, biri Şili'dir. Yurtseverlerin biri Musaddık, biri Allende'dir.

Bu iki yurtsever, ABD patentli CIA destekli darbeye, inandıkları doğrular ve ülkelerinin onuru için direndiler. Direnmenin bedelini de hayatlarıyla ödediler.

Yani ikisi de şapkayı alıp kaçmadılar. Ve her ikisi de bugün kendi halklarının ve dünya halklarının gönlünde özgürlük sembolü oldular.

*     *     *

Muhammed Musaddık, hukukçu ve İranlı bir siyaset adamıdır. 1951-1953 yıllarında İran Başbakanıdır. Gerçek bir yurtseverdir. 1882'de doğmuş, 1967'de ölmüştür.

Maliye, Adalet, Dışişleri Bakanlığı da yapmış olağanüstü dürüst bir kişiliktir. Öyle ki, maaş almaz, gönderilen hediyeleri kabul etmezdi.

O dönemlerde İngiltere'nin tüm petrol ihtiyacını İran petrolü karşılıyordu. Ve de Avrupa petrol ihtiyacının % 90'ını tek başına İran sağlıyordu. Ancak İran petrolünü, bugünkü adı BP olan İngiliz şirketi işletiyordu.

İran'da uyanan milli refleks; petrolün millileştirilmesini, milli kaynaklara sahip çıkılmasını istiyordu. Musaddık, kurduğu "Milli Cephe Partisi" ile millileştirme hareketinin öncülüğünü yaptı. 1951'de başbakan olunca, ilk iş petrolün millileştirilmesi oldu. Ancak İngilizlerle arası açıldı. Batı işbirlikçisi Şah'la arası açıldı. Toprak reformu girişimiyle toprak ağalarıyla arası açıldı.

İngilizlerin İran petrolünü kaybetmesi, Musaddık'ın Şah'tan yetkilerini meclise devrini istemesi, İran'da gelişen milli duyguların yükselmesi, anti-emperyal bir İran siyasetinin oluşturulması; Musaddık'ın iktidarına son verme kararının gerekçeleri olur.

Yıl 1953'tür. İngiliz, ABD ve Şah işbirliğinde ClA'nin organize ettiği darbe girişimi yapılır. Musaddık direnir. Darbe liderleri yakalanır. Şah eşini alıp Roma'ya kaçar.

Birkaç gün sonra ordu yeniden müdahale eder. Başkanlık binası tanklarla bombalanır. Darbe gerçekleşir. Musaddık tutuklanır. Roma'ya kaçan Şah getirilir.

Musaddık vatana ihanetle suçlanır, yargılanır. Ölüm cezası verilir. Sonra hücre cezasına çevrilir. 3 yıl tek kişilik hücrede yatar. Evinde göz hapsinde tutulmak koşuluyla çıkarılır. 1967 yılında göz hapsinde iken ölür.

Ve petrol yeniden Batılı şirketlerin olur. Ta ki,  Humeyni gelene kadar...

Çünkü Musaddık'ın yurtsever siyaseti bastırılmış ve imha edilmiştir. Artık İran halkındaki milli tepkiler, İslamcı muhalefetle harmanlanmış ve Humeyni hareketini yaratmıştır.

İşte bugün, İngiliz ve Batı işbirlikçisi Şahın kimliği tarihten silinmiştir.

Ama Musaddık; İran halkının, müslüman halkların ve anti-emperyalist tüm dünya halklarının gönlünde yaşayan, büyük bir yurtsever olarak kalmıştır.

*     *     *

Salvador Ailende, 1970-1973 arası dünyada seçimle gelen, ilk sosyalist devlet başkanıdır. 1908'de doğmuş, 11 Eylül 1973'te ölmüştür.

Ailende Tıp doktorudur. 1933'te Sosyalist Partiyi kurmuş ve 1937'de Milletvekili olmuştur.

1970'te "Halk Birliği"nin Başkan adayı olarak seçimi kazanmış, 4 Kasım 1970 günü Şili Devlet Başkanı olmuştur.

Yoğun bir halkçı program, hızlı bir millileştirme politikası uygulamıştır. Özellikle, tümüyle ABD'lilere ait olan bakır madenlerinin millileştirilmesi, Şili ile ABD arasını germiştir.

Küba ve Çin ile diplomatik ilişki kurması, ABD ile gerilimi daha da artırmıştır.

Ve yıl 1973'tür. ABD Başkanı Nixon kararını verir; Ailende ve Allende'nin sosyalist yönetimi, Şili'de uyanan milli uyanış imha edilecektir.

Amerikan ITT Telekomünikasyon Şirketinin finansörlüğünde, CIA'nin organizesi ile Şili Ordusu Başkanlık sarayına saldırır. Hava Kuvvetleri Başkanlık Sarayını bombalar. Kara kuvvetleri saraya girer. Ailende ve saray direnir. Direnme sonucu Ailende ölür.

Ve 11 Eylül 1973 günü ordu yönetime el kor. Darbeci General Augusto Pinochet devlet başkanlığına getirilir. Anayasal düzen lağvedilir. 17 yıl süren kanlı bir askeri diktatörlük yaşanır. Şili Bakırı tekrar ABD'nin olur.

Ama bakın, Atilla İlhan "Ailende, Ailende" şiirinde ne diyor?

"Ne kadar yok etse ölüm vuruşu göklerde yankılanan

Kocaman bir yürek kalır Şili'nin Allende'sinden"

Evet; cesur, inanmış, sosyalist bir yürek, Şili halkının ve dünya halklarının gönlünde, özgürlüğün ve yurtseverliğin bayrağı olarak kalır.

Dileğimiz tüm Müslüman halkların, tüm Arap halklarının ve genelde tüm mazlum ulus halklarının gönlünde var olan, yurtseverlik bayrağının ayağa kalkmasıdır.

Ve de tüm mazlum ulusların; böyle cesur, inanmış, yurtsever liderleriyle buluşmasıdır.

İşte size iki ülke... İşte size iki yurtsever yürek...