- KENT NOTLARI - 

Park, bahçe ve meydanları, bir kentin geleceğine yapılabilecek en büyük yatırım olarak nitelediğimiz, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün bu alandaki ataklığını ve cesaretini de övgüyle karşıladığımız herkesin malûmu.
Gerçekten, bizim önerdiğimiz ya da savunduğumuz pek çok proje, kısa sürede gerçekleşme yoluna girdi.
Biz de içten gelerek alkış tuttuk.
Kültür Sitesi’nin yıkılması ve yerine park yapılması gerektiğini öteden beri savunanlardandık.
Valiliğin karşısındaki Sağlık Müdürlüğü, Özel İdare ve Tekel binalarının yıkılması suretiyle büyük bir meydan oluşturulması fikrini de, dönemin Çorum Valisi Nurullah Çakır’ın “hayali” olarak biz Çorum’un gündemine taşıdık.
Başkan Külcü, herkesin kolay kolay cesaret edemeyeceği “yıkım” işlerini gözü kapalı ve inançla üstlendi; Kültür Sitesi ve eski Adliye binası yıkıldı. Diğer resmi binaların yıkımı için de, hiçbir engel bırakılmadı.
Sağlık Müdürlüğü ve Özel İdare yeni hizmet binalarına kavuşturulur kavuşturulmaz, Çorum’a “tarihi bir hizmet” olacak devasa meydan için ilk kazma vurulabilecek.
Buraya kadar yapılanlara kocaman bir alkış…
Ancak, Kültür Sitesi’nin yerine yapılmakta olan parkla ilgili, prosedüre uygun hareket edilmediğini, hukukun zorlandığını şimdi anlıyoruz.
Dün haber olarak verdiğimiz gibi, Belediye Meclisi’nin 03.12.2010 tarih ve 149 sayılı kararıyla “yer altı otoparkı ve park” olarak plan değişikliği öngördüğü, İl Genel Meclisi’nin de 08.09.2011 tarihinde, Kültür Sitesi’nin “altı otopark, üstü yeşil alan” olmak ve amacı dışında tesis yapılmamak koşuluyla, Belediye’nin başka taşınmazlarıyla trampa edilmesine karar verdiği ortaya çıktı.
Sonra ise İl Encümeni, İl Genel Meclisi’nin kararını, yani “yer altı otoparkı” koşulunu dikkate almayan bir karar oluşturuyor.
Belediye ile protokol de, yine İl Encümeni kararı doğrultusunda, İl Genel Meclisi kararı dikkate alınmadan imzalanıyor.
Bunun “hukuka uygun olmadığı”, şimdi ilgililer tarafından da itiraf ediliyor, ama bir şekilde de kılıf uydurulmaya çalışılıyor.
Konunun MHP tarafından kamuoyunun gündemine taşınmasından sonra, resmi kaynaklardan bilgi aldık ve 28 Ocak 2014 günlü sayımızda “Protokolde otopark yapımı öngörülmedi” başlığıyla verdik.
27 Ocak 2012 tarihinde imzalanan protokolde, gerçekten “yer altı otoparkı” koşulu yer almıyordu. Dolayısıyla, Belediye protokole uygun hareket etmiş görünüyordu.
Aynı kaynak bize, İl Genel Meclisi kararının “tavsiye” niteliğinde olduğunu da bildirmişti.
Oysa, şimdi ortaya çıkıyor ki, İl Genel Meclisi tavsiyede bulunmamış, düpedüz “karar” almış. İl Encümeni’nin de bu karara uyma zorunluluğu varmış.
Demek ki, Valilik o aşamada hukuka uygun olmayan bir işlem tesis etmiş.
*
Kültür Sitesi’nin yerine yeraltı otoparkı yapılmayışının -zeminden su çıkması, yüksek maliyet, hemen yanında açık otopark bulunması gibi- haklı nedenleri olabilir.
Ama, bütün bunlar kamuoyu önünde açık ve şeffaf biçimde tartışılır, insanlar ikna edilir, yerel parlamento niteliğindeki meclislerden gerekiyorsa yeni kararlar çıkarılır ve süreç hukuka uygun biçimde sonlandırılır.
Unutturmaca, gözden kaçırmaca yöntemiyle yapılan hiçbir iş demokratik olmaz.
*
Kültür Sitesi’nin yerinin park olarak düzenleneceği, eskiden kapalı otopark olan bodrum katına ise Güzel Sanatlar Galerisi yapılacağı açıklandığında, projeyi herkes olumlu karşılamıştı.
Zira, yıkılan Kültür Sitesi’nde Devlet Güzel Sanatlar Galerisi vardı ve parkın içine böyle bir galeri yakışırdı.
Projenin tasarımlarında, çadır görünümlü bir kulenin varlığı da kamuoyunun bilgisine sunuldu.
İlk bakışta, parkın ortasında zarif bir görünüm sergiliyordu.
Ne var ki, yapıldıktan sonra, park alanının büyük kısmını kaplayan “hantal” bir yapı karşımıza çıktı.
Güzel bulanlar da vardır kuşkusuz, ama çoğu kimseye pek “estetik” gelmiyor.
Yapılıp ortaya çıkıncaya kadar bu gibi projelerden kamuoyunun yeterli bilgi sahibi olmaması da ciddi bir eksiklik.
Keşke halkla paylaşılsaydı…
Ya da bundan böyle paylaşılsa…
Mehmet YOLYAPAR